15 Temmuz’da bu millet, çıplak ellerle tankın tüfeğin karşısına çıktı ve yedi düvelin maşası olan darbeci hainlerin işgal planını bozarak, bir gecede tarih yazdı.
Doğru mu?
Değil.
Sondaki hariç her cümlenin kelimesi doğru, sadece ‘yazmak’ mecaz.
O gece millet tarih yaptı.
Genç yaşlı, kadın erkek herkes, bizzat tarih sahnesinin içinde yer aldı.
*
Eline bayrağı alıp sokağa çıkan, meydanları dolduran, kurşunlara göğsünü siper eden, bombalara meydan okuyan kim varsa, hepsi kahramandı.
Her ihtimal göze alınmıştı; can vermek dâhil.
Sadece 250 yiğide nasip oldu şehit düşmek.
Ancak yazmak, başka.
Şimdi o kısma geldik.
Allah’ın izniyle, vatanına sahip çıkanların romanı yazılacak.
*
İstanbul Bahçelievler Belediyesi 15 Temmuz konulu roman yarışması açtı.
Darbe girişimine karşı milletin ortaya koyduğu direniş ruhunu canlı tutmak ve o gece yaşananları gelecek nesillere aktarabilmek için düzenlenen “Tarihin Şahitleri Yazılıyor” başlıklı roman yarışmasında birincilik ödülü 50 bin lira.
İkinci 35 bin, üçüncü 20 bin, mansiyon için de 10 bin lira ödenecek.
*
Yayınlanmamış eserlerin katılabileceği yarışma için son başvuru tarihi 30 Nisan 2018.
Eli kalem tutan ve roman yazmak isteyen herkese açık olan yarışmada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartı da aranmıyor.
Yarışmayla ilgili her türlü bilgiye 15temmuzromani.com adresinden ulaşmak mümkün.
Seçici kurulda gazeteci-yazar Doğan Hızlan, Ahmet Tezcan ve Sibel Eraslan, yazar ve hikâyeci Cemal Şakar ile akademisyenler Prof. Dr. Abdullah Uzman, Prof. Dr. Durali Yılmaz ve Bahçelievler Belediyesi adına Başkan Yardımcısı Zekeriya Yıldız yer alıyor.
Ödül alan ilk üç roman Bahçelievler Belediyesi tarafından yayınlanacak.
Ödül töreni 15 Temmuz haftasında yapılacak.
*
Yarışma hakkında bilgi veren Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, Türkçe yazan tüm yazarları davet ederken şöyle konuştu:
“15 Temmuz sadece bir darbe kalkışması değildir. Aynı zamanda bir milletin varlığına yönelmiş ihanet, Türkiye Cumhuriyeti’nin istikbalini hedef alan cinayet teşebbüsüdür. 15 Temmuz Roman Yarışması adını verdiğimiz bu proje ile bir milletin direnişinin destansı öyküsünü anlatmayı ve bu öyküyü kalıcı hale dönüştürmeyi hedefliyoruz. Gelecek kuşakların ibret alacakları bu öykülerin somut bir esere dönüşmesi de hiç kuşkusuz romanlar vasıtasıyla gerçekleşecektir. Gelecekte belgesel, film ve animasyon olarak da zenginleştirilebilecek 15 Temmuz dokümantasyonunun bu ilk büyük eseri için tüm Türkiye’yi yazmaya çağırıyorum.”
*
Eli kalem tutan ve “Bu yarışmada ben birinci olmalıyım” diye düşünen kim varsa, bir an bile tereddüt etmeden yazmalı ve yarışmaya katılmalı.
Eserini göndermeyenler arasından birinci seçmenin imkânı yok malûm.
Değerli jüriye de bir istirhamda bulunalım.
Daha önce bazı yarışmalarda rastladığımız gibi, sonuçta “Birinciliğe layık eser bulunamadı” gibi bir tuhaflığa girilmesin.
Katılanlar içinde en yüksek puanı alan romanın birinci ilan edilmesi gerekir.
*
“Biz Türkler, tarih yaparız fakat yazmaya gelince pek başarılı olamayız” şeklinde yaygın bir kanaat var.
Artık bunun değişme zamanı gelmiştir.
Belge, bilgi ve kayıt konusunda sıkıntı çekilmez.
O kadar fazla malzeme var ki, hepsinin kullanılmasına imkân yok.
Seçmek, eleme yapmak ve bazı noktalara odaklanmak gerekir o yüzden.
Şimdiden hayırlı olsun.
Altı ay bir roman yazmak için yeterli sayılır.
Zaten eli kalem tutanların böyle bir yarışma söz konusu değilken de belli bir hazırlıkları vardır; en azından düşüncede.
