Logo... Yazarlar...

FEHMİ KORU


Yanlıştan doğru çıkmaz

S eçimi erteletme lobisi' bayağı mesafe aldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tatilini yarıda kesiyor. Meclis başkanı Hikmet Çetin, 116 milletvekilinin imzasıyla verilen genel görüşme talebini geçerli buldu ve Meclis'i toplantıya çağırdı. Cumartesi günü toplanacak Meclis, görüşmelere geçilmek için yeterli sayı bulunursa, gündemindeki konuları ele alacak.

Toplantı dâvetinde başarıya ulaşan milletvekillerinin genel görüşmeden sonra toplantıların devamını isteyerek ikinci adımı atacakları ve eğer becerebilirlerse işi genel seçimi erteletmeye kadar vardıracakları da biliniyor.

Bu girişimi başlatanlar partileri tarafından dışlanmış milletvekilleri; Meclis'i toplantıya çağırma gerekçeleri 'sağlam' olsa bile onların bunu yapmadaki hareket noktaları 'çürük'. Milletvekili sıfatını üç-beş ay daha taşımak, o kargaşada pazarlık gücünü artırıp seçimde kapağı yeniden Meclis'e atabilmek 'onurlu' sayılabilecek bir motif olmasa gerek. Bu yüzden olmalı, sayıları 116'ya ulaşan küskünlerin adları, kendi ricaları üzerine, Meclis başkanı tarafından gizli tutuluyor.

Başlarda yanlışlığa âlet olmayacağı görüntüsünü veren Meclis başkanı Hikmet Çetin, kendinden önce iki kez denenmiş ve geri püskürtülmüş girişime yeşil ışık yakmakla sonucu itibarıyla kimseye yaramayacak bir süreci başlatmış oldu. Yanlışın katmerlenerek süreceği bir döneme girildiğine hiç kuşku yok.

Meclis'i toplayacak sayıda imzayı denkleştirmek ve Meclis başkanını ikna edip toplantıya dâvet çıkartmak bir iş, bu girişimle seçimi erteletecek bir sonuca ulaşmak bambaşka bir iş... Küskün milletvekilleri, hükümeti arkalarına alamazlarsa, temsil ettiği millet nezdinde Meclis'i daha da sevimsiz hale düşürmekten öte bir iş başarmış olmayacaklar.

Seçimi ertelemenin yolu belli: Meclis kararı veya yasayla yeni bir tarih tespit etmek... Ancak, bunun için komisyonların çalışması, hükümetin görüşmelerde bulunması şart. Komisyondaki DSP'li üyeler çalışmalara katılmaz, ya da genel görüşme sırasında genel kurulda hükümet temsil edilmez ise, Meclis'in çoğunluğunun iradesi bile seçimi erteletmeye yetmeyecektir. Görüldüğü kadarıyla, DSP, hükümeti zora koşacağı ve kazanılan ivmeyi kaybetmeye yol açacağı için seçimin ertelenmesine taraftar değil; bu yüzden, küskünlerin girişiminin başarıya ulaşması, imkânsız değilse bile, epey zor.

"İmkânsız" demeyişimiz Türkiye'nin her türlü komploya açık yapısından kaynaklanan bir ihtiyatın sonucu. Düne kadar seçimin yapılmasını çok arzu eder görünenler, kimi küskünlere imzayla destek çıkarak, kimi "Toplantıya çağırmayacağım" dediği halde aksini yaparak öteki safa geçmiş bulunuyorlar. Seçime karşı oldukları bilinen kişi ve kurumlardan bazısı da, esen rüzgârın istikametini değerlendirip seçimden yana tavır aldılar. Yeni bir rüzgâr dengeleri yeniden altüst edip safları yeniden karıştırabilir...

Eğer süreç seçimin ertelenmesine kadar varmazsa, bu girişimden, -başta Meclis olmak üzere- bir çok kişi ve kurum yara alacaktır. Yara alacaklar arasında sürecin başından itibaren çelişkili mesajlar veren FP de bulunuyor.

FP'nin derdinin, seçimi erteletmekten çok aradaki kargaşadan kendi lehine yasal düzenlemeler çıkartmak olduğu açık. Meclis toplanmışken Necmettin Erbakan'ın yasaklılık hali Siyasi Partiler Yasası'nda bir değişiklikle kaldırılabilir; TCK 312. madde mağdurlarını rahatlatacak bir düzenlemeye gidilebilir. Bunun bedeli seçimin ertelenmesiyse, DSP'nin arkasına aldığı görülen rüzgârın dinmesini beklemek de FP'nin işine gelebilir. Seçimin ertelenmesi yasağı yasayla kaldırılmış Necmettin Erbakan'ın aday olabilmesini sağlayacağı için de ayrıca gerekli. Hangi hesapla harekete geçtiklerini bilmesek bile, FP'li bazı siyasilerin, küskünlerle birlikte hareket ettiklerini görebiliyoruz.

Bu hesapların boşa çıkacağını öngörmek için siyaseti veya siyasileri çok iyi tanımak gerekmiyor. Sürecin FP'nin gündemine ilişkin maddelerinin gerçekleşmeye doğru yol alması durumunda pek çok 'küskün' yan çizmeye başlayacaktır. 'Küskün' denilenlerin önemli bir bölümünün, destek vermeselerdi 28 Şubat'ın asla gerçekleşemeyeceği tipler olduğunu unutmamak gerekiyor. FP, böylesi bir şâibeli girişime destek verdiğiyle kalacak, 18 Nisandaki seçime bir de bu nakiseyle girecektir.

Yanlıştan doğru çıktığı nerede görülmüş?
 


  10 Mart 1999 Çarşamba


Seçimi ertelemenin yolu belli: Meclis kararı veya yasayla yeni bir tarih tespit etmek... Ancak, bunun için komisyonların çalışması, hükümetin görüşmelerde bulunması şart. Komisyondaki DSP'li üyeler çalışmalara katılmaz, ya da genel görüşme sırasında genel kurulda hükümet temsil edilmez ise, Meclis'in çoğunluğunun iradesi bile seçimi erteletmeye yetmeyecektir. Görüldüğü kadarıyla, DSP, hükümeti zora koşacağı ve kazanılan ivmeyi kaybetmeye yol açacağı için seçimin ertelenmesine taraftar değil; bu yüzden, küskünlerin girişiminin başarıya ulaşması, imkânsız değilse bile, epey zor.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ ||
|| AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED