Evren ciddiye almadı Fethullah Gülen'in 3 bin silahlı militanı olduğu iddiası 10 yıl önce de gündeme getirildi. Bilgilerin doğru olmadığını görerek sinirlenen Kenan Evren, MİT Müsteşarı'nı azarladı. azı çevreler ile medyanın bir bölümünde Fethullah Gülen'e yönelik yürütülen linç kampanyasında esas alınan birçok iddianın asılsız olduğu ve geçmiş yıllarda da gündeme getirilip bir sonuç alınamadığı ortaya çıktı. Fethullah Gülen'in silahlı komandoları olduğuna ilişkin yalanın da, yıllar önceki bir MGK toplantısında dile getirilip, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından ciddiye alınmadığı belirlendi. O dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü'nde üst düzey istihbarat görevinde bulunan bir bürokratın verdiği bilgilere göre, 1988 yılının ilkbaharında toplanan MGK toplantısı öncesinde, MGK Genel Sekreterliği her zamanki gibi, toplantıyla ilgili bir rapor hazırlayıp, ilgili taraflara verdi. Bu çerçevede Başbakan merhum Turgut Özal'a da aynı rapor ulaştı. Raporla ilgili olarak, Özal'ın yanına giden dönemin Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, raporda MİT tarafından hazırlanan bölümde Fethullah Gülen'in silahlı askerleri olduğu ve İran Devrimi'nden etkilenerek bir harekat yapacağı yönünde bilgiler bulunduğunu belirterek, raporun gayriciddi bir çalışma olduğu konusunda kendisini uyardı. Güzel, Özal'dan bu görüşlerini Dışişleri Bakanı'na vekaleti nedeniyle katılacağı MGK toplantısında gündeme getirmek için izin aldı. 'Eliniz de ne gibi deliller var?' Daha sonra MGK toplantısında, dönemin MİT Müsteşarı, hazırladıkları raporu okuyarak, sözkonusu iddialar gündeme getirdi. Güzel de, bu bölümün okunmaya başlanması üzerine müdahale edince, Cumhurbaşkanı Kenan Evren, ne söyleyeceğini sordu. Hasan Celal Güzel, Fethullah Gülen cemaatini gayet iyi tanıdığını, böyle bir hazırlığın olmadığını, zaten MİT'ten daha önce gelen raporlarda da sürekli olarak cemaatin eğitim işiyle ilgilendiği ve bir tebliğ grubu olarak görüldüğünü söyledi. Güzel, yeni bilgilerle ilgili delil olup olmadığının açıklanmasını istedi. Evren de bu açıklamalar üzerine, MİT Müsteşarı'na, ellerinde ne gibi deliller olduğunu sordu. Müsteşar, ellerinde kaset bulunduğunu söyledi. Güzel, kaset iddiası üzerine de, "O zaman bantları getirin de biz de bilelim. Bir bant varsa bundan bizim haberimiz olmalı" dedi. Özal: Güzel gibi düşünüyorum Tartışmalar üzerine devreye giren Başbakan Özal da, kendisinin de Güzel gibi düşündüğünü söyledi. Özal, "Burası en yüksek kurul. Hep böyle bant var, bant var bant deniliyor. Ben de tanırım Fethullah Gülen'i, böyle bir bilgi doğru değil" dedi. Açıklamalar üzerine Cumhurbaşkanı Kenan Evren de tepki göstererek, sözkonusu iddiaların rapordan çıkartılmasını isteyerek, bir iddia dile getirilecekse bunun iyice tahkik edilmesini istedi. RAPOR DEĞİL KÜFÜR 'Muhammed adlı Arap hikayecisi'     Fethullah Gülen'le ilgili tartışmalar ve yürütülen saldırı kampanyası tüm hızıyla devam ederken, hazırlanan istihbarat raporunda inanılmaz ifadeler olduğu ortaya çıktı. Hz. Peygamber (sav)'den "1400 yıl önce yaşamış Muhammed adlı bir Arap hikayeci" olarak sözeden çirkin satırlarda, Kur'an-ı Kerim'le ilgili olarak da "Muhammed öldükten sonra yandaşları tarafından toplanan hikayeler" olarak ifadeleri yeralıyor. Öteyandan istihbarat birimleri tarafından hazırlandığı ve MGK'ya da sunulduğu ifade edilen bir rapor daha ortaya çıktı. Raporda, Hz. Peygamber'in "Israrla Allah denilen kutsal bir varlıkla görüşüp konuştuğunu ve kendisinin Allah'ça peygamber seçildiğini" söylediği de yeralıyor. Raporun devamında tam anlamıyla bir 'sokak ağzı' kullanılıyor ve şu çirkin ifadelere yer veriliyor: "Ne işe yarar bu Allah ve peygamberlik diye sorulduğunda da "talan ve gasp edilen malların beşte birinin kendisine ve Allah'a ait olması gerektiğini, etrafta beğendiği büyük-küçük bütün kadınların keyfine göre kendisine helal olduğunu...söylemiştir." Raporda sözde bu çirkin iddialarla ilgili ayet ve surelere göndermeler yapılarak 'deliller' ! suuluyor. Bu bölüm yayınlanacak mı ? Sabah gazetesinin iki gündür yayınladığı istihbarat raporunun, çirkin ifadelerle dolu bu son bölümünü yayınlayıp yayınlamayacağı ise merakla bekleniyor. Bir istihbarat çalışmasından çok, hakaret metnine benzeyen raporun, şayet iddia edildiği gibi MGK'ya verildi ise, "Türkiye'de Atatürk'ü anlamış tek bir kişi bile yok" ifadelerinin nasıl bir tepki aldığı da henüz bilinmiyor.
|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA || || DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ || || AÇIK OTURUM || LİNKLER || || YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED