AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

38 'Örümcek' daha var

Örümcek Ağı Operasyonu'nu yöneten eski emniyetçi Şerafettin Bural, 40 yolsuzluk organizasyonundan sadece 2'sinin çökertildiğini belirterek "Çökertilmesi gereken 38 organizasyon daha var" dedi.

Örümcek Ağı operasyonunu yöneten İzmir ve Ankara eski Kaçakçılık Şube Müdürü Şerafettin Bural, TBMM Yoluzlukları Araştırma Komisyonu'na önemli açıklamalar yaptı. Bural, operasyonda hep ANAP'a mensup kişilerin karşılarına çıktığını açıkladı. Bural, 40 organizasyondan sadece 2'sinin çökertildiğini açıklayarak, "Çökertilmesi gereken 38 organizasyon daha var" dedi. Bural, Turgut Yılmaz'ın ortakları arasında bulunduğu GSD'nin örümcek operasyonu kapsamında incelenmesi gerektiğini belirterken, "Bizim ekibi dağıtan Turgut Yılmaz'dır" iddiasında bulundu.

'Hep ANAP çıktı'

Şerfettin Bural'ın, yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda yaptığı açıklamalarla ilgili tutanaklar şöyle:
Şerafettin Bural: Sayın başkanım, değerli üyeler, Örümcek Ağı Operasyonu kamuoyunda eksik anlaşılan ve tam bilinmeyen bir operasyon. İsminin de belirttiği gibi karmakarışık. Biz 1999 yılında Iğdır'da 1-1,5 milyon dolarlık bir operasyonla bu işin farkına vardık. Bu iş Iğdır'da başladı. Iğdır'daki şirket kurucusu bir eski belediye başkanıydı. Vergi raporlarıyla, gümrük teftiş kurulu müfettişlerinin kaçakçılık suçu raporlarıyla ve gümrük mühürlerindeki sahteciliklerle biz bunu farkettik. Yani 1999'da doğarken bu şekilde doğdu. Siyasi mahiyette bir kişinin operasyonuydu. Daha sonra buradaki izlerden devam ettik. Haydarpaşa Gümrüğü'nde çalıştık, geliştirdik. Daha sonra 2000 yılında İzmir Mali Şube Müdürlüğü'ne getirildim. İzmir Mali Şube Müdürlüğü'nde de hesap uzmanları kurulundan uzman arkadaşlarla derinleştirdik. İzmir'de bilmeyerek başka bir ayağına katıldık. Hesap uzmanları raporlarına göre 70 trilyon naylon fatura ile başlamıştı. İzmir, Gaziantep, İstanbul, Uşak dahil Türkiye'deki tüm gümrükleri kapsıyordu. Orada da aynı siyasi mahiyette kişiler karşımıza çıktı. 480 milyon dolarlık bir hayali ihracaat organizasyonu çökertildi. Kamuoyu Balina diye biliyor.
Ateş: Mahzur görmediğiniz kişilerin ismini verebilirseniz -aynı kişiler karşımıza çıktı derken- yani bize çok katkınız olur
Bural: Aynı partiye mensup, aynı partinin sempatizanları karşımıza çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu: Yani hangi parti, Anavatan Partisi mi?
Bural: Anavatan Partisi
Başkan: Buyrun
Bural: İzmir'deki çalışmalar sürerken, gerçekten çok büyük delillere ulaşıldı. İzmir DGM Başsavcılığı'nın yazısı ile Adalet ve İçişleri Bakanlığı'na yazılar yazıldı. Aslında savcı görevini yapmıştı 480 milyon dolarlık işte. İddianameyi tamamladı ama Türkiye'de bir örnektir dedi ki; 'Bunun altından kalkamıyorum, iddianameyi açtım ama devam edemeyeceğim.' Bu Türkiye'deki ilktir. Örümcek'te 40 organizasyondan 2'sini çökertebildik, 38 tane var.
Fahrettin Poyraz: Onlar şu anda hâlâ devam ediyorlar mı?
Bural: Yöntem değiştirerek teşebbüsleri var ama 38 tane daha organizasyonun çökertilmesi lazım.

'İzinsiz ithalata giremedik'

Bural: Kamuoyunda sansasyon yaratan isimler vardı. Sanıklarımız arasında Erol Aksoy, Tuncay Özilhan, İzzet Özilhan, Niyazi Önen maalesef söylemek istemiyorum borsadaki ünlü şirketler vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu: Örümcek Ağı iddianamesinde yer alıyor hepsi
Şerafettin Bural: Evet. Daha da ileri gidilmesi gereken şeyler var.
Azmi Ateş: Borsada yer alan şirketlerin isimlerini verebilir misiniz?
Bural: Piyasalar tedirgin olur diye açıklayamıyorum. Cevdet Volkan Başsavcı'nın da çok büyük destekleri oldu. Hamza Keleş'in deyimiyle iddianamede fiktif hareket 56 milyar dolar. Bu işin hayali ihracaat boyutu olduğu gibi daha giremediğimiz izinsiz ithalat boyutu da var. Bu ana kadar hep hayali ihracaat gündemde oldu. Bir adamın bir günde çıkardığı 80 milyon dolar para var, bir İranlının.
Ateş: Bankalar boyutu da var mı bunun?
Bural: Evet efendim bankalar boyutu var da var. Şöyle arzedeyim. Şu anda hesap uzmanlarının İstanbul'da yaptığı 1.7 milyar dolarlık bir Aslıtürk operasyonu var. Dört dörtlük bir operasyon. Burada bizim Ankara DGM, İzmir DGM'de başlattığımız işte biri 400 milyon dolar, diğeri 3 milyar dolar. Yaklaşık 5 milyar dolarlık hayali ihracaat var. Bunun karşılığında giremediğimiz -bu paraların gönderildiği, nakit para çıkıyor- izinsiz ithalat boyutu var. Bunlar daha başlamadı. Bu komplodan sonra, bu işi yapan görevlilerin taciz edilmesinden, sürgün edilmesinden sonra, çok kaliteli insanlar dağıtıldıktan sonra bu operasyonunun girilemeyen boyutları var.

'EKİBİMİZİ TURGUT YILMAZ DAĞITTI'


Yüksel Çorbacıoğlu: Kadro dağıtma nereden kaynaklandı. kim dağıttı, Siz tam işi çözüyordunuz 40'tan 2 tanesini çözdünüz, diğerlerine de devam ederken mi?
Şerafettin Bural: Evet
Çorbacıoğlu: Kimler tarafından engellendiniz?
Bural: Bu aşamada yakaladığımız ipuçları alışılagelmişin dışında ipuçlarıydı. Teknik tahkikler yapıldı DGM koordinesinde, çok güzel bir havuz oluşturuldu Maliye'den.
Çorbacıoğlu: Bir de ulaştığınız bilgiler, sizi dağıtan güçlere kadar gidiyor muydu?
Bural: Kesinlikle
Ateş: Çok önemli olan bu operasyonun zirvesi kime doğru gidiyor? Yani eğer verebileceksiniz, bize isim olarak lütfederseniz. Bize yardım etmiş olursunuz
Bural: Güvenlik kuvvetlerinin başarıyla görev yapanlarının bu dağıtılma olayında sebebi Turgut Yılmaz'dır.
Yüksel Çorbacıoğlu: Örümcek Ağı'nda tavanla ilgili bilgileri almaya çalışıyoruz. Turgut Yılmaz ismini söylediniz...
Şerafettin Bural: Bizi dağıttıran odur, evet.
Yüksel Çorbacıoğlu-: Peki Turgut Yılmaz'ın gücü nereden kaynaklanıyor? Yani sizi dağıtan sonuç olarak Mesut Yılmaz mı Turgut Yılmaz mı? Yani isim olarak söyleyebilir misiniz?
Şerafettin Bural: Siyasi irade bu şekilde istemedi. Biz de bunu algıladık devlet memuru olarak. Kesin, zaten tayini yapılan bürokratların bir kısmıyla ilgili de el yazıları mevcuttur, şunlar gitsin, şunlar kalsın şeklinde operasyonel birimlerde.
Yüksel Çorbacıoğlu: Kimin yazısı o.
Şerafettin Bural: İsmini veremeyeceğim. Üst yapıya mensup birisinin yazısı.
Yücelen'in 'Allah cezasını versin' dediği kişi kim?
Azmi Ateş: Sayın Bural açığa alınma gerekçeniz nedir?
Şerafettin Bural: Kayıtlara geçen gerekçe 57. Hükümet'e komplo yapmak, sahtecilik yapmak.
Azmi Ateş: Peki bundan dolayı bir yargı boyutu var mı?
Şerafettin Bural: Evet, Ağır Ceza'da yargılandım, takipsizlik aldım. Önce operasyonu yürütürken açığa alındım. Beni Ankara Emniyet Müdürüm uyardı 'Şerafettin böyle böyle bir konu var, Sayın Bakan seni bekliyor. Ankara'ya bir kaset gelmiş'...
Halide İncekara: Hangi bakan bekliyor sizi
Şerafettin Bural: Rüştü Kazım Yücelen Bey bekliyor diye çağırdılar. Sayın il emniyet müdürümüzün de bilgisi dahilinde gittim sayın bakana. 'Şerafettin ifadelere ekleme yapılmış, bu konuyu anlat' dedi. Ben size anlattığım olayları aynen anlattım. İfadelere ekleme yapılmadığını söyledim. 'Peki yarın gel, bana belge getir kendini savunmak için' dedi. Sayın Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz aleyhinde ifade almadığımızı tekrar belgelerle götürdüm. Beni tekrar oturttu Sayın bakanım 'Size bu ifadeleri Ankara'dan göndermişler zorlama mı var?' dedi. En son şunu söyledi. 'Siz rejimi kötületmişsiniz, Türkiye Cumhuriyeti rejimini' Daha sonraki aşamalarda benim sayın bakanımla irtibatım devam etti. Son bakanlıktan ayrılmadan önce 'kusura bakma benim yapabileceğim birşey yoktu, haklısın ama böyle oldu, şunun Allah cezasını versin' Bir isim verdi. Daha fazla konuşmak istemiyorum.
Yüksel Çorbacıoğlu: Peki siz görevden alındınız, DGM savcıları da alındı mı, onlar da mı engellendi?
Şerafettin Bural: Engellendi diyemem. En son Ankara'da çalıştım.
Yüksel Çorbacıoğlu: Yoksa DGM savcılarının siz eli kolu idiniz
Şerafettin Bural: Sayın Hamza Keleş 'Evet sen alındın, elim kolum kesildi' Bunu bana söyledi.

  • BİLAL ÇETİN ANKARA

  •  
    Diyanet'e bin 600 kadro
    Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın taşra teşkilatlarında kullanılması için bin 600 kadro verilmesini öngören tasarıyı, TBMM'ye sundu. Tasarı gerekçesinde, kadro yetersizliğine dikkat çekildi.
    Baykam'a muzır cezası
    Bedri Baykam, Erje Ayden'in yazdığı ve şirketinin yayınladığı 2 kitapta 'müstehcenlik unsuru olduğu' gerekçesiyle açılan 2 davada, toplam 8,5 milyar lira ağır para cezasına çarptırıldı. Ayrıca, kitapların imha edilmesi de kararlaştırıldı.
    Özel hastanelere 'Neşter'
    Neşter Operasyonu'nu yürüten DGM Savcısı Ömer Süha Aldan, yolsuzluk iddiaları kapsamında, Ankara'da 13 ayrı özel hastane kayıtlarının müfettişler tarafından incelendiğini söyledi.
    AB anayasası geliyor
    Avrupa Konvansiyonu, 20 Haziran'da Selanik'te yapılacak olan AB Zirvesi'ne sunacağı Avrupa anayasa taslağına bu hafta son şeklini verecek. Böylece üye ülkelerin anayasaları da değişecek.
    Engelleri aşacaklar
    Görme engelli öğrenciler, kasete okunmuş test sorularını dinleyerek üniversiteye hazırlandı. ÖSS sınavına girecek binlerce engelliden sadece 20'si dershaneye gitme imkanı bulabildi.
    Hikayesi bol şehir
    İstanbul'un kendisi kadar semtlerinin isimleri de güzeldir. Herbirinin ayrı bir hikayesi olan bu semtlerin kimi ismini tarihî bir olaydan, kimi bir camiden, kimi de bir şahıstan almış...
    Temizel, banka hortumcularına kovboy cezası verilmesini istedi
    ABD Başkonsolosluğu'na bombalı saldırı
    Deprem kendini unutturmuyor
    Kısa kısa...
    Eski belediyecilere "zimmet" davası
    İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İGDAŞ), İstanbul Halk Ekmek A.Ş. ile İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.'nin eski yönetim kurulu üyelerinden oluşan ve aralarında DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun da bulunduğu 22 sanık hakkında "zimmet" suçundan dava açıldı. Eyüp Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel tarafından hazırlanan iddianamede, İGDAŞ, Halk Ekmek ve İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Yönetim Kurulu üyeleri olan sanıkların, şirketlere ait kamu kaynaklarını hak etmedikleri halde harcırah adı altında zimmetlerine geçirdikleri iddia edildi. İddianamede, sanıkların "zimmet" suçundan 6 ay ile 12'şer yıl arasında ağır hapisleri ve zararın tazmini istendi.
    Denktaş: Tanınsa da tanınmasa da KKTC var
    KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kıbrıs'ta iki devletli çözüm hiçbir zaman gerçekleşmeyecek" diyen İngiltere'nin eski Kıbrıs Özel Temsilcisi Lord David Hannay'a sert tepki göstererek, "Bizi tanısa da, tanımasa da bu devlet vardır" dedi. ATO heyetini kabulünde Hannay'ın sözlerini değerlendiren Denktaş, "Hannay'ın 6 yıllık görevi süresince Kıbrıs konusunu Rum gözlüğüyle gördüğünü" belirterek, "Hiçbir zaman 'Ayrı devleti tanımayız' diye burnunu havaya dikmiş müstemleke valisi gibi bir konuma girerek, söylediklerimizi anlamak istememiştir. Bu devlet vardır. Tanısan da vardır, tanımasan da vardır ve var olacaktır. Kıbrıs Türkleri azınlık olarak Ruma yamalanmayacatır" diye konuştu. Denktaş, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto'yu da eleştirerek, "De Soto'nun Kıbrıs konusunu anlayacak kabiliyette olmadığını" söyledi. De Soto'nun Türkleri azınlık olarak gördüğünü kaydeden Denktaş, Annan planının Kıbrıs Türkleri için yok olma planı olduğunu belirterek, "De Soto'yu dinleyeceğimize, Annan planını bir daha okuyalım" dedi.
    Emniyet müdürlerinin emekliliği iptal edildi
    Anayasa Mahkemesi, 5 yılını dolduran birinci sınıf emniyet müdürlerinin emekliliğe sevkini öngören yasal düzenlemeyi iptal etti. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, dünkü toplantının ardından yaptığı açıklamaya göre, Anayasa Mahkemesi, meslek derecelerinde fiilen 5 yılını dolduran birinci sınıf emniyet müdürlerinin kadro durumuna göre yaş şartı aranmaksızın emekliliğe sevkini öngören yasal düzenlemeyi iptal etti. Yüksek Mahkeme, polis amiri olduktan sonra yapılan askerlik hizmetinin rütbe terfisinde esas alınmasını da Anayasa'ya aykırı buldu.
    12 Haziran 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED