 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
||
 |
 |
|
|
|
|
|
|
|
dar görüşlüdür 
Büyüklere Masallar adlı şovunun ilk programında Popstar'a yüklenen Metin Uca, bu yarışma için oy kullananların, tepkiselliği hastalıklı biçimde sıkışmış, dar görüşlü insanlar olduğunu söylüyor...
MUSTAFA NİZAMOĞLU Televizyondaki renkli sabah programı Günaydın Türkiye ve yarışma programı Pasaparola ile tanıdığımız Metin Uca, Büyüklere Masallar adlı programıyla artık ATV'de seyirciyle buluşuyor. Sivri dilli sunucu, sabah programında olduğu gibi yine hayata dair olayları ve medyayı eleştirdiği şovunun ilk programında, Popstar, popüler kültür ve Türkiye'de şöhret olma yöntemlerini hicivli üslubuyla ekrana taşıdı. Ancak, Popstar'ın ve kendi programının aynı yapımcı şirketten çıkması ve popüler kültürün oyuncağı olmakla suçlandı. Popüler kültürü eleştirirken onun malzemelerini kullanıyorsunuz. Bu çelişki değil mi? Ben, yaptığım işlerde popüler kültürü yadsımadan, onun unsurlarını kullanarak ona alternatif bir bakış açısını oluşturmayı tercih ettim. Parmak sallayan bir ifade yerine, aynı unsurları kullanarak da eleştiri yapılabileceğini gösterdim. İlk programınızda Popstar'ı işlediniz. Bunun özel bir nedeni var mıydı? Popstar sıradan, önemsiz bir yarışma. Ama herkes bu yarışmayı konuşuyor. Orada popüler olan bedensel özürlü biri hızla tüketildi. Yerine bir başkası taşındı. Ama onun başka özelliği vardı. Suç işlemiş ve insan öldürmüştü. Hayatınızın diğer alanlarında sabıkalı birisi karşınıza çıktığında aynı özeni gösteriyor musunuz? Burada ikiyüzlülüğümüzü sorgulamak istedim. Biz kimseyi yargılamadık, ölen kişinin ailesine söz verdik. O programları izleyenlerin suçu yok mu? Bu yarışmada oy kullananlar bence çapsız ve dar görüşlü insanlardır. Garip bir acıma duygusu içindeler. Bu adama oy verenlerin büyük bölümü hayatın başka alanlarında, mesela kırmızı ışıkta arabasının camını silenlere para vermeyenlerdir aynı zamanda. Büyük bir ikiyüzlülük var. Yine de en çok seyredilenler Popstar ve Ben Evleniyorum. 300 bin kişinin Türkiye'yi yansıttığına inanmıyorum. Zaten hedeflenen kesim, tepkiselliği böylesine hastalıklı biçimde sıkışmış olan kesimdir. Onları görmemek gerekmez mi? Eleştiriler onların işine yarıyor. Tabii ki bunları gündeme getirmemek bir yöntem olabilir. Ama o zaman sizin gibi olmayanlar, bunun üstünde tepiniyor. Yani 8 programa daha çıkıyor. Üstelik bu soruyu sormanıza neden olan, yine bizim program. Bu, çoksesliliğin göstergesidir Programda eleştirdiği Bayhan'ın 'yargısız infaz yapıldı' eleştirilerine maruz kalan Metin Uca, benzer bir tepki daha aldığını söylüyor ve ekliyor: "Bayhan'a gösterdiğin şiddetle, ezilenlerin yanında olma tavrını yitirdin diyenler oldu. Med Yapım'ın işi olduğu için desteklemek anlamında görüldü. Oysa Med Yapım'ın, iki programın da yapımcısı olması bizim programımıza müdahaleyi getirmiyor. Ayrıca bu, yapımcı kurum için de çoksesliliğin bir göstergesidir." Ben artık orada ne anlatacaktım
Star'dan ayrılma hikayesini özetleyen Metin Uca, zor olan bir tarzın tutunması için ortam yarattıkları için Star'a teşekkür borcunun olduğunu söylüyor. Sonraları kendisiyle inandırıcılık sorunu yaşadığını anlatan Uca, "Türkiye'nin en büyük banka yolsuzluklarından biri ortadaysa ve bunun siyasi izleri çalıştığınız yayın kurumuna gidiyorsa, ben artık orada ne anlatacaktım? Passaparola ayrıldı. Onunla özdeşleşmiş bir sunucu olarak benim de ayrılma zamanım gelmişti" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|