Araba reklamlarında otomobillerin hayatımızı kolaylaştırdığı söylenir. Okurumuz Ferahnur Steinkellner, 1997 yılında uzun bir süre sıra bekledikten sonra, 98 model Volkswagen marka bir otomobil almış. Üç ay sonra arabanın üzerinde bulunan boyanın orijinal olmadığını, sonradan boyandığını bilgisayar kontrolü sonucunda tespit etmiş. Durumu vakit geçirmeden yetkili servise bildirmiş.

Hikayenin geri kalanını Ferahnur Beyin kaleminden aktarıyorum. "Yetkili servis elemanları tespitin doğru olduğunu, konuyu Türkiye distribütörü Doğuş Otomotive bildirmem gerektiğini söyledi. Doğuş Otomotiv tüm girişimlerime duyarsız kaldı. Mücadelemi sürdürmem gerektiğini anladım ve dava açtım. Bu savaşım beş yıl sürdü. Bilirkişi; arabanın orijinal boya olmadığı, bu hatanın gözle görülür bir ayıp olmadığı kararına vardı. En son mahkeme zararın tespiti için tekrar bilirkişiye gitmesi gerektiği aksi takdirde davanın düşeceği kararını verdi. Yurt dışına çıktığım için Türkiye'deki avukatım vasıtasıyla istenilenleri tekrar yaptım.

Adalet geç de olsa yerini buldu.

Tüketici Mahkemesi boyanın orijinal olmadığını, oluşan değer kaybı ile ve mahkeme masraflarının davalı firma tarafından karşılanmasına karar verdi. Okurumuz Ferahnur Beyin son cümleleri çok anlamlı. "Aslında mahkeme süresince harcadığım para ile bir Polo daha alabilirdim. Bu savaşıma Türkiye'de son verip yurtdışında devam ettireceğim. Çünkü bu mücadelem süresince Almanya Volkswagen firmasına defalarca faks çekmiştim. Ancak firma yetkilileri yaşanan olaylar karşısında sadece üzüntülerini bildirmişti."

Ali Osman Hayırlıoğlu isimli tüketicimizin şikayeti de aynı firmanın ürettiği Caravella modeli ile ilgiliydi. Her iki tüketicimizde Volkswagen firması ve Türkiye Distribütörü Doğuş Otomotiv'in tavırlarından rahatsız. Temennimiz Ali Osman Beyin verdiği mücadelenin bu kadar uzun süremeden sonuca ulaşması.

ÖMER KESER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu