Medeni Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde, tasarıda yer alan "edinilmiş mallara katılma rejimi" yerine, "paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin" kabul edilmesine kızan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, toplantıyı terk etti ve "Bundan sonrasını yeni bir Adalet Bakanı takip eder, istifa edeceğim" dedi. Türk, Başbakan Ecevit'le görüştükten sonra ise "görevimin başındayım" açıklamasını yaptı.

Adalet Komisyonu'nda, tasarının "Eşler Arasında Mal Rejimini" düzenleyen bölümün ilk maddesi, yaklaşık 3 saat süreyle görüşüldü. FP Van Milletvekili Fethullah Erbaş, MHP Trabzon Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu ve DSP Hatay Milletvekili Ali Günay'ın verdiği ve "paylaşmalı mal rejimi" getirilmesini öngören önerge, 7'ye karşı 9 oyla kabul edildi.

'İstifa edeceğim' dedi

Maddenin de aynı şekilde kabul edilmesine tepki gösteren Bakan Türk, düzenlemeyi bu şekliyle kabul edemeyeceğini belirterek Komisyon toplantısını terk etti. Türk, "bundan sonra ne olacak?" sorusu üzerine, "Yapacak birşey yok. Bu şekilde kabul etmem. Bundan sonrasını yeni bir adalet bakanı takip eder" karşılığını verdi.

Adalet Bakanı Türk'ün, sinirli bir şekilde toplantı salonundan ayrılırken, DSP İzmir Milletvekili Hayri Diri'ye "İstifa edeceğim" dediği duyuldu.

Ecevit vazgeçirdi

Daha sonra Başbakanlık'a giderek Başbakan Ecevit'e bilgi veren Türk, istifadan vazgeçti ve komisyon toplantısından ayrılırken söylediği sözlerinin "istifa edeceği" şeklinde değerlendirilmesinin, "basın mensuplarının yaptığı bir değerlendirme" olduğunu söyledi.

"İstifanız söz konusu mu?" sorusuna "Şu anda görevimin başındayım" diye cevap veren Türk, komisyondaki sözlerini şöyle açıkladı: "Orada tutanaklara geçecek şekilde Medeni Kanun Tasarısı'nın bundan sonraki görüşmelerine katılmayacağımı söyledim. Kastım, tasarıda öngörülen sistemin kabul edilmemesi halinde katılmayacağım anlamındadır."

İstifaya açık kapı bıraktı

Türk, "Reformlar gerçekleşmezse istifa eder misiniz?" sorusu üzerine de, "Her bakanlığın bir günlük işleri, bir de yapmak istediği değişiklikler vardır. Biz günlük işleri hiç aksatmaksızın yürütüyoruz, ama asıl görev olarak ülkemizin beklediği reformları yapmamız söz konusu. Eğer bunu yapamayacak olursak o zaman sadece günlük işleri yapmak için bakanlık koltuğunda oturuyor oluruz. Benim bakanlık anlayışım, ülkemin ihtiyaç duyduğu reformları gerçekleştirebilmektir. Bu gerçekleştirildiği takdirde bakanlık görevimi sürdürmemin bir yararı ve anlamı vardır" dedi.