FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de bulunduğu 221 sanık 2. kez hakim karşısına çıktı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmada ilk savunmayı, Muhafız Alayı Komutanlığı’ndaki darbe toplantılarına katıldığı ve burada kendisine verilen görev gereği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otelin bilgisini öğrenerek suikast timine bildirdiği belirtilen ve 38 kişilik Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında bulunan Başyaver Ali Yazıcı yaptı.
Yazıcı, Erdoğan’ın 16 Temmuz günü Antalya’da bir programa katılacağını, kendisinin de bu programa katılmak üzere 15 Temmuz günü Ankara’dan hareket ettiğini öne sürdü. Alaydan çıkarken Emin Yarbay olduğunu söyleyen Emin Güven’i arabasına aldığını söyleyen Yazıcı, “'Antalya’ya tatile gidiyorum ben de sizinle gelebilir miyim?' diye sordu” iddiasında bulundu.
Darbe girişiminden haberdar olmadığını ve Afyon’dayken olayların başladığını öğrendiğini öne süren Yazıcı, Yarbay Emin Güven’in garip garip hareketler yaptığını ve kendisinden çekindiğini söyledi. Ancak Yazıcı'nın, tanımadığı ve çekindiği Emin Güven’in “Çiğli’ye gidelim” demesi üzerine de Çiğli’ye gittiklerini kaydetmesi de dikkat çekti.
16 Temmuz günü Ankara’ya döndüğünü ve bir gün sonra gözaltına alındığını ifade eden Yazıcı, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından başyaverlik görevine seçildiğini kaydetti. Kendisiyle ilgili araştırmaların yapıldığını ve FETÖ ile hiçbir ilgisinin olmadığını savunan Yazıcı, Mahkeme Başkanı Oğuz Dik’in “15 Temmuz darbe girişimini sence kim yaptı?” diye sorması üzerine ise “Ben 10 aydır düşünüyorum bir sonuca varamadım. İşin içinden çıkamadım. Fetullahçı Terör Örgütü'ne üye benim bildiğim bir subay, astsubay yok. Şu Fetullahçıdır, terör örgütü üyesidir diyemiyorum” iddiasında bulundu. Yazıcı’nın, Cumhurbaşkanı’nın çok yakınında olduğunu, arabanın içindeyken her şeyi yapma imkanı varken yapmadığını söylemesi üzerine Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın “Siz iyi eğitimli bir Fetullahçı gibi kendinizi sakladınız, tebrik ediyorum” dedi.
Avukat Hüseyin Aydın, Yazıcı’ya HTS kayıtlarında çıkan 15 Temmuz günü cuntacılara patates hat tedarik ettiği belirlenen Ali Irmak ile Cumhurbaşkanına suikast timinde yer alan Şükrü Seymen ile ne görüştüğünü sordu. Yazıcı ise “Ben bu kişileri tanımıyorum, görüşmedim” diyerek geçiştirdi.
Darbecilerin sözde sıkıyönetim direktiflerinin altında Mehmet Partigöç ile birlikte ismi bulunan cuntacı Albay Cemil Turhan da darbe girişiminden haberinin olmadığını, Özel Kuvvetler’deki cuntacılar tarafından derdest edilmeye çalışıldığını ancak buna Albay Fırat Alakuş’un engel olduğunu ileri sürdü. Ancak Genelkurmay’da ortaya çıkan görüntülere göre Alakuş’un Genelkurmayı işgal eden Özel Kuvvetler personelinin yanında olduğu ve darbecilerle birlikte hareket ettiği belirlendi. Turhan, kendi imzası ile gönderilen mesaj ve sıkıyönetim direktifi evraklarının hiçbir kelimesinin kendisine ait olmadığını ve birliklere kendisinin çekmediğini öne sürdü. Turhan, Karargah’taki olayların normal olmadığını 23.00 sıralarında anladığını savunarak yırtmaya çalıştı.
Cemil Turhan’ın, darbede görev almadığını kimseye talimat vermediğini ve kimseye ateş etmediğini söylemesi üzerine salonda bulunan müşteki yakınları ve gaziler tepki gösterdi. Genelkurmay’da darbecilerin kurşunuyla yaralanan bir gazi, “Darbeyi ben mi yaptım? Sen bu vatanın evladı değil misin, neden engel olmadın? Polisleri katlettiniz. Katilsiniz…” diye bağırdı.
