SEVDA ALKAN
Adı, uzun yıllar TV'de yayınlanan Kuruntu Ailesi'nin yardımsever, sevecen ama olayları biraz abartılı ve yanlış anlayan ve anlatan aile reisi Hüsnü Kuruntu karakteriyle anılan Gazanfer Özcan, artık Baba dizisinin 'Tayyar Baba'sı. Mafyayı komedi unsurlarıyla hicveden 'Baba' dizisinin 'Tayyar Baba'sı Özcan, sokağa çıktığında artık Hüsnü Amca değil, Tayyar Baba olarak selâmlandığını söylüyor.

İzleyici rahata alıştı

Sanat hayatının 54. yılında olan Gazanfer Özcan, tiyatro izleyicisinin azalmasından dolayı üzüntülü. "Her 10 seyircinin yerine şimdi bir kişi geliyor" diyor Özcan, bunun sorumlusu olarak da çocuklarına iyi bir tiyatro vizyonu verememiş seyirciyi görüyor. Bir de TV'nin yaygınlaşması: "Çünkü izleyici pijamasını giyerek görmek istediği herşeyi görebiliyor. Rahata alıştı. Ekonomik sıkıntıların da etkisi var."

Eşi ve rol arkadaşı Gönül Ülkü için "Biz Gönül ile bir ikili değil, yekvücuduz" diyen Özcan şöyle devam ediyor: "12 yıllık arkadaşlığımızın üzerine 41 yıllık da bir evlilik hayatımız var. Rahatsızlığı nedeniyle ilk defa onsuz kaldım. 6 aydır sudan çıkmış balık gibiyim."

Sarhoşlara oynamadım

1971'de Münir Bey isimli İzmirli bir işadamından, şu sıralar hem çok popüler, hem de maddi getirisi olan stand-up yapması için teklif aldığını söyleyen Özcan, o günlerde reddettiği bu teklifle ilgili yaşadığı ruh halini şöyle anlatıyor: "Eve gittiğimde düşündüm. Ortam gözümün önüne geldi ve 'yapamam' dedim. Böyle büyük bir teklifi nasıl reddettiğime kimse inanamamıştı. İçkili, sarhoşların olduğu bir yerde nasıl yapardım. Teklifi reddettiğim için de hiç pişman olmadım."

Tiyatro karın doyurmaz

"Tiyatrodan para kazanmayı kimse hayal etmesin" diyen Gazanfer Özcan, tecrübelerini şöyle aktarıyor: "Hiçbir zaman refah içinde bir hayatımız olmadı. Sağlığımız elverdiği sürece de bu işe devam edeceğiz. Tabii biz de kötü durumlara düşebiliriz. Maalesef para çok şeye kâdir. Halk bir elim yağda bir elim balda diye biliyor. Halbuki tiyatrocular kazanmıyor. Sanatçı, bunu belli etmez. Bu prestij meselesi. Ama biz de sıkıntılarımızı anlatıyoruz artık."

İki kadının 'analık' olma yarışı

İlk bölümü geçtiğimiz hafta yayınlanan ve izleyenlerin beğenisini kazanan 'Analık'ın ikinci bölümünde sürpriz gelişmeler yaşanıyor. Yusuf Bey 7 yıldır her sabah ziyaret ettiği karısının mezarına gitmeyi ilk kez unutur. Bu durumu farkettiğinde de Cemile'ye ihanet ettiğini düşünür ve ondan af diler. Ancak iş işten geçmiştir. Yusuf Bey ilk tavizi vermiştir bir kere. Yusuf Bey'in anası Efe Gelin komadan çıkar. Yusuf Bey rahat bir nefes alır ancak, hemşire Canan ve hastanede yardım eli uzattığı Zeynep kafasını karıştırmaya başlamışlardır bile.

Yusuf Bey'i elde etmek isteyen Canan içten içe planlar yapmaktadır. Mecburi sevgilisi Çakal Recep'e aklındaki planı anlatır. Çakal Recep önce tepki gösterir sonra da işin ucunda para olduğunu duyunca hoşuna gider. Ve birlikte hareket etmeye karar verirler. Canan ise Yusuf Bey'in Zeynep'e gösterdiği alakadan hoşlanmaz. Ve Zeynep'i takibe alır.
Kanal 7 / 21.30

'Alkışlar'la bir yıllık kültür sanat demeti
Serap Aksoy'un sunduğu kültür sanat gündeminin nabzını tutan lkışlar bu hafta, Türkiye ve dünya çapındaki kültür ve sanat olaylarının bilançosunu çıkartıyor. Genel yönetmenliğini Murat Aktaş'ın, editörlüğünü Gözde Mavi'nin üstlendiği Alkışlar'da izleyici tarafından 2001'de en çok "alkışlanan" kültür ve sanat olaylarından bir buket sunuluyor. Programda İbrahim Balaban, Burhan Doğançay ve Avni Arbaş'ın bu yıl içinde gerçekleşen retrospektif sergilerinden görüntüler sunulurken, bu yıl en çok izleyiciye ulaşan "Dansın Sultanları" ekrana geliyor. Tv8 / 22.05