|
|
Beyoğlu'nda bir Amerikan şairi
Murat Menteş, ikinci şiir kitabına "Süper Şiirler" adını vereceğini söyledi. (İlk şiir kitabının adı "Kuzgunun Gölgesi" idi.) Vazgal'ın loş ışıklı mekanında oturmuş, ordan burdan konuşuyorduk. Ben çay içerken, Murat sütlü kahveyi tercih etmişti. O ismi seçtiğini söylemesi üzerine, bir sonrakine de "Kurşunsuz Şiirler"in uygun düşebileceğini belirttim. "Gerçekten iyi fikir" dedi ve peşpeşe kitap isimlerini sıraladık: - Süper Şiirler,.. Kurşunsuz Şiirler,.. Normal Şiirler... Şaka niyetiyle başladığımız konu, kendiliğinden ciddiyet kazanmaya başlamıştı. "Bir Amerikan şairi, bu isimleri rahatlıkla verebilir kitaplarına" diye samimiyetle görüşümü açıkladım. O samimiyette daha ileri gitti: "Ben de bir Amerikan şairi olduğuma göre..." TELEFONUM DİNLENİYOR
Mesaj-görüşme...
KRİZ HATTI
Türkiye'de bulunan kriz hattı, fay hatlarından daha tehlikeli. Aslında şunu da bilmeliyiz ki, 'hattı kriz' yoktur, 'sathı kriz' vardır. Ülkenin bir numaralı enkırmeni Zarf ile mazrufun ne olduğunu anlayamayan, birincisi neyse de ikincisini telaffuz bile edemeyen, mazruf diyemediği için "O ne öyle zart zurt! Türkçe konuş kardeşim!" diyen Reha Bey, "Sizin Nutuk okumadığınız da belli oluyor" sözüne çok kızmış. Programına katılan o delikanlı, Reha Bey'e "Ülkenin bir numaralı enkırmeni" deseydi, o takdirde yine "Türkçe konuş kardeşim!" der miydi? ŞİKAYETÇİYİM
Gazetede toplantı yapıyoruz. Mustafa Karaalioğlu'nun cep telefonu çalıyor. Açıyor, dakikalarca Japonca birşeyler konuşuyor. Arada bir kulağımıza çalınan "Soni, Honda, Mitsubişi, Suziki, Suzüç..." gibi laflarından anlıyoruz Japonca konuştuğunu. Kimle konuşuyor, ne konuşuyor, bilmiyoruz. Bize herhangi bir bilgi vermiyor. Şikayetçiyim arkadaş!
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |