Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol alan ve kritik kurumlara ve bölgelere tankların gönderildiği Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı’nda görev yapan 64 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. İddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokaklara çıkıp cuntacılara geçit vermeyen halkın mücadelesinin anlatıldığı bölüm dikkat çekti.
İstiklal Marşı’nın üçüncü kıtasında yer alan “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım, Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım” dizelerine yer verilen iddianamede, şu değerlendirme yapıldı: “Millet kükremiş sel gibi askeri darbeye karşı çıktı. Asker görünümlü darbeci Fetullahçılar milletin iradesi karşısında direnemedi. Bir çılgın ve ona tapan vahşi çetesi ülkeye hakim olamadı. Askeri darbe teşebbüsünün amaçlanan sonucu doğurmadı ve başarısız oldu” ifadeleri kullanıldı.
İddianamede, şüphelilerin askeri darbe yapmak için çıktıkları, önlerine gelen sivil insanları katlettikleri, barikatları ezerek geçtikleri, araçlara zarar verdikleri, ölümcül tankları sivil insanların üzerine sürdüğü belirtildi. İddianamedeki müştekilerin tankları engellemek için ellerinden gelen gayreti gösterdiğine yer verilen iddianamede, “Ağırlığı tonları bulan tanklar milletin iradesi karşısında çelik bir silah olmaktan çıkıp perişan bir şekilde kaçacak yer, girecek delik aramıştır” denildi.
Darbe girişimi sırasında tankların şehit ettiği 5 kahraman iddianamede “maktul” olarak yer aldı. Necati Sayın’ın Genelkurmay Başkanlığının önündeki kavşakta tankın polis aracını sürüklemesi üzerine tünelin yan bariyerlerden düşerek şehit düştüğü belirtildi. Tanklardan açılan ateş sonucu şehit düşen Davut Karaçam’ın oğlu Ali Karaçam’ın ifadesi de iddianameye girdi. Karaçam, o gece yaşananları şöyle anlattı: “Sivil vatandaşlar vardı, tanklar yola dizilmişti. El ele kenetlenerek önüne barikat kurduk. Arkadan bir tank ateş ederek geliyordu. Açılan ateş sonucu babam vuruldu.”
İddianamede “FETÖ’ye doğrudan bağlı” değerlendirilmesi yapılan cuntacı Yarbay Nuri Büyükyazıcı’nın aracında ise darbe girişiminin başarıya ulaşması halinde gözaltına alınacak vatandaşlar ile kamu görevlileri için bin 400 adet plastik kelepçenin poşetler içinde hazır tutulduğu belirtildi. İddianamede, “Bu kadar çok sayıda plastik kelepçenin şüpheliye ait araçta bulunmasının askeri darbe sırasında kullanılacağını gösterir” denildi.
Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un hazırladığı iddianamede, cuntacıların, darbe faaliyetleri kapsamında “şehir planlaması” haritası hazırladıkları ve Ankara’yı 3 bölgeye ayırdıkları belirtildi. Yüzbaşı Ahmet Özkılıç’tan ele geçirilen haritaya göre, Genelkurmay, Emniyet Genel Müdürlüğü, Kuğulu Park, Başbakanlık Konutu, Atakule, TCDD Genel Müdürlüğü, Tandoğan, Kolej’e 1’er, Kızılay, Atatürk Bulvarı’na 2’şer Ankara Emniyet’ine ise 4 tankın gönderilmesinin planlandığı tespit edildi. İddianamede cuntacı Yüzbaşı Ahmet Özkılıç’ın odasında ayrıca, Harita Genel Komutanlığı’ndan alınan bazı kritik kurum ve noktaların hava fotoğrafları çıktı. Ahlatlıbel, Atakule, Kuğulupark, Türkocağı Caddesi ve Beştepe kavşakları, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Çankaya Köşkü ve Ankara Özel Harekat Daire Başkanlığının hava fotoğrafları üzerinde bazı işaretlemeler yapıldığı görüldü.
