T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Özeleştiri çağrısı

A.Ü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyza Bilgin devletin başörtüsüne karşı tezat teşkil eden uygulamalar içerisinde olduğunu belirterek 'Devlet özeleştiri yapmalı' dedi

Beyoğlu Goethe Enstitüsü'nde Konrad Adenauer Vakfı ile Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) tarafından düzenlenen "İslam'da Kadının Rolü-Türkiye'de Kadın" konulu 'tartışma-forum'a katılan Prof Dr. Bilgin, Kur'an'dan ayetlerle başörtüsü ve üniversitelerdeki yasağa ilişkin düşüncelerini anlattı. Diyanet'in "Başörtüsü Allah'ın emridir" şeklindeki fetvasını hatırlatan Prof. Dr. Bilgin, devletin bir kurumu olan Diyanet ile diğer bir kurumu olan üniversitelerin uygulamalarının birbirleriyle çeliştiğini ve tezat oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Bilgin "Devletin özeleştiri yapması gerekiyor. Bu yapılmadığı için üniversitelere giden kızlarımız acı çekiyor" şeklinde konuştu.

Sorun İslam'ı yaşamamak"

Bilgin, sorunların, Kuran'dan değil, tarih içindeki yorumların kutsal kitap gibi muamele görmesinden kaynaklandığını ifade ederek, "Günümüzde kadının İslam'daki yerini anlayabilmek için, öncelikle kültürün nasıl kutsallaştığına değinmek lazım. Çünkü kadınların sorunlarının bugün için önemli ölçüde İslam'a bağlanışı, Kuran'ın hükümlerinden değil, bu hükümlerin hayata geçirilmemesinden kaynaklanıyor" diye konuştu. Bilgin bir dinleyicinin "Başörtülüler üniversitede niçin çoğaldı" şeklindeki bir sorusuna ise 'devletin baskısına karşı bir tepki' diye cevap verdi. Bir zaman öncesine kadar sadece şehirli insanların üniversiteye gidebildiklerine dikkat çeken Bilgin "Şimdi artık kasabalı insanımızın kızları da üniversiteye gelebiliyor. Başörtüsü yasağıyla kasabalı kızların okuması engellenmemeli" dedi.

Yorumu ilahiyatçılara bırakın

Dinleyici olarak söz alan İsmet Uçma ise siyasi yasaklı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen foruma katıldığını belirterek kadın ve erkek herkese yönelik siyasi yasaklara karşı KADER'in yanında olduğunu söyledi. Dinleyicilerden bazılarının "Başörtüsü Allah'ın emri değil" sözlerine karşılık olarak bu konuda yorum yapma hakkının ilahiyatçılara ait olduğunu kaydeden Uçma, devletin çelişkili ve takkiyyeci bir tavırla insanları tasnif etmek istediğini de ifade etti. Uçma "Dışarıda başınızı örtebilirsiniz ama içeride açın" denilmesinin de vatandaşları ikiyüzlülüğe davet etmek olduğunu kaydetti. Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilcisi Dr. Wulf Schönbohm'un yönettiği foruma tiyatrocu-yazar Engin Noyan da katıldı.

'Kasabalı kızların okuması engellenmemeli'

Konrad Adenauer Vakfı Türkiye Temsilcisi Dr. Wulf Schönbohm'un yönettiği forumda konuşan Prof. Dr. Beyza Bilgin başörtüsü yasağının özellikle kasaba insanının çocuklarını okullara göndermemesine neden olacağını da kaydederek bunu arzu etmediğini belirtti.

 
Şimdi de 23 Nisan parası istediler
ANKARA Milli Eğitim Müdürlüğü, yaklaşan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenleri nedeniyle ilköğretim okullarından 150, 200 ve 300'er milyon lira para istedi. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü, 23 Nisan etkinliklerine katılan ilköğretim okullarına bir yazı göndererek, Ankara'ya Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ayrılan kaynağın çok sınırlı olduğunu belirtti. "Kutlamaların anlam ve önemine yakışır biçimde yapılabilmesi için" okullardan istenen paranın "okulların koruma derneklerinden veya vakıflarından karşılanması" istenirken, yazıda bu amaçla velilerden özel talepte bulunulmayacağı kaydedildi. Eğitimciler, normal şartlarda okul koruma dernekleri veya vakıflarının parayı veliden topladığını belirtirken, paranın yine velinin cebinden çıktığını kaydettiler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü şimdi parayı vermeyenler okullardan almak için uğraşıyor.
13 Nisan 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED