Otomobil denince akla gelen ilk isimlerden biri şüphesiz Mercedes-Benz oluyor. Zira Mercedes, ürettiği lüks otomobillerin yanı sıra ilgi çeken tarihi ve sahip olduğu patentlerle de ön plana çıkıyor.

Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, aynı zamanda içten yanmalı motorun babası olarak isimlendiriliyor. Zira pratikte bu tip motoru ilk kez bu firma üretti. Mercedes’in hikayesini ilginç kılan ise iki farklı markanın birleşerek oluşması.

19. yüzyılın sonlarında Karl Benz, Benz&Cie isimli otomotiv firmasını kurdu. Aynı yıllarda Gottlieb Daimler ise Daimler Motoren Gesellschaft firmasını kurdu. Bu iki marka ilerleyen yıllarda tek çatı altında birleşerek dünyanın önde gelen otomotiv markası Mercedes-Benz’i oluşturdu.

Mercedes-Benz ismi nasıl gelişti?

Avusturyalı otomobil girişimcisi Emil Jellinek, Daimler’den bir otomobil satın aldı. Fransa’da bilinen bir isim olan Jellniek’in aracı kısa sürede popüler oldu. Daha sonra Jellniek, Daimler’den bir araç daha istedi fakat bu otomobilin model isminin, kendi kızının adı olan ‘Mercedes’ olmasını istedi.

23 beygir gücündeki bu araç ile yarışlara katılıp galibiyet elde eden Jellniek, Mercedes modelinden 36 otomobil daha sipariş verdi. Böylece Mercedes ismi yaygınlaşmış oldu. 1. Dünya Savaşı kapsamında orduya araç üretilmesi için Benz&Cie ve Daimler şirketlerinin birleştirilmesine karar verildi. Böylece şirket, Mercedes-Benz ismini benimsedi ve yıllardır bu şekilde devam etti.

Mercedes-Benz’in ilk aracı

Özellikleri

• > 1-silindirli, çift zamanlı motor
• > 0,75 beygir güç
• > 3 tekerlekli

Otomotiv sektöründe ön plana çıkan isimlerden birisi de hiç şüphesiz Ford. 1903 yılında Henry Ford tarafından kurulan ABD’li otomotiv şirketi, dünyada otomobil üretimine ilk adım atan şirketler arasında yer alıyor.

Ford, kurulduktan sadece 5 yıl sonra (1908’de) ilk otomobili Model T’yi piyasaya sürdü. Kısa sürede büyük bir üne kavuşan bu araç, ABD’de yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. 1913’e gelindiğinde ise Ford, dünya çapında üretim tekniğini geliştirecek bir yeniliğe imza attı. Yürüyen bant sistemine geçiş yapan şirket, verimliliğini üst noktalara çıkardı.

1918’e gelindiğinde ABD’deki otomobillerin yarısı Ford Model T’den oluşuyordu. Ford, 1908’den 1927’ye kadar 19 yıllık süreçte 15 milyon otomobil satmayı başardı. ABD’li otomotiv devi, halen daha Lincoln, Mercury gibi markaları bünyesinde bulunuyor. Ford’un ayrıca Mazda’da ortaklığı bulunuyor.

Ford’un ilk otomobili: Model T Özellikleri

• > 4-silindirli 2.9-litre motor
• > 20 beygir güç
• > 320 km menzil
• > 65 km/s maksimum hız

Günümüzün en güçlü otomotiv markaları arasında yer alan Volkswagen’in de ilgi çeken bir hikayesi bulunuyor. Türkçe karşılığı ‘Halkın Arabası’ olan Volkswagen, Adolf Hitler’in başkanlığını yaptığı dönemde Nasyonal Sosyalist Alman Parti’si tarafından kuruldu.

Tam 80 yıl önce, 1937’de kurulan şirket, 2. Dünya Savaşı döneminde Almanya için füze ve kara araçları üretti. Volkswagen, dünyada ilk kez hava soğutmalı motor üreterek ön plana çıkmayı başardı. Zira savaş döneminde, su soğutmalı araçlar Rusya’nın dondurucu soğuğunda iş göremez hale geldi. Bu nedenle hava soğutmalı araç ihtiyacını doğurdu.

Alman otomotiv devi Volkswagen, aslında Volkswagen Grubu’nun sadece bir üyesi. VW Grubu bünyesindeki diğer markalar ise aşağıda yer alıyor:

• - Audi
• - Seat
• - Skoda
• - Bentley
• - Bugatti
• - Lamborghini
• - Porsche
• - Ducati
• - Scania
• - MAN

Sahip olduğu şirketlerle tabiri caizse ağızları açık bırakan Volkswagen’in ilk ürettiği otomobil Beetle idi.

1938 VW Beetle özellikleri

• > 4-silindirli 1,1-litre motor
• > 25 beygir güç
• > Hava soğutmalı

Günümüzde en yüksek marka değerlerinden birine sahip olan BMW’ye dair belki de en çok merak edilen konusu, marka isminin açılımı. BMW, Bayerische Motoren Werke’nin kısaltılmışından oluşuyor. Türkçe karşılığı ise Bavyera Motor Fabrikaları.

Daha çok sportif yönüyle ön plana çıkan BMW’nin kuruluşu 1913 yılına kadar uzanıyor. Fakat fabrika faaliyetlerine 1916’da başladı. BMW kurulduğu ilk dönemlerde otomobil yerine motor üzerine yoğunlaştı.

BMW logosunun hikayesi de bir hayli dikkat çekici. Zira şirket ilk etapta uçak motoru tasarlıyor. Logodaki mavi arka plan gökyüzünü, beyaz renkler ise uçak pervanesini anımsatıyor.

Şirketin otomobil üretimine geçmesi ise, 1928 yılında Fahrzeugtechnik Eisenach A.G’yi satın almasıyla başlıyor. BMW, 1929 yılında 3/15 PS modeliyle seri üretime geçmeyi başardı. Fakat 2. Dünya Savaşı döneminde BMW’nin fabrikası tahrip edildi ve kullanılamaz hale geldi. Şirket bu sıkıntılı durumdan kurtulmak için savaş sonrası mutfak malzemeleri üretmeye başladı. 1950’li yıllar geldiğinde ise yeniden otomobil üretimine başladı.

1960’lar geldiğinde ise BMW, spor sedan otomobiller üreterek gerçek kimliğine kavuştu ve ilerleyen dönemde birçok yeni teknolojinin kullanılmasında öncü oldu. Günümüzde BMW’nin bünyesinde Mini ve Rolls-Royce gibi markalar bulunuyor.

BMW’nin ilk otomobili 3/15 PS Özellikleri

• > 4-silindirli 0.75-litre motor
• > 15 beygir güç
• > 75 km/s maksimum hız

Günümüzde en popüler otomotiv markalarından birisi de hiç şüphesiz Audi. Halihazırda Volkswagen bünyesinde bulunan Audi’nin kuruluşu 1899 yılına, August Horch’a kadar dayanıyor.

Horch, 1901 yılında kendi otomobil tasarımını yapmıştı. 1910 yılında ise ortaklarıyla aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle şirket dışına atıldı. Bunun üzerine Horsch, adının Latince karşılığı olan Audi’yi kendi markası olarak kullanmaya başladı.

1932 yılına gelindiğinde ise Audi, otomobil birliğini oluşturmak üzere Horch, DKW ve Wanderer şirketleriyle birleşti. Böylece 4 şirket, tek başına Audi markası altında toplanmış oldu. Marka logosunun anlamı da (4 halka) işte buradan geliyor.

2. Dünya Savaşı, tüm Alman şirketlerini etkilediği gibi Audi’yi de derinden etkiledi. Savaştan sonra Audi’nin kullandığı iki çekişli motoru, istediği üne kavuşmadı. 1965 yılında ise Audi, dünyanın en modern motorlarından biriyle çıkış yaptı ve 72 beygirlik sedan otomobilini piyasa sürdü.

İşte bu dönemden sonra Audi’nin kaderi değişti ve çıkış yakalamaya başladı. Şirket 1980’de 4 çeker Quattro modelini satışa sundu. Bu model, son 15 yıl içinde piyasaya çıkan ilk 4 çeker otomobildi.

Audi’nin ilk otomobili Horch Tonneau Özellikleri

• > 4-silindirli 2,7 litre motor
• > 15 beygir güç
• > 65 km/s maksimum hız

Otomobilde Alman şirketler olduğu kadar Fransız şirketler de oldukça popüler. Otomobil tarihi denince de akla gelen ilk isimlerden birisi hiç şüphesiz Peugeot. Şirket 1810 yılında Fransa’da değirmen olarak kurulmuştu. Arından ailenin aldığı karar doğrultusunda bu değirmen, çelik dökümhanesine dönüştürüldü.

Otomobil tarihleri arasında belki de en ilginci Peugeot'ya ait. Zira Fransız şirket, geçmiş yıllarda kahve değirmenciliğinden dikiş makinası üretimine kadar pek çok sektörde faaliyet gösterdi. 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Peugeot, iki tekerlekli bisiklet üretti ve müthiş gelir elde etti. Bu rakamlardan cesaret alan Armand Peugeot otomobil üretmeye karar verdi.

İlk etapta buharla çalışan 3 tekerlekli Serpollet-Peugeot üretildi. İlerleyen yıllarda buhar yerine petrol kullanıldı ve 1905 yılında ilk dört tekerlekli aracını üretti.

Armand Peugeot, her çağın teknolojisinden faydalandı ve 20 yıldan az bir süre içinde yaklaşık 200 farklı otomobil modeli üretti. 1966 yılında ise Renault ile anlaşma imzalandı ve Peugeot dünyaya açıldı, farklı ülkelerde fabrikalar kuruldu.

Günümüzde Peugeot, PSA grubu adı altında BMW ve Mini gibi markalara motor üretimi yapıyor.

Peugeot’nun ilk seri üretim aracı 201 Özellikleri

• > 4-silindirli 1,1-litre motor
• > 23 beygir güç
• > 80 km/s maksimum hız

Otomobil denince Toyota’yı es geçmek olmaz zira Toyota, 2008 yılında dünyanın en büyük otomobil üreticisi unvanını kazandı. Günümüzde en büyük otomotiv şirketleri arasında yer alsa da Toyota geçmiş yıllarda çok başarılı değildi. Fakat bazı siyasi olaylar, şirketin içinde olduğu durumu değiştirmesinde önemli rol oynadı.

Toyoda Automatic Loom şirketinin kurucusu Japon iş adamı Kichiro Toyoda, 1933 yılında şirkete bağlı bir otomobil bölümü kurdu. Şirket kurulduğu dönemde sadece 3 adet aerodinamik otomobil üretti. Sonrasında ise Japonya’nın da desteğiyle mini kamyonlar üzerine yoğunlaştı. 1937 yılına gelindiğinde ise Toyota ismiyle ayrı bir şirket haline dönüştü.

2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Toyota’da işler tersine döndü ve o dönemde sadece 200 özel otomobil üretebildi. Savaş bittiğinde 1950’li yıllara gelindiğinde ise Toyota kapanma noktasına geldi. Fakat ABD’nin Kore’ye savaş açması Toyota için bir şans kapısı oldu. Zira ABD, Toyota’dan yüzlerce kamyon sipariş etti ve şirket zor durumdan kurtulmuş oldu.

İlerleyen süreçte Toyota krizi atlattı ve yeniden otomobile ağırlık verdi. 2008 yılına gelindiğinde Toyota, 77 yıldır ‘dünyanın en büyük otomobil üreticisi’ unvanını elinde bulunduran General Motors’u geçti ve bu unvanı ele geçirdi. 2014’e gelindiğinde Toyota, 10 milyon 230 bin satış rakamıyla dünyanın en büyük otomotiv şirketi oldu.

Toyota’nın ilk otomobili Model AA (1936) Özellikleri

• > 6-silindirli 3,4 litre motor (su soğutmalı)
• > 65-beygir güç