Logo... Yazarlar...

ÖZLEM ALBAYRAK

Belgeseller mi değişti, yoksa biz mi?

T icarî kaygı güdülmediği için finanse edilmeye (sponsora) ihtiyaç duyan belgesel yapımlar ülkemizde pek tutulmuyor.

Eğlendirme ve ahlâk değerlerini dumura uğratma özelliğinden başka bir işlevi olmayan bunca paparazzi ekranlarda cirit atarken, rating kaygısı olmayan belgesellerin 'prime time'a oturması, ülkemizde 'hayal' olmaktan öteye gidemiyor.

Nicelik olarak en fazla belgesel yayınlayan kanallar sırasıyla, 39 belgeselle Prima TV, 15 belgeselle TRT 3, 14 belgeselle STV, 9 belgeselle TRT 2, 8 belgeselle ATV, 6 ile NTV ve 5'er belgeselle HBB, CTV, Kanal 9 ve Kanal E.

Bu belgesellerin türüne bakıldığında ise birinciliğin açık farkla doğa belgesellerinde olduğu görülüyor.

Televizyon kanalları tarafından vakit doldurmak için başvurulan tali programlar sınıfına giren ve genellikle ya gündüz erken vakitlerde ya da gece geç saatlerde yayınlanan belgesellerin ülkemizde üvey evlat muamelesi görmesi belki de, bu tür yapımların giderek tektipleşmesinden kaynaklanıyor.

Belgeseller 'basit magazin'e kayıyor

Huriye Kuruoğlu'nun Sinemasal'da yayınlanan araştırmasında da saptadığı gibi, belgesel artık ilk yola çıktığı zamanki amacından ve insanları bilinçlendiren ve harekete geçiren işlevinden bihaber...

Türkiye'de şöyle bir realite var ki, belgesel yapımlar gün geçtikçe güdükleşiyor, içi boşaltılarak 'basit magazin'e kaymaya başlıyor. Belgesel programcılıkta bilimsel, biyografi, tarihsel, gezi gibi türler var. Ancak ekranlarda rastlayabildiğimiz tür, yalnızca doğa belgeselleri...

Belgeseller, ya TRT'de olduğu gibi 'devletçi zihin yapısı'nın süzgecinden geçiriliyor, ya da bir- çok özel kanalda olduğu gibi doğa belgesellerine (çiçek-böcek ninnileri de denebilir buna) programlar arası tampon görevi yaptırılıyor.

Discovery Channel örneği...

TRT belgesellere büyük paralar yatırıyor olabilir, ancak ortaya çıkan yapımların yine de estetikten uzak ve mesaj kaygısı olmayan programlar olduğu gözlerden kaçmıyor.

Ülkemizde belgesel dendiğinde vakit geçirilecek, suya sabuna dokunmayan içeriğiyle, düşünme yetisini dumura uğratacak programlar akla geliyor. Belki de bu yüzden Türkiye'de belgeseller prim yapmıyor. Ancak bu zihniyet, toplum için en az "paparazzi zihniyeti" kadar tehlikeli...

Ekranda iyi yapımlar da yok değil. Bunlardan biri Kanal 7'de pazar günleri yayınlanan medya-siyaset-devlet üçgenini sorgulayan ve konusu her hafta değişen belgeseller... Bunun dışında Kıble, Bam Teli, Haberci, İpekyolu gibi nitelikli yapımlar var, ancak yeterli değil!..

"Belgesel rating getirmiyor" mantalitesini savunanlara ise, belgesel kanalı olan Discovery Channel'in 1985 yılında sadece 156 bin aboneli, 1998 yılında ise salt ABD'deki üye sayısı 73.5 milyona ulaşan bir kablo TV olduğunu hatırlatmakta fayda var...


 


  14 Mayıs 1999 Cuma


Televizyon kanalları tarafından vakit doldurmak için başvurulan tali programlar sınıfına giren ve genellikle ya gündüz erken vakitlerde ya da gece geç saatlerde yayınlanan belgesellerin ülkemizde üvey evlat muamelesi görmesi belki de, bu tür yapımların giderek tektipleşmesinden kaynaklanıyor.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ ||
|| AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED