T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bush işi karıştırıyor

Ben mi yanılıyorum, yoksa bugüne kadar dünyaya büyük bir aldatmaca mı yaşatıldı? Amerikan yönetimi, Başkan George W. Bush, yardımcısı Dick Cheney ve Genelkurmay başkanı Gen. Richard B. Myers, "Elimizde 11 Eylül eylemlerini Üsame bin Laden'in planladığına dair bir video kaseti var" diye tam üç gündür ortalığı velveleye veriyorlar... Afedersiniz de, aynı ekip, Afganistan'ın üzerine bombaları, "Eylemler bin Laden'in eseri olduğu kesin" gerekçesiyle göndermemişler miydi?

Sözünü ettikleri kaset Celalabad'taki el-Kaide örgütüne ait evler aranırken bulunmuş... Bin Laden ile bir dinadamı arasında geçen konuşmalar kayıtlıymış 40 dakikalık kasette. Arapça'dan İngilizce'ye çevrilen konuşmalarda, Bin Laden, "Kulelerin çökeceğini ben bile hesap edememiştim" anlamına gelen bir cümle sarf ediyormuş... Bu arada, uçaklardaki bazı eylemcilerin ölümcül bir yolculuğa çıktıklarından habersiz oldukları da öğreniliyormuş...

Bulunan kasetin 'gerçek', içindekilerin de 'itiraf' olduğunu bir an için kabul edelim... Washington'un "Üsame'nin eylemleri sahiplendiği bir kaset bulduk" sevinci, dünyadaki herkesin üç ay boyunca aldatıldığı anlamına gelmez mi sizce de... Daha ilk günden başlayarak, "Bu işi Üsame ve adamları yaptı" diyen, ardından eylemi planlayanları topraklarında sakladığı için Taliban yönetimindeki Afganistan'ı bombalayan ABD'nin elinde, Celalabad'ta bulunduğu söylenen kasete kadar, eylemler ile Bin Laden'i buluşturan gerçek anlamda bir 'kanıt' yokmuş... Öyle anlaşılıyor.

Konuyla ilgili ilk haberden beri yapılan yayınları dudaklarımda eksilmeyen bir tebessüm olduğu halde okuyorum. "Kaset bulduk" diye sevinenler, buldukları kaseti dünya kamuoyuyla paylaşma konusunda tereddütlü davranıyorlar... Sebep ne mi? Sebep, insanların, "Şimdi bulundu" diye gösterime sokulacak kasetin CIA ile Hollywood işbirliğinin eseri olabileceğinden kuşku duyabilecekleri tedirginliği... New York Times'ın görüştüğü bir Beyaz Saray yetkilisi, "Arap dünyası kuşku duyabilir" demiş kaset için...

Geçen hafta sonunu, İstanbul'da, Helsinki Yurttaşlar Derneği'nin düzenlediği 11 Eylül sonrasını irdeleme amaçlı bir toplantıda geçirdim. Aramızda Arap dünyasından katılımcılar ve Batı'da yaşayan Araplar da vardı. Hepsi de 'irtica' konusunda duyarlı, ülkelerinde 'laik muhalefeti' temsil eden aydınlardı ve hemen hepsi, özel sohbetlerimizde, "O eylemleri Üsame bin Laden planlamış olamaz" demekten kendilerini alamadılar... Washington, bütün 'kanıt' iddialarına rağmen kuşkularını gideremediği kitleleri kasetle de ikna edemeyeceği endişesinde... Haklı bir endişe bu...

Bilmem mümkün değil, ama Hollywood'ça hazırlanmışsa, "Eylemcilerin bir bölümü ölüme gittiklerini bilmiyordu" tezini akla getiren cümleler katlanılan zahmetin gerçek sebebidir herhalde. Böylece, "Benim oğlumun dinle ilgisi yoktu ki davası uğruna kendini feda etsin" itirazını yükselten babaların tereddüdü giderilmiş oluyor... Bir de, "19 eylemcinin 15'i Suudi Arabistan vatandaşı, bunların beşi de ABD askeri üslerinde eğitim görmüş, bu nasıl iş?" diyenlere, "Ne yapsın zavallılar, bindikleri alametin kıyamete gittiğinden habersizdiler" denilebilir bundan böyle...

Kasetin ortaya çıkışının, tam da George W. Bush'un bir halkla buluşma programında yaptığı 'gaf' çeşitli gazete ve dergilerde yazıldığı, İnternet sitelerinde çoğaltıldığı bir döneme denk düşmesi de ilginç... Çünkü, o 'gaf' ile ilgili yorumlar doğru ise, 11 Eylül eyleminin vuku bulacağından Bush ve adamlarının önceden haberi olması gerekiyor...

Şaşırdınız değil mi? O halde okuyun.

Bush, geçen hafta, Orlando/Florida'ya gidip halka hitap etti, soruları cevapladı. Görüşmenin sonuna doğru, birinin, "Saldırıyı ilk işittiğinizde neler hissettiniz?" diye sorduğu duyuldu. CNN'de yayımlanan metne göre Bush'un cevabı şu: "Okuma programıyla ilgili konuşma yapacağım sınıfın girişinde otururken televizyon açıktı ve bir uçağın kuleye çarptığını gördüm. Kendim de uçtuğum için, 'Ne kötü bir pilot' ve 'Ne korkunç bir kaza' dedim. İçeriye alındım. Dersanedeyken, genel sekreterim Andy Card geldi ve 'İkinci bir uçak daha kuleye çarptı. Amerika saldırıya uğradı' deyiverdi."

Bu anlatımda sorun, Bush'un ikiz kulelerden ilkine yapılan ve kendisinin "Korkunç bir kaza" dediği ilk saldırıyı tv ekranında izlediğini söylemesinden kaynaklanıyor. Çünkü, ilk çarpmayla ilgili görüntülerin ancak ikinci çarpış gerçekleştikten sonra televizyonlarda gösterildiği biliniyor.

Bush'un bu anlatımının daha önce bilinenlerden farklılığına ilk dikkat çeken İngiliz Guardian gazetesi oldu. Bilinen, Bush'a saldırıyı telefonla ilk haber verenin milli güvenlik danışmanı Condoleezza Rice olduğu... "Eğer sınıfa girmeden önce çarpmadan haberdar olduysa" dedikten sonra bir dizi soru yöneltiyor Guardian: Bush neden koridorda bekletildi? Saldırıyı öğrendiği halde neden bir süre beklemedi de sınıfa girdi? Bir ilkokulda koridorda televizyon olması olağan bir şey midir? Gazetenin merak edip te soramadığı soru ise şu: Yoksa Bush saldırıları kendisi için kurulmuş bir kapalı devre televizyondan mı izliyordu?

Bush, bu 'gafı' 4 Aralık günü yaptı. Guardian'daki yazı 6 Aralık tarihini taşıyor. "Üsame kaseti bulundu" haberi ilk kez Washington Post'ta 9 Aralık günü yayımlandı. Kronolojiye bakıp siz karar verin...

Celalabad'ta bulunan kaseti ne kadar merakla beklediğimi bilemezsiniz...


13 Aralık 2001
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED