1963’teki John F.Kennedy Suikastı’nın soruşturması üzerinde uzun yıllardır gizlilik kararı vardı. 1992’de ABD Kongresi soruşturma belgeleri için yirmi beş seneliğine gizlilik kararı almıştı. Bu uzatma, 1992’ye kadar olan yirmi dokuz yıllık sansürün üzerine eklenmişti.
Baba Bush dönemindeki 25 yıllık uzatmanın süresi geçen hafta içinde doldu: 3100 belgeden 2800’ü yayınlandı…
CIA’in Donald Trump’a baskısıyla 300 belgeye 6 ay daha gizlilik şerhi konuldu. Altı ay sonra yeni bir uzatma kararının çıkabileceğini öngörmek zor değildir.
*
Aradan geçen elli dört yıl boyunca özelde CIA, genelde Amerikan Derin Devleti; Kennedy Suikastı’nın sahne arkasını itina ile kararttı. Bundan sonra da karartacaktır!
ABD, aynı zamanda “başkanını katleden” devletin adıdır.
Rockefeller Ailesi’nin son sözü söylediği Amerikan Derin Devleti’nin kararıyla; suikast organizasyonunda FBI, CIA ve Pentagon birlikte çalıştılar. Tetikçiliği ise CIA timleri yaptı!
Bu bir “komplo teorisi” değil; gerçeğin ta kendisidir…
JFK Suikastı hakkında uzun senelerdir “Geçin bu komplo teorilerini!” diyerek “sayısız kanıta rağmen” ısrarla hakikatin üzerini örtmeye çabalayanlar; komplonun uzantısı olarak etki ajanlığı yaptılar.
*
Hakikat yıllar önce ortaya çıkmasına rağmen, bugün bile Lee Harvey Oswald “Kennedy’nin katili” olarak sunuluyor!
Bu devasa yalan, 54 yıldır “sadece Amerikan kamuoyuna değil tüm dünyaya” afiyetle yedirildi; yedirilmeye de devam ediliyor.
Suikastın gerçekleştirildiği Elm Caddesi’nin köşesindeki kitap deposunda gözetleme yapmak üzere görevlendirilmişti.
Kennedy’ye ateş edenler arasında Oswald yoktu!
Başkanın vurulduğu esnada kitap deposunun bulunduğu binanın ikinci katındaki kafeteryada yemek yiyordu…
Suikasttan burada haberdar olduğu kesindir! Cinayetten yarım saat sonra bir sinemada yakalandı ve anında “suikastçı” olarak ilan edildi! Ona çalıştığı binada gözcü rolünü verenler, “belli bir saatte o sinemada buluşacaklarını” söylemişlerdi!
Oswald, kendisi için yazılan senaryoyu fark ettiğinde iş işten geçmişti. On iki saat boyunca sorguya çekildi, ne var ki anlattıklarının tek kelimesi dahi kaydedilmedi…
Televizyon haberlerinde, suikastın ilk dakikalarından itibaren “Bütün deliller Oswald’ın Başkan’ın katili olduğunu gösteriyor” denildi. ABD medyasında, mütemadiyen Lee’nin “Azılı Marksist ve Castro taraftarı olduğu” yalanı pompalandı!
Warren Komisyonu’nun Eylül 1964’te yayınlanan raporu Oswald’ın “bir komünist olduğunu” iddia ediyordu…
1963 yılı yazında Fidel Castro yanlısı bildiriler dağıtan büronun; “Küba liderinden ziyadesiyle nefret eden” FBI’ın ajanları tarafından örgütlendiği ifşa oldu!
Bu bildirileri dağıtanlardan birisi de Oswald idi!
O günlerde yerel bir televizyonda açık oturuma çıkarılan Oswald “Ben bir Marksist Leninist’im” diyordu! Senaryoda “boşluk” yoktu! Sonradan, Oswald’ın 1959’da “SSCB’ye iltica edişinin” de hesaba dâhil olduğu anlaşıldı. Daha öncesinde ise Rusça eğitimi almıştı. Bu göstermelik ilticadan önce Oswald’a CIA tarafından Marksizm eğitimi verildiği de ortaya çıktı…
Başkan Kennedy’nin bile bazı üst düzey generallerce “komünistlikle” suçlanabildiği bir dönemde; Oswald “vazife icabı” gittiği SSCB’den ABD’ye dönüşünde “nedense!” hiç sorgulanmamıştı.
ABD’nin en anti-komünist eyaletlerinden olan Teksas’ta Komünist Partisi üyesi olmak yirmi yıl hapis cezası demekti: Buna karşılık, Dallas kentinde Oswald gibi bir “komünistin!” işe alınmasında belediyece “hiçbir mahzur görülmemişti!”
*
Suikasttan iki hafta önce; Oswald, FBI’ı ziyaret etmişti.
Shaw, Elm Street’te JFK’e çapraz ateş açan üç ayrı suikast timinin organizasyonunu yapan isimdir! Suikastın ertesi günü Clay Shaw Oswald’a avukat buldu! Life dergisinin kapağında ise Oswald’ın elinde tüfekle “fotomontaj” resmi yayınlandı!
Oswald, -JFK suikastından iki gün sonra- Jack Ruby adlı bir Polonya Yahudisi tarafından “gazetecilerin” ve de “CIA ile FBI ajanlarının gözleri önünde” öldürüldü!
