T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ne varsa, üç otuz paraya

İktidarda bulunan bir parti için 'zavallı' denir mi hiç? Denir... MHP'nin haline bakınca, içimden, "Zavallı MHP" demek geliyor sürekli... Sen bunca yıl 'gayr-ı milli güçlere karşı mücadele' vermek için iktidar iste, iktidara gelince, ülkede değerli ne varsa 'gayr-ı milli ellere' teslim et, sat... 'Zavallı', esas söylenmesi gerekenler yanında bayağı masum bir sıfat kalıyor...

Günlerdir, 'mavi akım projesi' ile ilgili yazılar okuyorsunuz. Bırakın yolsuzluk iddialarını ve olayın 'akçalı' boyutunu; 'mavi akım' yüzünden Türkiye'nin Orta Asya ile bağları ekonomik ve stratejik açılardan kesiliyor... Türkmenistan'dan yarı fiyatına, hem de 'Horasan teslim' alacağımız doğalgazı, Ruslar Türkmenler'den ölü eşek fiyatına alıp bize Türkmenler'e ödeyeceğimizin bir misline verecekler... Pahalıya döşenen boruların parası da bizden çıkacak... 'Mavi akım' stratejik açıdan Türkiye'nin aleyhine... Bu projeyle ilgili bütün gelişmeler MHP'den habersiz yürütüldü; Moskova'daki Türkiye büyükelçiliğinde yapılan 'gizli toplantıya' MHP'li iki bakanla MHP'ye yakın bürokratlar alınmadı...

Bu konuda MHP'den bir ses çıktı da ben mi duymadım? Gözümün önünde cereyan eden bu olaylara bakarak, ben 'zavallı' demeyeyim de, ne diyeyim?

Telekom konusu sanki farklı mı? Şimdiki gibi burnu sürtüldükten sonra razı olmak yerine, keşke, hiç direnmese de, Telekom'un özelleşmesini yasalaşan biçimiyle en baştan kabullenseydi MHP... Direndi de bir şey mi oldu sanki? 'Telekom' bir parça daha değer kaybetti... Babana 25 milyar dolara satabileceğin Telekom, bütün bu tartışmalar ve kargaşalar sırasında, "2,5-3 milyar dolarlık bir müessese" gibi algılanır oldu... Bakan, "Yahu, sadece 'Aycell' denilen GSM hakkı 3 milyar eder" diye yırtınsın istediği kadar; Telekom'u bedavaya mal etmeye niyetli çevreler, telekomünikasyon devini, bütün hak ve vecibeleriyle, '555 aria' fiyatına kapatmaya hazır hale geldiler...

Ben böyle deyince, MHP'li politikacılar dahil, hazır bir koro, "Komplo teorisi" diye bağırıyorlar... Oysa durum açık: Kriz içinde bulunan Türkiye'de, akıllı olanlar, herşeyi yok pahasına kendilerinin yapıyorlar... 'Akıllı olanlar' genellikle yabancılar, ya da yabancılar nâmına hareket edenler... Borsaya bakın. Bir önceki döngüde, indeksi 20 bin puana kadar fırlattıktan sonra hisseleri elden çıkartarak voliyi onlar vurdu; şimdi de 8-12 bin puan arasında onlar alıyor, bir dahaki değer yükselmesinde yeniden kaçmak üzere... O yükselmeye kadar tamahkâr bizimkiler hisseleri toplayacak, yabancılar ise, ucuza kapattıkları hisseleri, değerleri iyice tavana vurduğunda, IMF'den gelecek taze dolarlarla değiştirip yine dışarı kaçacaklar... Borsa değil, emme basma tulumba mübarek!

Telekom'un fiyatını 2,5-3 milyar dolar olarak koyanların başında Rahmi Koç geliyor... Koç Holding'in patronu, daha önceki gün, "Maalesef, fiyat iyice düştü" diye yakınıyordu. Yasası çıksın, ihale açılsın, bakalım ilk kim tâlip olacak 'fiyatı maalesef iyice düşmüş' Telekom'a?

Okurum İlhan Arı son gelişmelerle ilgili bir degerlendirmesini benimle paylaşmak istemiş. Gönderdigi faks notunda şu bilgiler var:

"15 temel yasadan, hatırlayacaksınız, biri 'şeker yasası' idi. Bu yasa ile tatlandırıcıların kullanılma limiti yüzde 10'a çıkartıldı. Neden? Türkiye'de mısırdan tatlandırıcı üretimi yapan fabrikalara sahip iki çok büyük Amerikan şirketi var; bunlar Cargill ve ADM şirketleri... Yasayla bu şirketlere çok kârlı bir alan açılmış oldu.

"Şimdi de ekonomik bunalımın kaderi Telekom yasasına bağlanmış görünüyor. Bu konuda Doğan Grubu şiddetli bir kampanya ile herkesi bunun böyle olduğuna ikna etti. Toplum, yapılan hatalar sonucunda Telekom'un değerinin çok düştüğüne ve 2,5 milyar dolar civarında bir değeri olduğuna ikna edildi. Bir süre önce Carlyle Grubu'nu temsilen eski ABD başkanı George Bush Türkiye'yi ziyaret etti ve Koç Grubu tarafından ağırlandı. Carlyle Grubu değerinin altında satılan şirketleri alıp daha sonra değerine satarak büyük paralar kazanmasıyla biliniyor. Son darbeyi vurmak üzere, Başkan Bush (Türkiye'ye gelen eski başkanın oğlu, şimdiki başkan) Telekom konusunda Ecevit'e mektup gönderdi.

"Türk Telekom çok büyük kâr potansiyeli olan bir kuruluş. Bu şirketi ele geçiren 65 milyonluk gelişen bir ülkenin komünikasyon ağlarina sahip olacak; dolayısıyla bu tatlı işin kârını birileri alacak... Koç-Doğan-Carlyle'dan oluşan birleşik grup olabilir mi bu?"

İlhan Arı bu soruyu sormuş...

Tabii, olaylara, Telekom gözlüğünden bakmaya başlayınca, son zamanlarda meydana gelen gelişmeleri farklı açıdan görmek de imkân dahiline giriyor... Sözgelimi Mesut Yılmaz'ın Moskova'daki temasları ile ilgili faka basması... Yılmaz'dan yana medya, zembereğinden boşanmış gibi, bir anda Yılmaz aleyhtarlığına soyunuverdi. Hep kollayan kalemler Mesut Yılmaz'ı zor duruma düşürüverdiler... Sebep elbette 'doğruları yazma aşkı' olamaz... Belki de, sebep, Telekom'un ucuza kapatılmasını sağlayacak bir havanın ülkede oluşmasıdır... ANAP hükümette kaldıkça Mesut Yılmaz önemini sürdürecek; yaralı politikacı daha kolay yönlendirilecek politikacıdır...

Acaba MHP içerisinde olaylara Kulis okurları gibi çok yönlü bakabilenler var mı? Varsa, 'zavallı' sıfatını geriye almaya hazırım...


13 Mayıs 2001
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED