Kudüs’te direniş, zulmü yendi. İlk kıblegâh Mescid-i Aksa’nın kapılarını Müslümanlara kapatarak büyük bir kışkırtmaya imza atan İsrail, dünyadan yükselen tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kaldı. Kutsal mabede açılan kapıları bariyerlerle kapatan, 50 yaşın altındaki Müslümanları içeri sokmayan, ardından sokakları metal dedektör ağıyla kaplayan siyonistler, bu zulme tepki gösteren Filistinlilere sert müdahalede bulunmuş ve 14 Temmuz’dan beri süren olaylarda 5 Müslüman şehit edilmişti.
İslam dünyasından yükselen tepkiler ve olayları anbean takip ederek yoğun bir diplomasi trafiği sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabaları, Kudüs’teki zulmü ‘şimdilik’ durdurdu. Önceki gün metal dedektörleri kaldırarak yerine el dedektörü ile güvenlik kameraları koyan İsrail, bu uygulamalarından da tümüyle vazgeçti ve mevcut kameraları, kapıdaki bariyerlerle birlikte söktü. İsrail hükümetinin bu adımı, haftalardır namazlarını Aksa çevresindeki sokaklarda kılan Filistinliler başta olmak üzere tüm Müslümanları sevince boğdu.
İsrail kabinesinin gece saatlerinde verdiği karar üzerine Mescid-i Aksa’nın kapılarındaki dedektörleri söken polis, kapılarda kalan demir korkulukları da kaldırdı. Korkulukların kalkmasının ardından Mescid-i Aksa’nın Aslanlı (Esbat) kapısında toplanan Filistinliler sabaha dek süren kutlamalar yaptı. Binlerce kişi, Aksa çevresindeki sokakları yeniden doldurdu, tekbirler getirerek Filistin marşları söyledi. Sabah toplanan Kudüslü alimler, “Kudüs ve Filistin’den Mescid-i Aksa’ya ulaşma imkanı olanların topluca mübarek Harem-i Şerif’e girmeleri çağrısı yapıyoruz” açıklaması yaptı. Bu çağrı sonrası bölgedeki Müslümanlar, ikindi namazı için kutsal mabede akın etti.
Kudüs İslam Vakfı Yüksek Konseyi Başkanı Abdulaziz Salhab, Aksa’da hiçbir kapının kapanmasına izin vermeyeceklerini, yaş sınırını da kabul etmediklerini vurgulayarak, “Aksa’ya girmek her Müslüman’ın hakkıdır. Kudüs halkının dik duruşu ve birliği, işgalciyi geri adım atmaya zorladı” dedi. Hem ikindi namazını hem de elde edilen zafer nedeniyle şükür namazını eda etmek üzere Aksa’da buluşan onbinlerce Müslüman, Hz. Muhammed’in (s.a.s.) miraca yükseldiği kutlu mabedi mahşer yerine çevirdi. Ancak İsrail, Müslümanların sevincine gölge düşürmek için saldırıda gecikmedi. Aksa’ya açılan kapılardan Hutta’da kalabalığın üzerine gaz ve ses bombaları atan işgalciler, onlarca kişinin yaralanmasına yol açtı.
- Erdoğan faktörü
- Mescid-i Aksa'daki yasakların sona ermesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail yönetimine yaptığı uyarılar etkili oldu. Krizin başladığı günden itibaren olayları takip eden Erdoğan, birçok ülke lideriyle telefon diplomasisi yürüttü. İsrail’e metal dedektör adımından vazgeçmesi ve Kudüs’teki gerilimi düşürecek adımlar atması çağrısında bulunan Erdoğan, Suudi Arabistan ve Ürdün yönetimlerini de devreye soktu. Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerdeki Körfez turunda ana gündem maddelerinden biri bu konu oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’i de arayıp gerekli uyarılarını ileten Erdoğan, önceki gün “Kudüs’ün kapılarını açın” çağrısı yapmıştı.
Mescid-i Aksa’ya açılan kapılardan sadece Aslanlı (Esbat) kapısını açan İsrail, diğerlerini kapatarak halkı yine kışkırttı. Esbat dışındaki tüm geçişleri kapatan ve içerideki cemaatin bir yerden bir yere geçişini kısıtlayan İsrail polisi, Harem-i Şerif’te yine terör estirdi. Hutta Kapısı’nda kalabalığa gaz ve ses bombasıyla saldıran siyonistler, Aksa içerisinde de aynı zorbalığa imza attı. Olaylarda 113 kişi yaralandı. 4 gün önceki olaylarda başından yaralanan Muhammed Fethi Kenan adlı gencin de şehit olduğu açıklandı.
Gazze’deki Filistinliler Aksa zaferini kutluyor. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, yaptığı yazılı açıklamada, Aksa’da son yaşananların zaferin parlak sayfalarından biri ve işgalin Kudüs ve Aksa’daki yenilgisinin başlangıcı olduğunu belirterek, “Filistin ve Kudüs halkı, Mescid-i Aksa ile Müslüman ve Hristiyanların kutsallarının koruyucusu olduğunu kanıtladı” ifadesini kullandı. Son yaşananların Filistin halkının, hakkına sahip çıktığı, azminin işgal güçleri ve onun baskıcı yöntemlerinden daha güçlü olduğunu teyit ettiğini kaydeden Heniye, Filistinli direniş gruplarının sarf ettiği ulusal ortak çalışmanın bu başarının etkenlerinden biri olduğunu vurguladı. İslami Cihad Hareketi’nden Muhammed el-Hindi ise gücünü sadece inancı, adaleti ve özgürlüğünden alan mücadeleci Filistin halkının İsrail’e diz çöktüren zaferinin İslam ümmetine hayırlı olmasını temenni ederek, bu başarının, ‘kutsallarına dokunulduğunda Filistin halkının direniş ve fedakarlık ruhu karşısında İsrail’in gücünün sınırlı kaldığını’ ortaya koyan bir ders niteliğinde olduğunu aktardı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Siyasi Büro üyesi Meryem Ebu Dakka da yaşananları ‘büyük bir ders’ şeklinde değerlendirerek, “İşgal güçleri karşısındaki mücadelemiz devam ediyor. Bu mücadele, Filistin özgürleşinceye kadar devam etmeli” diye konuştu.
İsrail Milli Eğitim Bakanı ve Yahudi Evi Partisi lideri Naftali Bennett, hükümetin Mescid-i Aksa’nın kapılarına kurduğu dedektör ve kameraları kaldırmasını sert bir dille eleştirdi. İsrail hükümetinin geri adım atmasını ‘teslimiyet’ olarak niteleyen Bennett, “İsrail bu krizden zayıflayarak çıktı. Tapınak Tepesi’nin (Mescid-i Aksa) egemenliğinin İsrail’e ait olduğu mesajı yerine, bu egemenliğin sorgulanabileceği mesajını verdik” dedi. Yasakların kaldırılmasına yönelik oylamada ‘hayır’ oyu kullandığını belirten Bennett, ancak kararın sorumluluğunu paylaştığını ve Başbakan Binyamin Netanyahu’yu kişisel olarak eleştirmeyeceğini kaydetti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik son uygulamalarına tepki olarak açıkladıkları ‘ilişkileri askıya alma’ kararının halen geçerli olduğunu belirtti. Abbas, Batı Şeria’nın Ramallah kentinde verdiği demeçte, “Filistin hükümeti tarafından alınan kararların tümü aynen uygulamada kalacak. Bizi ilgilendiren Kudüs’teki halkımızın direnişini desteklemektir” dedi. Abbas, İsrail makamlarının dayattığı bütün kısıtlamaları reddeden Kudüslü Müslüman ve Hristiyanların direnişini takdir ederek, “Geleceğe yönelik bakışımızla ilgili çalışmalarımızı, Kudüs’te yaşananları dikkate alarak yapacağız. Yani henüz her şey bitmedi” diye konuştu.
