Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,Ankara Kocatepe Camisi'nde cuma hutbesi verdi. Cuma cemaatinde kalabalık bir gruba seslenen Prof. Dr. Görmez en çok birlik, dirlik mesajları verip dua etti. Geçen hafta FETÖ'nün hain darbeci askerleri tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbeye karşı halkın verdiği mücadeleye değinen Prof. Dr. Görmez, vatanına sahip çıkan milletin asla mahcup olmayacağını söyledi.
FETÖ ve mensupları için dini alet eden, İslam altında dünyayı elde etmek için çabalayanlar diye bahseden Prof. Dr. Görmez, bu kişilere asla fırsat verilmemesini tavsiye etti. Bundan sonraki zamanlarda da bu kardeşliğin devam etmesini temenni eden Görmez, hutbede cemaate ve tüm ülkeye 'Gevşemeyin' diye seslendi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Cuma hutbesinden öne çıkanlar:
- "Milletimiz hamd olsun emanetine sahip çıktı. Millet olarak sahip olduğumuz en büyük nimet kalbimizde taşıdığımız iman olmuştur. Bizi kurtaran yüce Rabbimize hamd olsun. Bu acı tecrübe bize gösterdi ki; hiçbir güç Allah'a emanet Muhammet Mustafa'ya sevdalı olmak ve vatan aşkı kadar üstün değildir. Bu hain saldırılar bize öğretti ki şerefli milletimizi sindirmeye çalışanlar rezil ve zelil olmaya mahkum olacaklardır. Sevgili Peygamberimiz İslamı'n ilk emrini alıp evine dönünce yaşadıklarını Hz. Hatice ile paylaşınca, ümmetin annesinin ona bir sözü vardır: Asla korkma çünkü Allah asla seni mahcup etmeyecektir. Sen yetimin hakkını gözetirsin, sen mazlumun yanına yer alırsın, sen bütün zorluklara rağmen Hakk'ın yanında yer alırsın.
- Validemiz Hz. Hatice'nin diliyle seslenmek istiyorum: Aziz milletim mahsun olma. Sen emanete ihanet etmedin, sen emanete riayet ettin, sen muhacire ensar oldun, sen yetimin elinden tuttun, sen tarih boyunca dünyanın her tarafında mazlumun yanında yer aldın, sen özgürlük simgeleri olan minarelerimizden Peygamberimize hitaben yankılanan selaları işitince nebevi bir vasiyet olarak kabul edip evinden dışarı çıktın. Allah sizi asla mahcup etmeyecektir. Allah'a hamd olsun ki bu topraklar asırlardır şehadet yurdudur. Bu ezanlar özgürlüğün simgeleridir. Bunun dinin kıyamet sabahına kadar insanlara örnek olacak muhteşem bir Peygamberi vardır. Bizi biz kılan yüce değerlerimiz vardır. 14 asırlık engin tecrübelerimiz vardır. Hiçbirimiz Müslüman olarak bunları bir kenara bırakamayız. İslamı elde ederek dünyayı elde etmeye çalışanlara asla fırsat veremeyiz. Verdiğimiz şehitlerin adına Allah bize adını koyamadığımız bir birlik bahşetti. Tuzakları kuranların en hayırlısının tuzağına düştüler Yıkacaklarını umdukları anda millet olarak ayağa kalktık. Öldürmeye kalktılar hiç ölmemek üzere dirildik. Çanakkaleyi fethetmiş bu millete, gözü dönmüş hainlerinin gözlerini parçalayacak yeni bir ruh verilmiştir. Şimdi kardeşliğimiz ihtimam gösterme zamanıdır. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanları susturalım. Kardeşlerim gelecek günler birbirimize daha çok vefa göstermenin, birbirimizi farklılıklarımıza rağmen sevdiğimiz günler olacaktır. Gevşemeyelim, hasetçi münafıkların tuzaklarına düşmeyelim. 'Bana ne?' demeyelim. Allah resulünün davası omuzlarımızdadır. Gün, milletçe kenetlenme, geleceğimizi birlikte inşa etme günüdür. Gün teyakkuz günüdür. Gün Rabbimize dönüş, şükrümüzü nefes nefes canlandırma günüdür. Şairin dediği gibi; 'Geceye yenilmeyen her kişiye ödül olarak bir sabah bir gündüz bir güneş vardır'
- Allah'ım tanklara uçaklara meydan okuyan bu millete zeval verme. Asırlarca muhacirlere kucak açmış bu milletin üzerinden rahmetini eksik etme. Topraklarımıza nifak tohumları sokmak isteyenlere fırsat verme Allah'ım. Biz sırtımızı sana dayadık, sana güvendik yıkılmamıza ve dağılmamıza izin verme Allah'ım. Zalimin zulmüne rağmen bizi adaletten ayırma Allah'ım. İntikam hırsıyla adaletten şaşırtma Allah'ım. Sen milletimizin bu soylu direnişini adalet ve hakkaniyet direnişi olarak soylu eyle Allah'ım"
