T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 30 ARALIK 2005 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Fatma Karabıyık BARBAROSOĞLU

Gerçek acılar sunileriyle takas edilir

Büyük şehirlerde yaşanan şiddet olayları artık kimseyi şaşırtmıyor. Toplum şiddete karşı kendini "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düsturuyla temellendiriyor. Kalabalıkların içinde bir kuru kafasının derdinde İstanbullu dediğimiz hemşehrilerimiz.

Birkaç gün önce alışveriş ettiğim dükkanda hesabı ödemek için kuyrukta beklerken, birden şiddetli bir saplanma hissettim ayağımda. Kolayına ağrılara teslim olup feryat eden biri olmadığım halde boş bulunduğum için herhalde aklıma geldikçe beni hala üzen çığlıgımı attım. Bıçaklanmıştım. Yanımda yedi yaşında kızım var. Bu feryadı bir tek o duydu. "Anneciğim ne oldu sana?" diye ağlamaya başladı.

Biz başka bir gezegende olmalıydık. Ya da benim rüyamın içinde. Ben attığım çığlıktan mahcup, insanların yüzüne nasıl bakacağım diye düşünürken, yine o saldırı oldu.Yine ayağımda bıçak darbesi.

Oracıkta işitme yeteneği olan iki kişiyiz. Birincisi ben, ikincisi küçük kızım. Bizi kimseler duymuyor. Önüme geçmek için arkamdan iteleyip duran yaşlı kadın ve kocası, yandan kuyruğa kaynaştırma çeken at kuyruklu kız ve arkadaşı,plastik sepetlerini nereye koyacağını bilemeyen kadın ve oğlu.

Acı anında zihnin ne kadar hızlı çalıştığını hiç tecrübe etme imkanınız oldu mu? Olmadıysa aşağıdaki satırları anlamanız pek kolay değil. Bir taraftan sahiden bıçaklandım mı bıçaklanmadım mı onu düşünüyorum, bir taraftan da kan akmadığına göre ayağımda şiddetli bir ağrı olduğunu düşünerek, yolun karşısına geçerken tutacak yeni bir ağrıyla nasıl başa çıkacağımı hesaplıyorum. Hepsi bir tarafa, yerimden kıpırdayamadığım için kasaya paramı nasıl ulaştıracağım? Ama bütün bunların arasında esas meselem, neden kimseler benim çığlığımı duymuyor. Ben esasında çığlık filan atmadıysam kızım niçin "lütfen Allah'ım anneme bir şey olmasın" diye ağlıyor.

Ayağımdaki ağrının şiddeti azalınca bunun bir bıçaklanma olmadığından emin oldum.Gelen bir ağrı. Hayırlı ağrılardandır inşallah deyip bir hamlede bulunmaya çalıştım. Nafile. Elim kasaya uzanmıyor. Elimdeki parayı uzatıyorum, ama kasadaki kadına ulaşamıyorum. Onun yanında ayakta dikilen paketlere yardım eden kadından yana umutluyum. O canhıraş bir şekilde paket yapan kızları azarlıyor. Elimde para bir türlü kıpırdayamadığımı görünce eh lütfen rahatsız olup olmadığımı sordu.

Yok bir şey dedim.

Elimdeki paranın hatırına bana yaklaştılar, paramı alıp fişimi verdiler.

Sonrası. Sonrası yok.Ne arkamdaki insanlar ne önümdekiler "niye bağırdınız, iyi misiniz" bir şey söyleyin ya! Yok.Tv görüntülerinden konuşuyorlar, falanın filanın insaniyetsizliğinden dem vuruyorlar. Ama benim yanımdaki "Allah'ım lütfen anneciğime bir şey olmasın diye ağlayarak dua eden çocuğu görmüyorlar. Görmüyorlar.

O gün orada hakikaten bıçaklanmış birine, oradakilerin muamelesi aynı olacaktı, emin olun.Tek fark belki ortalığa kanı döküleceği için "bu da bıçaklanacak başka yer bulamadı bula bula burayı buldu" diye sızlanan kızların, temizlik tepkisi olacaktı.

Medyada yer alan şiddet haberlerinin,özellikle aile içi şiddetin, şiddete meyyal kişiler tarafından nasıl algılandığını hiç düşündünüz mü? "Böyle bir şey nasıl yapılır? Hayretiyle algılamıyor şiddetin aktörleri. Demek böyle de yapılabilirmiş duygusuyla, kendi şiddetine meşruiyet kazandıran bir durum olarak algılıyor: "Sana böyle yapmadığıma şükret" edası içinde.

Şiddetin seyircileri ise; gerçeği, suni olan ile takas ederek, ekrandakine gözyaşı döküyor, yanı başındakinin yaralarını sarmak yerine.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi