|

Ankara için iftar vakti saat kaçta? Ankara’da iftara kalan süre

Ankara için iftar vaktini haberimizden öğrenebilirsiniz. Bugün Müslüman âlemi 2017 yılının ilk orucunu tutuyor. Geçtiğimiz senelere göre biraz daha uzun bir zaman oruç tutacak olan vatandaşlar, bir yandan da Diyanet tarafından yayımlanan imsakiyeyi araştırıyor. Geçen zamanın ardından sizler de Ankara’da iftara ne kadar kaldı diye merak ediyorsanız haberimizi inceleyebilirsiniz. İşte Ankara iftar vakti...

Yeni Şafak
10:13 - 27/05/2017 Cumartesi
Güncelleme: 10:19 - 27/05/2017 Cumartesi
Diğer
Ankara için iftar vakti saat kaçta?
Ankara için iftar vakti saat kaçta?

Ankara için iftar vaktini sizler için hazırladık. Sahura kalkarak orucunu tutan vatandaşlar, bir yandan da iftar vakitlerini merak ediyor. “İftara ne kadar kaldı?” diye merak edenler ise Diyanet tarafından yayımlanan imsakiyeyi inceliyor. Sizler de Diyanet 2017 Ankara imsakiyesini merak ediyor ve Ankara için iftar vakitlerini öğrenmek istiyorsanız haberimizi inceleyebilirsiniz.


Ankara’da Ramazan davulcuları iş başı yaptı

On bir ayın sultanı Ramazan’ın gelmesiyle birlikte Ramazan davulcuları iş başı yaptı.Ramazan ayının olmazsa olmazı olan Ramazan davulcuları, iş başı yaptı.

Davulcular maniler eşliğinde sokak sokak dolaşarak insanları sahura kaldırdı. Kimi kamyonet kasasında kimi de yürüyerek mahalleleri dolaşan davulcular, gecenin sessizliğini bozdu. Ramazan ayının ilk sahuru için gecenin karanlığında yollara düşen davulcular sayesinde Ankara’nın sokakları evlerin yanan ışıklarıyla aydınlandı.


20 senedir Ankara sokaklarında Ramazan davulculuğu yaptığını söyleyen Canan Karaçar, “Hayırlı Ramazanlar, herkese. Bizler gecenin bir yarısı sokaklara çıkıp insanları sahura kaldırıyoruz. Kolay değil, boynumuzda davulla yokuşlardan geçiyoruz, yoruluyoruz, terliyoruz ama kolay ekmek yok. 20 senedir her Ramazan yapıyorum ben bu işi” şeklinde konuştu.

III. ORUCUN ÇEŞİTLERİ

Hanefîler'e göre diğer ibadetler gibi oruç da farz, vâcip ve nâfile çeşitlerine ayrılır. Bu üçlü ayırım Hanefîler'in, dinen yapılması gerekli olan şeyleri farz ve vâcip şeklinde iki kademeli bir ayırıma tâbi tutmuş olması sebebiyledir. Diğer mezheplerde "vâcib" terimi ise her iki kategoriyi de içine alır. Nâfile ise farz ve vâcip dışında kalan dinî ödevlerin genel adıdır.

A) FARZ ORUÇ

Farz olan oruç denince, ramazan orucu kastedilir ve zaten tayin edilmiş, önceden belirlenmiş (muayyen) olan oruç da budur. Mazeretli veya mazeretsiz olarak tutulamadığı zaman, başka bir zaman kazâ edilmesi de aynı şekilde farzdır.

Bunun dışında bir de kefâret olmak üzere tutulan oruç vardır. Ramazan orucunun bozulması sebebiyle tutulması gereken kefâret orucu yanında ayrıca, zıhâr, yanlışlıkla ve kaza ile adam öldürme, hacda ihramlı iken vaktinden önce tıraş olma (halk) ve yemin için tutulacak olan kefâret oruçları da farz oruç kapsamında değerlendirilmiştir. Kefâret orucu, yapılan bir hatanın cezası veya telâfisi anlamını taşıdığından kişi için baştan belirlenmiş bir yükümlülük olmayıp, buna sebebiyet vermesi halinde gündeme gelebilen ârızî bir yükümlülük niteliğindedir. Bu bakımdan ramazan orucu "muayyen farz", diğerleri ise "gayr-i muayyen farz" olarak nitelendirilir. Ramazan orucu sadece belirli bir vakitte, yani ramazan ayında tutulabilirken, diğerleri oruç tutmanın mubah olduğu her zaman tutulabilir.

Ramazan orucunun kazası da istenilen mubah günlerde tutabilir. Fakat İmam Şâfiî'nin kazâya kalan orucun aynı yıl içerisinde kazâ edilmesi gerektiğine ilişkin görüşü de dikkate alınarak, herhangi bir sebeple kazâya kalan orucu mümkün olan en kısa zamanda tutmaya çalışmak uygun olur.

B) VÂCİP ORUÇ

Nezir (adak), kişinin dinen yükümlü olmadığı bir ibadeti yapmayı kendisi için bir yükümlülük haline getirmesidir. Kişi, oruç tutmayı adamışsa, bu adak orucunu tutması vâciptir. Adak adanırken, orucun tutulacağı gün belirlenmişse, meselâ falan ayın falan günü gibi, bu muayyen bir vâcip olur ve orucun belirlenen günde tutulması gerekir. Nezredilen itikâf orucu da belirli günde tutulacağı için muayyen vâcip sayılır. Orucun tutulacağı gün belirlenmemişse gayr-i muayyen vâcip olur ve dilediği mubah bir günde tutabilir.

Başlanmış nâfile bir orucun bozulması durumunda bunun kazâ edilmesi Hanefîler'e göre vâciptir. Mâlikîler ise kazânın farz olduğunu söylemişlerdir. Şâfiî'ye ve Mâlik'ten başka bir rivayete göre ise, nâfile orucun kazâsı gerekmez.

C) NÂFİLE ORUÇ

Farz ve vâcip olan oruçların dışında tutulan oruçlar nâfile oruç olarak isimlendirilir. Daha önce namaz çeşitlerini ele alırken belirttiğimiz gibi, nâfile, gereksiz anlamına değil, farz ve vâcip olanın dışında, kısaca gerekenin dışında yapılan anlamına gelir. Daha fazla sevap kazanmak maksadıyla yapıldığı için tabir câizse nâfile ibadet, bir bakıma fazla mesai yapmaktır.

Nâfile oruçların sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandırıldıkları da olur. Nâfile oruç, mubah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazı günlerde oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup kabul edilmiştir. Peygamberimiz’in sıklıkla oruç tuttuğu veya oruç tutulmasını tavsiye ettiği günler, kısaca oruç tutmanın mendup kabul edildiği belli başlı günleri görelim.

#Ankara
#İftar vakti
#Ankara sahur saati
#İftara ne kadar kaldı?
7 yıl önce
default-profile-img