T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Rüşvet istemenin 'kanuni' yolu bulundu

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki, "rüşvet" yıllardır Türkiye'nin gündeminde. Özellikle son ekonomik krizden sonra "benim memurum işini bilir" sloganının örneklerinin arttığı kulislerde konuşuluyor. Ancak iki yıldır devam eden yolsuzluk ve usulsüzlüğe yönelik operasyonların "işbilir" kamu görevlileri üzerinde etkili olduğu da "ilginç" örneklerle ortaya çıkıyor. Bazı kamu görevlilerinin, "rüşvet istemek" için buldukları yeni yöntem, rüşvetin hangi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor. Kamu görevlisi, işi için gerekli evrakı tamamlayarak teslim eden vatandaşa, "Evraklarınız 1211 sayılı kanuna göre eksik" diyor. Bu uyarıyla birlikte, hangi evrağın eksik olduğu hemen anlaşılıyor. Çünkü, "1211 sayılı kanun, her banknotun üzerinde bulunan, 14 Ocak 1970 tarihli kanun." Yani, Merkez Bankası'nın para basmasına dayanak teşkil eden teşkilat kanunu. Devlet dairesinde işini takip eden vatandaş ve işadamı, paranın üzerinde yazan ancak bugüne kadar hiç dikkatini çekmeyen bu kanunu artık ezbere biliyor.


Meclis, 'Kaçak Mercedes'i ortaya çıkarma cezası verdi!
Yeni Şafak gazetesinin geçen haftaki manşetlerinden "Meclis'te kaçak Mercedes skandalı" başlıklı haber gündeme damgasını vurdu. Eski bir milletvekili tarafından 20 yıldır Meclis'in otoparkında bekletilen kaçak Mercedes'i ortaya çıkaran arkadaşımız Ercan Yavuz, Meclis yönetiminden teşekkür beklerken, ceza ile karşılaştı. Yavuz'a bir ay Meclis'e girmeme cezası verildi. Kaçak Mercedes'i 20 yıl saklayanlara ceza yok, ama olayı ortaya çıkarıp, sorumluların yargılanmalarına imkan sağlayan, buna kanıt olsun diye de fotoğraf çekmeye kalkışan gazeteciye ceza var. Yüce TBMM'nin yöneticilerinin adaleti... Ya basın özgürlüğünü savunması gereken Parlemento Muhabirleri Derneği'nin de ceza verilmesine katkı sağlayan tutumuna ne demeli? Onların da bu cezaya hayli katkıları oldu. Mesleki kıskançlık herkeste biraz var ama bu mesleki dayanışmanın önüne geçmemeli...
Ama burası Türkiye...


Aysel İzgi'nin ilginç ziyareti
TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin eşi Aysel İzgi'nin neredeyse eşinden daha yoğun bir programı var. Ülkü Ocakları'nın, MHP Kadın Kolları'nın etkinlikleri, milletvekili eşleri, "first lady"lerle buluşma programları, huzurevi, yetiştirme yurdu ziyaretlerinin yanında Aysel İzgi, merhum Alparslan Türkeş'in geride kalan birkaç arkadaşını da ziyaret edip gönül almayı unutmuyor. Aysel İzgi, geçtiğimiz günlerde Tosya'da sakalı beline kadar olan iki yaşlıyı ziyaret etti. İzgi'yi Tosya'da görenler önce şaşırdılar. Ama Aysel İzgi, Türkeş'in iki aile dostunu ziyaret etmişti. İzgi'nin evden ayrılmasının ardından yaşlı ailenin bir ziyaretçisi daha oldu. ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş. Ancak bayan İzgi evden 10 dakika önce ayrıldığı için Türkeş'le karşılaşmadı.


'Elim alçıda istifa edemem'
İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen evinde geçirdiği küçük bir kaza neticesinde sağ elini kırdı. Yücelen bir aydan beri kolu alçılı olarak geziyor.

SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, İstanbul imam-hatip liselelerinde eğitim haklarını almaya çalışan kız öğrencilere polisin davranışından İçişleri Bakanı'nın sorumlu olduğunu belirterek, "İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen istifa etmelidir" dedi.

Yücelen ise Bekaroğlu'nu Meclis Kulisi'nde yakalarak, "Kardeşim kolumun alçıda olduğunu görmüyor musun? Kolum alçıda iken istifa dilekçesine nasıl imza atarım? Kolum alçıdan çıkttıktan sonra istifamı isteseydin o zaman düşünürdüm" dedi.

Bekaroğlu, "Kolunuz alçıdan çıkınca da isteriz Sayın Bakan" deyince, Yücelen, "Doktorların söylediğine göre kolum 3-4 yıl alçıda kalacak galiba" karşılığını verdi.


'SİYAH GÖZLÜKLÜ' ADAM DEĞİŞTİ
Başbakan Ecevit'in MİT'ten sorumlu başdanışmanı değişti. Muammer Derinbay gitti, yerine Abdülkadir Dülger getirildi. Yaş haddinden dolayı emekli olduğu belirtilen Derinbay'ın bugüne kadar yüzünü görenlerin sayısı da bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. Yeni atamanın gerçekleşmesinin ardından gazeteciler Abdülkadir Dülger'i tanımak ve "hayırlı olsun" demek için ziyaret girişiminde bulundular. Ancak, sekreterin odasına bile giremediler. Korumalar, gazetecilerin ısrarlı sorularına "Yüzünü görmek de yasak" karşılığını verdi.


BAKAN ÜNLÜ'YÜ KISKANDIRAN VEKİL
Karaman'ın iki milletvekili var. Birisi DSP'li spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, diğeri de MHP'li Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Hasan Çalış. Komisyon üyelerine tahsis edilen 1 trilyona yakın ödenekle Karaman'daki bir projeye küçük çaplı destek sağlayan Çalış'ın icraatları, DSP'li Ünlü'yü adeta bakan olduğuna pişman ediyor. Spor Bakanı olarak Karaman'a doğru dürüst yatırım yapamayan Ünlü; "Böyle bakan olacağına Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ol daha iyi" diye hayıflanıyor.


ERDOĞAN VE GÜL DİREKSİYONDA
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan'ı istemeyen çevreler, Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül'ün ismini ön plana çıkaran manşet haberi "üretiyorlar." Geçen hafta yaşanan bir olay bu iddialara cevap niteliği taşıyordu. İzmir, Aydın ve Denizli teşkilatlarının açılışına katılan Erdoğan ve Gül, karayolu ile Ankara'ya döndüler. Erdoğan, makam arabasını kendi kullandı. Yanında Abdullah Gül, arka koltuklarda ise Emine Erdoğan ve Hayrünisa Gül vardı. Denizli-Afyon arasında arabayı Erdoğan kullanırken, Afyon-Ankara yolunda direksiyona Abdullah Gül geçti.


ERCAN YAVUZ
BİLAL ÇETİN
FARUK MANGIRCI
VELİ TOPRAK
NEVZAT DEMİRKOL
HAKAN GÖKTEPE


1 Nisan 2002
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED