T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 7 NİSAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Taha KIVANÇ

Köstebek öldürüldü

Denis Donaldson öldürüldü...

"O da kim?" diye sorduysanız, Kulis'in sürekli okuru değilsiniz demektir. Çok değil sadece dört ay önce Donaldson'dan burada söz etmiştim. İngiltere'ye karşı sürekli terör uygulayan IRA adlı örgütün en önemli isimlerinden biriydi Denis Donaldson. Militanlara ölme ve öldürme tâlimatı verme yetkisine sahip üç liderden biriydi...

IRA lideri Donaldson'un aslında İngiliz istihbarat servisinin örgüt içindeki casusu olduğu ortaya çıktı ve o vesileyle ben de kendisinden burada söz ettim. "Köstebek deşifre oldu" başlıklı o yazının girişini aktarayım:

"Konuyu tartışan İngilizlerin yüzünü görmenizi isterdim. İki gündür dolaştığım televizyon ekranlarına çıkan İngiliz yorumcular çok şaşkınlar. Alt tarafı son 25 yıllarını çalan ayrılıkçı IRA örgütünün politik birimi Sinn Fein'in liderlerinden biri 'İngiliz devletinin ajanı' çıktı... Adam o kadar üst düzey ki, böyle bir şeyin olabileceğine Başbakan Tony Blair bile inanmaz görünüyor... / 'Ajan' olduğu öğrenilen Denis Donaldson IRA örgütünün ilklerinden... 1981 yılında cezaevinde yaptığı açlık grevinde ölen Bobby Sands'in pek çok fotoğrafında hemen yanıbaşında yer alan kişiydi o. Beyin takımından biri. Ayrıca şiddete de uzak durmayan biri. 2,5 yıldır damadı ve bir yoldaşıyla birlikte teröre bulaştığı için yargılanıyordu. 'Ajan' olarak deşifre edilmesi on gün önce mahkemenin verdiği kararla başlayan sürecin eseri. Herkesin sanıkların en ağır cezalara çarptırılmasını beklediği sırada, mahkeme, üç Sinn Fein mensubuna karşı açılan dâvâdan vazgeçiverdi... İnsanlar 'Ne oluyoruz?' diye sormaya başladığında ortaya çıktı Donaldson'un yıllardır İngiliz devletine çalışan bir 'köstebek' olduğu..."

Donaldson'un maskesinin indirilmesi, İngiliz Devleti ile IRA arasında 'ateşkes' ilân edildiği döneme denk geldi. Bu sebeple İngiltere ayakta. Kimilerine göre, öldürülmesi bir IRA eylemi ve bu sebeple silâhlarını bıraktığı iddiasındaki terör örgütü anlaşmayı ihlâl etmiş oldu. IRA ve siyasî kolu Sinn Fein, derhal, "Onu biz öldürmedik" açıklamasını yaptılar...

'Köstebek' olduğu anlaşılınca eski yoldaşlarının arasında yaşayamaz olmuş Donaldson. Ailesi de kendisini dışlamış. Uğruna rezillenmeyi göze aldığı İngiliz devleti de kendisine sahip çıkmamış. Kimsenin yüz vermediği biri olarak tanınmadığı bir yere yerleşmiş o da, kaldığı evde ne elektrik varmış, ne de su akıyormuş...

Donaldson'un terör örgütü içerisindeki 'köstebek' olduğunun anlaşılması süreci 2002 yılında bir polis operasyonuyla başlamıştı. IRA, bu en güvenilir elemanını, İngiliz istihbaratına ait bir birimden belge çalmakla görevlendirmiş, polis de 'köstebek' ve adamlarını iş üzerinde yakalamıştı. Bir İngiliz gazetesi, "Ne güvenilir bir adammış" diye aktarıyor hayretini; İngilizler Donaldson'un IRA'dan kendilerine belge getirmesini beklemiş, IRA da İngilizler'den...

İlk yazıda da bu noktada bir benzerlik kurduğumu hatırlıyorum. 12 Mart döneminde, bazı sol örgütler değişik alanlarda yargı önüne çıkarılmışlardı. Bunlardan biri 'Madanoğlu Cuntası' adıyla anılan, içinde bazı yazarlar ile akademisyenlerin de bulunduğu bir gruptu. 27 Mayısçı Cemal Madanoğlu'nun lideri olduğu grup bir askerî darbe planlıyordu. İddia buydu. 9 Mart sol darbesi boşa çıkıp 12 Mart yapılınca, Cemal Madanoğlu ve grubu kendilerini yargı önünde buldu.

Benzerlik bundan sonra. 'Madanoğlu Cuntası' yargılanırken liderleri arasında bir 'köstebek'in varolduğu anlaşıldı. Kimdi bu? Gizli örgütlerde hep "İçimizde casus var" endişesi bulunur. Madanoğlu Cuntası da o endişeyi taşımış... Orgeneral olan Madanoğlu'na MİT'teki tanıdıkları da "İçinizde köstebek var" uyarısında bulunurmuş... Cunta, bu kuşku yüzünden bazı kişilerle yollarını da ayırmış...

Mahkemede çıkan manzaranın herkesi -özellikle de Cemal Madanoğlu'nu- şaşırttığını belirteyim. "İçinizde köstebek var" duyumu geldiğinde, Madanoğlu'nun, bütün grup üyelerinin üzerini arama görevini emanet ettiği kişiydi 'köstebek'... MİT'in hiç kuşku duyulmayacak kadar derin bir elemanını neden deşifre ettiği bugün bile bilinmiyor. Cunta içinde yer almış MİT elemanı, anılarında, "Deşifre etmeselerdi, ben bugün sol partilerden birinin genel başkanı, belki de başbakandım" diye yazar...

IRA lideriyken kuşku duyulmadan tam 20 yıl İngiliz istihbaratına çalışmış olan Denis Donaldson'un 'köstebek' konumunun neden deşifre edildiğini İngilizler de anlayamadı. Demek ki, bazen böyle anlaşılmaz işler yapabiliyor istihbarat örgütleri...

Bizde şimdi durum ne? Terör örgütlerinin hareketleri devlet tarafından hangi düzeyde izleniyor?

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi