YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Yaramaz MHP'lileri, Ecevit yine fırçaladı!.

Test yöntemi ile yapılan sınavda, öğrencilerden birinin bir madeni parayı sürekli havaya atıp, tuttuğunu görmüş öğretmen.

Çocuğun yanına gitmiş.. Sormuş..

- Sen ne yapıyorsun bu parayla böyle?

Öğrenci cevap vermiş..

- Soruların cevabını yazı-tura atarak buluyorum. Yazı gelirse "a" şıkkını, tura gelirse "b" şıkkını işaretliyorum..

Bu yöntem kopya sayılamayacağı için, öğretmen hiçbirşey söylemeden, öğrencinin yanından uzaklaşmış..

Ama bakmış, sınav süresinin sonuna gelindiği halde, o öğrenci hâlâ madeni parayı havaya atıp, tutuyor..

Yine öğrencinin yanına gitmiş.. Yine sormuş:

- Anladık.. Soruların cevaplarını yazı-tura atarak cevapladın. Ama kağıdın, bütün cevaplarla dolu.. Hâlâ neden o parayı atıp, tutuyorsun?.

Öğrenci gülmüş..

- Efendim.. Şimdi de verdiğim cevaplar doğru mu, değil mi diye, onları yazı-tura atarak kontrol ediyorum, demiş..

Her fıkranın, ille de yaşanılan ve güncel bir olayı hatırlatması, tabii ki mümkün değildir..

Ama yine de, yukarıda aktardığımız fıkra, bize, "MHP'lilerin soruşturma komisyonlarında kullandıkları oylar, acaba yazı-tura atarak mı belirleniyor?" sorusunu düşündürdü..

Örneğin MHP'nin "töre"si ile, "koalisyon protokolu" arasındaki ortak noktaları bulmakla görevli parti organı, toplanıyor..

"Töre"ye bağlı bir MHP'li söz alıp, konuşuyor:

- Biz hırsızlığa, yolsuzluğa, şaibeye göz yummamalıyız.. Biz Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk ve akkaşık kadar temiz bir inancın sözcüleriyiz.. Kim şaibeli ise, bu kişiyi Yüce Divan'a göndermeliyiz..

"Koalisyon Protokolu"na bağlı bir MHP'li ise, şu yorumu getiriyor..

- İktidara ortak olmadığımız takdirde, bütün bu söylenilenler sadece lafta kalır.. Şaibe görsek bile, onu aklayıp, koalisyonu bozmamalıyız..

İki eğilimi uzlaştıran bir MHP'li, bu zıt görüşleri birleştirmek amacıyla, şu öneriyi gündeme getiriyor..

- Soruşturma komisyonlarını izleyip, dosyaları incelemek yerine, bütün dosyalar hakkında yazı-tura atalım.. "Yazı" gelenleri aklayalım, "tura" gelen dosyaları Yüce Divan'a gönderelim..

Sonra galiba böyle uygulandı bu karar..

Mesut Yılmaz "TÜRKBANK şaibesi"nden aklandı.. Koç'lara verilen Seka arazisinden de, "tura" geldiği için, morartıldı..

Şimdi mesele, şu noktada kilitleniyor..

Soruşturma komisyonlarının raporları, TBMM Genel Kurulu'nda oylanırken, MHP'liler oylarını eski yazı-tura kararlarına göre mi kullanacaklar?

Yoksa, "belki yanlış yapmışızdır" diye, Genel Kurul oylaması için de, yeniden yazı-tura atacaklar mı?

Eğer böyle olursa bu, bakarsınız Mesut Yılmaz, Genel Kurul'da MHP'lilerin oyları ile de, TÜRKBANK özelleştirme faciasından ötürü, Yüce Divan'a gönderilebilir..

Ancak burada da, başka bir mesele var..

Koalisyonun baş-öğretmeni Ecevit, yazının başında anlattığımız fıkradaki öğretmen kadar hoşgörülü değil..

Daha doğrusu, Rahşan ve Bülent Ecevit, gerektiği zaman, Bahçeli'nin sınıf mümessili olduğu MHP'li öğrencilere, çok sert fırçalar atıyorlar..

Devlet Bahçeli de, Ecevit'ten fırçayı yiyince, titreyip kendine dönüyor.. Ne "töre", ne "gelenek" kalıyor..

Son olayda da, Ecevit, Bahçeli'yi ve MHP'li yaramaz çocukları, yine çok sert biçimde azarlamadı mı?

Bu yüzden, galiba artık yazı-tura bile atmaları, çok zor olacak..

ŞAKA

Bu iş galiba tuttu..

Kadınların askere alınma projesi galiba toplumda tuttu..

Şimdi pekçok hanım, sadece 40 yaşından aşağı olanlar askere alınacağı için,

- Beni askere çağırdılar, diye övünüyormuş..

Bu arada, estetik ameliyatla yaş meselesini aşan bazı sanatçılar da, askere çağırılmak için, Ankara'da torpil arıyorlarmış..

MOSKOVA

Putin'in işi kolay mı sanki?

Bir arkadaşım, hayatında ilk defa Rusya'ya gidiyormuş.. Bana sordu..

- 2-3 gün içinde, Moskova'da neler görebilirim, dedi..

Ona, Sovyet rejimi dönemine ilişkin bir hikayeyi anlattım..

Bir Amerikan zengini, Moskova'ya bir günlüğüne gideceğini söylemiş arkadaşına..

- Karıma bir tane astragan kürk manto, 5-6 kilo Beluga havyarı alacağım.. Ve bir de, anıt-mezara gidip Lenin'in mumyalanmış cesedini göreceğim, demiş..

Arkadaşı, "Komünizm yavaş çalışır.. Bunları bir günde yapamazsın" diye ikaz etmiş Moskova yolcusu arkadaşını..

Amerikan zengini, önce astragan kürk satan devlet mağazasına gitmiş Moskova'ya varınca.. Tezgahtar adamın isteğini duyunca terslemiş..

- 10 bin ruble yatıracaksın.. Kürkü altı ay sonra alacaksın..

Amerikalı uyanık.. izah etmiş..

- Yok. Öyle değil.. İki kürk alacağım.. Biri benim biri de senin karına hediye olacak..

Tezgahtar kürkü hemen vermiş..

Havyar satan devlet mağazasında da, tezgahtara aynı şeyleri söylemiş..

- On kilo havyar alacağım.. Beş kilosu senin, beş kilosu benim için olacak..

Havyarı da hemen almış..

Sonra önünde uzun kuyruklar bulunan, Kızıl Meydan'daki Lenin anıt-mezarının içine, kuyruğu aşıp, hemen girmeyi denemiş..

Bir Sovyet binbaşısı gelmiş..

- Kuyruğa gir.. 4-5 gün bekle Lenin'i görmek için, demiş..

Amerikalı zengin, pasaportunun içine 1000 dolar koymuş.. Pasaportu binbaşıya verip,

- Ben yabancıyım.. İşim acele, demiş..

Binbaşı, dolarlara bakmış..

- Lenin'i burada mı görmek istersiniz, otele mi gönderelim, diye sormuş..


5 Haziran 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...