|

Darbeciler havalimanını araç farlarıyla aydınlatmak istemiş

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın da aralarında olduğu 42'si tutuklu 60 sanık hakkında hazırladığı iddianamede, 500 askeri Denizli'den Ankara'ya götürmek isteyen darbecilerin, elektriklerin kesilmesi, jeneratörlerin çalıştırılamaması üzerine Çardak Havalimanı pistini askeri araçların farlarıyla aydınlatmaya çalıştıkları belirtildi.

Yeni Şafak
20:31 - 22/10/2016 Cumartesi
Güncelleme: 18:07 - 22/10/2016 Cumartesi
AA

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, 20 klasör ve 143 sayfadan oluşan iddianamede, kentte 15 Temmuz gecesi yaşananlar ayrıntılı şekilde yer aldı.



Tanık anlatımlarından derlenen bilgilere yer verilen iddianamede, Denizli 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın darbe öncesi yıllık izinde olduğu, izindeyken emir astsubayına bırakması gereken makam telefonunu yanında götürdüğü belirtildi.



İzinden 12 Temmuz'da dönen Özbakır'ın ertesi gün sivil plaka taktırdığı resmi aracıyla Aydın Söke'deki Tugay Komutan Yardımcılığına gittiği, burada 45 dakika kaldıktan sonra sivil kıyafetlerini giyip İzmir'e gittiği kaydedilen iddianamede, Özbakır'ın yolda "ağabey" olarak hitap ettiği kişiyle görüştüğü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yakınında araçtan indikten sonra saat 23.30'da orduevinden tekrar araca binerek Denizli'ye döndüğü aktarıldı.



Askeri planlamaya göre bir hafta önceden hazırlığı yapılması gereken tatbikat ve faaliyet uygulamalarının Denizli 11. Komando Tugay Komutanlığında emirle 14 ve 15 Temmuz'da acilen başlatıldığı vurgulanan iddianamede, 16 Temmuz saat 02.30'da "eğitim ve intikal uygulaması"nın yapılacağı bildirildiği, önceki davranışlara aykırı olarak da Ege Ordu Komutanlığına iletilmeden, Denizli Emniyet Müdürlüğünden eskort talep edilmeden, gereğinden fazla mühimmat ve kumanyayla planlamanın öncesindeki bir saatte Çardak Hava Meydan Komutanlığına intikal emri verildiği anlatıldı.





İddianamede, askeri kural gereği mesai saatleri dışında mesajların nöbetçi amire götürülmesi gerekirken, darbe girişimi gecesi Kurmay Başkanı Fahrettin Demir'in mesajların kendisine getirilmesi emri verdiği ve 23.35'te gelen yıldırım mesajı aldığına dikkat çekildi.



Birliğin intikal için hareket etmesinin ardından Albay Erol Akman ve Yarbay Afşin Yapar'ın Tugay Komutanı Özbakır ile sürekli telefonla görüştüğü belirtilen iddianamede, esas olan "güvenli hızda seyir"e aykırı hızın 90-100 kilometreye kadar çıkarılması talimatı verildiği, Albay Erol Akman'ın yanındaki Uzman Çavuş Kenan Bölükbaşı'na "Hadi bir darbe yapalım, sen daha önce hiç darbe yaptın mı?" şeklinde sözler söylediği bilgileri yer aldı.





Elif Dağdelen Sarı'nın cesareti de iddianamede


İddianamede, konvoyun bir kısmının havalimanına erken giriş yaptığı, Yarbay Afşin Yapar ve Binbaşı Ertuğrul Yavaşça'nın komuta ettiği birliğin ise güzergahı şaşırarak Çardak Hava Meydan Komutanlığı yerine sivil uçuşların gerçekleştirildiği Çardak Havalimanı'na ulaştığı ve burada toplanan vatandaşların konvoyun geçişine müsaade etmediği kaydedildi.



Askeri araca binerek direksiyonuna sarılan ve gösterdiği cesaretle öne çıkan 2 çocuk annesi Elif Dağdelen Sarı'nın da aralarında bulunduğu vatandaşların çabası iddianamede, şu ifadelerle aktarıldı:



"Olay mahaline ilk intikal eden tanıklardan Elif Sarı askeri araca binerek direksiyonu tutup anahtarı almaya çalışmış, bu bölgeye intikal eden diğer tanıklar ile askeri araçların geçişine müsaade etmemiş ve askeri birlikler teslim oluncaya kadar etraflarını sarmış şekilde beklemiş, asker ve vatandaş arasında kısa süreli itişmeler meydana gelmiş, bu hususa ilişkin kamera kayıtları da adli emanete alınmıştır."






Araçların farlarıyla pisti aydınlatmaya çalışmışlar


Darbe kalkışmasının ortaya çıkması üzerine Eskişehir 1. Ana Jet Üs Komutanlığından, ardından da izinde olan havalimanı sorumlusu Albay Alpay Alpdoğan'dan "Hiçbir askeri uçağın iniş ve kalkışına izin verilmemesi" talimatlarını alan Çardak Hava Meydan Komutanlığındaki nöbetçi personelin, uçaklara yol gösteren "Tacan" isimli cihazı kapattığı, Denizli Valiliği bünyesinde oluşturulan kriz masasının bilgisi dahilinde yakıt tankını boşalttığı, bu sırada ilçenin elektriklerinin kesildiği, mukavemet edecek askeri yeterliliğe sahip olmadıkları 11. Komando Tugay Komutanlığı birliklerine karşı pasif direniş sergilediklerine işaret edilen iddianamede, gelen birliklerin başındaki Albay Akman'ın kendilerine karşı direnenleri "tutuklama" tehdidiyle sindirmeye çalıştığı, Yarbay Fahrettin Demir ve Teğmen Muhammet Ekinci'nin Hava Meydan Komutanlığına enerji akışını tekrar aktif hale getirmeye gayret gösterdiği aktarıldı.



İddianamede, şu ifadelere yer verildi:


  1. "Elektriklerin kesilmesi, jeneratörlerin çalıştırılamaması üzerine 11. Komando Tugayına ait havalimanına gelen araçların farlarını yakarak uçakların inişini temin etmeye çalışmışlar, ancak sivil araçlarla pistin kapatılması sebebiyle muvaffak olamamışlar ve iniş denemesi başarısız olan, askerleri Ankara'ya ihtilale destek için taşıma maksatlı gelen uçaklar inemeden mahalden ayrılmışlardır. Bu sırada yanında getirdiği sivil elbiselerini giyen Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir kalabalığa karışarak mahalden kaçmıştır.

Havalimanında bu gelişmeler olduğu sıralarda 11. Komando Tugay Karargahında Tugay Komutanı Kamil Özhan Özbakır, iki zırhlı muhabere aracının nizamiyenin önüne konulması talimatı vermiş, Ege Ordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen ile görüştükten sonra 4 tank ve 2 zırhlı muharebe aracının İzmir'e gitmek üzere hazırlanmasını istemiş, Yarbay Özay Öntürk, Yarbay Cumhur Özkılıç ve Yüzbaşı Yılmaz Uzun'un hazırlığın uzun süre alabileceğine ilişkin olumsuz görüşleri ve Ege Ordu Komutanının haberinin olması gerektiği uyarısı üzerine emri iptal etmiştir. Ege Ordu Komutanı da Özbakır'ı telefonla arayarak Ege Ordu Kurmay Başkanının yanlış yolda olduğunu, her konuda kendisinden emir alınması talimatını vermiştir."



Tugay Komutanı Özbakır'ın emriyle tugay çevresinde tankların hazır bekletildiği vurgulanan iddianamede, bu sırada meydanlara çıkarak demokrasi nöbetine başlayan vatandaşlardan bir kısmının da birliğin etrafında toplandığı, belediyeye ait iş makinelerinin de tugaydan giriş ve çıkışı engelleyecek şekilde nizamiyeye konulduğu bildirildi.



İhtilal belgelerini imha etmiş


Uçakların havalimanına inemeyerek dönmesi üzerine Ankara'ya intikali düşünülen birliklerin havalimanında kalması, vatandaşların yolları kapatarak ve birlik çevresinde toplanarak kalkışmaya engel olmasının darbecilerin psikolojilerini bozduğu ve bir çatışma ortamının oluştuğuna dikkati çekilen iddianamede, şu bilgiler paylaşıldı:



  1. "İhtilal girişimine katılımın akim kaldığına ilişkin oluşan psikolojik ortam ve görüşmeler sonucu şüphelilerde 'teslim olmama ve kolluk birimleriyle çatışma' fikri oluşup buna işaret eden ifadeler sarf edildikten sonra, Söke'den gelen tabura komutanlık yapan Yüzbaşı Celil Basıkar kendi emrindeki birliği alarak Hava Meydan Komutanlığından ayrılma kararını vermiştir. Üsteğmen Birant Yönel herhangi bir suç işlemediğini, askerliğin bir gururu olduğunu, polise teslim olmayacaklarını söylediği tanıklarca ifade edilmiştir. Tugay Komutanı sabah saatlerinde ihtilalin gerçekleşmemesi üzerine belgeleri imha etmiş, atıklarının da yok edilmesini sağlamıştır."

#Darbe girişimi
#Denizli
#FETÖ
#15 Temmuz
7 yıl önce