Yeni Safak Online...
T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
MGK: 'Tefsir ve Tercüme'...

Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısı herkes tarafından merakla bekleniyordu. Gününü, AB başkentlerine başlattığı 'diplomatik taarruz'un son ayağında, Lüksemburg ve Hollanda'da geçiren Tayyip Erdoğan tarafından merakla bekleniyordu. Herhalde toplantıya katılan, Ak Partili Başbakan ve bakanlar yani 'Kurul'un sivil kanadı' tarafından da merakla bekleniyordu. Kamuoyu tarafından merakla bekleniyordu. Dış dünya tarafından merakla bekleniyordu. Ve, Rauf Denktaş tarafından da merakla bekleniyordu.

Merakın ki nedeni vardı. Ak Partili bakanlar ile askerler ilk defa MGK'da biraraya geleceklerdi. Ak Parti'nin 'reddi miras' yaptığı 'baba tarafından dedesi' Refah Partisi'nin MGK'daki son ve kısmi varlığı 28 Şubat MGK'sı idi. 28 Şubat'ı, mart, nisan ve mayıs MGK'ları izledi. Yani, 28 Şubat süreci. Ve, bu toplantılar, Refahyol'un ve giderek Refah'ın sonunu getirdi. Gerçi, dünkü MGK toplantısına katılan Ak Partili bakanların hiçbiri Refah'ın o toplantılarında yer almadılar ama Yaşar Yakış, Vecdi Gönül ve Ertuğrul Yalçınbayır hariç, diğerleri, başta Başbakan Abdullah Gül (ki, o Refahyol'un Devlet Bakanı olarak hükümet üyesiydi), Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener, M.Ali Şahin ve Abdülkadir Aksu, Refah Partisi üyesiydiler.

Ayrıca, MGK'nın dünkü toplantısı, öğle saatlerinde Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a gösterdikleri 'tepkisel jest'in ağırlığı altında toplandı. Merak, daha da yükselmişti...

Ama merakın asıl yönü, MGK'nın Kıbrıs'la ilgili 'yaklaşımı'nın ne olacağı idi. Tayyip Erdoğan ve Rauf Denktaş'ı asıl meraklandıran yönü, Kıbrıs'la ilgili olan yönüydü. Toplantının sonunda yayınlanan açıklamada, o bölüme dikkatle bakıldığında, çok ustaca bir dille, Rauf Denktaş 'desteklenir' gibi gösterilirken, Rauf Denktaş'ın ve dış dünyanın anlayacağı dil ile 'Kıbrıs'ta çözüm hedefi' desteklenmiş durumda.

Tayyip Erdoğan'ın 'Avrupa turu'nu 12 Aralık'ta Kopenhag'da 'müzakere tarihi' hedefiyle atarken, bu MGK toplantısını nasıl merakla beklediğini, Lizbon-Helsinki-Kopenhag-Stockholm-Paris hattında bulunmuş birisi olarak birebir deneyimle, Rauf Denktaş'ın ise yine büyük bir merakla beklediğini onunla görüşmüş birincil kaynaklardan işitmiş olarak biliyorum. MGK'nın dünkü açıklamasından sonra Tayyip Erdoğan'ın nisbeten, 'nefes' aldığı; Rauf Denktaş'ın ise '3 Kasım öncesi'ne oranla 'farklı bir mesaj' aldığı hükmüne varabiliriz.

'Mesaj', BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın ABD ve AB destekli ve 12 Aralık'a endeksli 'çözüm girişimi' içinde kalınmasını öngörüyor.

Rauf Denktaş'ın ve daha ziyade KKTC ve Türkiye'deki 'müttefikleri'nin önümüzdeki 10 güh içinde 'çözümsüzlük en iyi çözümdür' politikasının yeni taktiklerine sarılarak, 'çözüm planı' vartasını atlatmaya çalışacakları bellidir. Bu nedenle, Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yönetiminin 'Kıbrıs'ta çözüm' yönündeki açılıma devam etmeleri de şarttır.

Eğer 12 Aralık'a dek, 'Kıbrıs'ta çözüm' mümkün hale gelirse ne olur?

1. Türkiye'ye Kopenhag'ta 'müzakere tarihi' verilir;

2. Veya, Türkiye'ye Haziran 2003'teki Selanik Zirvesi'nde 'mutlaka müzakere tarihi' verileceği, Kopenhag kararları içinde yer alır.

3. Kıbrıs Türk toplumunun AB üyesi olması, Kıbrıs'taki Türk parça devletinin ya da Türk kurucu devletinin başkanı, 'yeni Kıbrıs Devleti'nin 'Eş Cumhurbaşkanı' olacağı için, Türkiye'nin AB üyesi olmasının engellenmesi imkansız hale gelir.

4. Kıbrıs Türk toplumunun ve onun açacağı yoldan, Türkiye'nin önü ve ufku açılır.

Peki, bunlar olmazsa ne olur?

Yukarıdaki 4 maddenin tam tersi olur. Varın, gerisini siz hesaplayın. Ak Parti'nin 5 yıl iktidarda kalabileceği hayalini de sakın kurmayın.


30 Kasım 2002
Cumartesi
 
CENGİZ ÇANDAR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED