|

AVRASYA PARTİSİ

Rusya Federasyonu'nda resmi rakamlara göre 21 milyon, gerçekte ise 30-35 milyon Müslüman Türk ve Akraba Toplulukları yaşamakta. 145 milyon olan Rusya nüfusunun yüzde 22'sini müslümanlar teşkil ediyor.

Yeni Şafak
00:00 - 1/09/2001 Cumartesi
Güncelleme: 19:38 - 20/05/2016 Cuma
Yeni Şafak

Bu gün, Rusya Federasyonu sınırları içinde, resmi rakamlara göre 2l milyon, gerçekte ise, 30-35 milyon civarında Müslüman Türk ve Akraba Toplulukları yaşamakta. Rakamlar arasındaki bu fark, Müslüman Türk ve Akraba nüfusu eksik göstermeye yönelik komünizm dönemi alışkanlıklarının hala bir çok bölgede devam etmesinden ve ülkenin çok geniş olması sebebiyle, sıhhatli sayım yapılamamasından kaynaklanmakta. 145 milyon olan ülke nüfusunun yaklaşık % 22'sini meydana getiren Müslüman Türk ve Akraba Toplulukları, federasyon içinde, Ruslardan sonra en kalabalık etnik ve kültürel grubu teşkil etmektedir.



Büyük çoğunluğu Müslüman Türk -ayrıca bir milyon civarında Türk olmayan Müslüman vardır- olan bu topluluklar arasında, 4 milyon civarında Şamanizm, Hiristiyanlk, Budizm ve az miktarda Musevilik dinlerine mensup kardeşlerimiz bulunmakta. Tataristan, Başkirdistan, Çuvaşistan, Yakutistan ve bazı Kafkas Cumhuriyetlerinde çoğunlukta bulunan Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarının büyük ekseriyeti, % 5 ve % 40 arası değişen oranlarda, Rusya'nın bütün bölgelerine dağılmış, fakat genellikle birarada, topluluklar halinde yaşamaktadır. Genel nüfusu her yıl %1 civarında azalmakta olan Rusya'da, Türk ve Akraba Topluluklarının sayısı % 2'nin üzerinde artış kaydetmektedir.



Yani, Müslüman Türk ve Akraba Toplulukları süratle artmakta, Ruslar ve diğerleriyse süratle azalmaktadır. Bu gidişin dogal sonucu olarak, son yıllarda Rusya'da doğan çocukların % 50'si Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarının, geri kalan % 50'si ise, diğer etnik grupların çocukları olarak dünyaya gelmektedir. Başka bir deyişle, bu gün Rusya'da doğan her iki çocuktan biri Müslüman Türk ve Akraba Toplulukların çocuklarıdır. Ayrıca, yaklaşık olarak, ilköğretimde okuyan çocukların %37'si, orta ve yüksek öğretimde okuyan gençlerin üçte biri ve askerlerin ise % 30'u Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarından teşekkül etmektedir. Yapılan demografik tahminler, Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarının 25-30 yıl içinde Rusya'da çoğunluğa geçeceğini; öğrencilerin % 70'inin, askerlerin ise % 60'nın Müslüman Türk ve Akrabalarından oluşacağını göstermektedir.



Müslümanlar ikinci çoğunluk


Ülke nüfusunun % 22'sini teşkil etmelerine rağmen, Müslüman Türk ve Akraba Toplulukları 1999'da yapılan 3. dönem Federal Devlet Meclisi (DUMA) seçimlerine kadar, 450 kişilik mecliste, şahsi çabalarıyla giren bir kaç milletvekili hariç, ciddi bir varlık gösterememişlerdir. Bunun en önemli iki sebebinden biri, SSCB döneminde, gerek siyasi, gerekse bürokratik alanlarda önemli yerlere getirilmeyerek, siyasi bilinç ve kültürlerinin yeteri kadar gelişmemiş olmas; diğer sebebi de, milyonlarca Müslüman Türk ve Akraba kardeşimizin ve onlara ışık tutan yüzlerce aydının, yıllar yılı sürgün, işkence ve soykırıma tabi tutulmalarının, sadece o vahşetlere maruz kalanların ya da o dönemi yaşayanların değil, bu günkü nesillerin bile zihinlerinde bıraktığı korku ve ürkekliktir. Ayrıca; kültürel kimliklerinin, demokratik hak ve hürriyetlerinin korunmasında ve geliştirilmesinde, iktisadi yönden gelişmelerinde ve güçlenmelerinde, ülke kaynaklarının paylaşımında siyasi katılımın ve teşkilatlanmanın ne kadar önemli olduğu konusunda ne Türkiye, ne de herhangi bir devlet veya kuruluş tarafından, oradaki Türk Aydınlarını yönlendirici, özendirici, aydınlatıcı ve teşvik edici mahiyette ciddi bir çalışma yapılmamıştır.



Partileşme süreci


1991 yılında SSCB'nin dağılması ile birlikte, Rusya'da hızlı bir demokratikleşme ve buna bağlı olarak da yaygın bir partileşme hareketi başladı. Her fikre ve kültürel dokuya uygun 20'nin üzerinde siyasi parti kuruldu. İlk iki seçim döneminde özellikle bazı Müslüman Türkler tarafından birkaç partileşme teşebbüsü olduysa da, bunlar, Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarının hislerine tercüman olabilecek ve onları peşinden sürükleyebilecek etkin bir siyasi harekete dönüştürülemedi.



Ancak, tanınmış bazı şahsiyetlerin bile düşündükleri hatta teşebbüs ettikleri, fakat bir türlü gerçekleştiremedikleri ve milyonlarca kardeşimizin beklentisi ve özlemi olan ilk siyasallaşma hareketini Abdul Vahit NİYAZOV adında, cesur, azimli, kararlı, şuurlu, inançlı ve henüz 29 yaşındaki Müslüman bir Türk genci gerçekleştirdi. Japonya'ya ilk camiyi yaptıran bir müftünün torunu ve şuurlu Müslüman bir Tatar ailenin oğlu olarak 1969 yılında Dünyaya gelen Niyazov, kamu yönetimi ile ilgili iyi bir mesleki eğitimin yanında, iyi bir din ve Arapça eğitimi de gördü. Bu siyasi hareketi, yıllarca Rusya'nın her tarafını kapı kapı dolaşmak suretiyle, ülkenin % 90'ında (89 bölgeden 81'inde) teşkilatlandırarak, Refah (Rahatlık) Hareketi adı altında, daha sonra bir partiye dönüştürülmek üzere, 1998 yılında fiilen hayatiyete geçirdi.



Aralık 1999'da yapılan milletveki1liği seçimlerinde, Putin tarafından koordine edilen ve 7 partinin birleşmesi neticesinde teşekkül eden Birlik Partisi ile ittifaka giren Refah (Rahatlık) Hareketi, 17 milletvekilliği kazanarak, 450 milletvekilinden oluşan Federal Devlet Meclisine (DUMA'ya) girdi. Komünist Partisi'nin % 27 oy ve 135 milletvekilliği ile birinci olduğu bu seçimlerde, Putin'in partisi olan BirIik Partisi % 24 oy ve 124 milletvekilliği ile ikinci parti ve Moskova Belediye Başkanı Lujkov'un partisi olan Ana Parti de % 15 oy ve 65 milletvekilliği ile üçüncü parti olabildi. Yapılan araştırmalar, Refah (Rahatlık) Hareketinin desteği ile, Müslüman Türk ve Akraba Topluluklarının oylarının en az yarısının blok halinde Birlik Partisine gittiğini ve bu sayede de bu partinin ikinci parti konumuna geldiğini göstermektedir.



REFAH HAREKETİ


Refah (Rahatlık) Hareketinin kadrolarının çoğunluğu Müslüman Türklerden teşekkül etmekle birlikte, etnik ve dini temele dayalı bir hareket olmayıp, içinde farklı dinlerden, kültürlerden ve etnik kökenlerden gelen insanlar bulunmaktadır. Hatta, milletvekillerinin bile 3 tanesi farklı dinlere mensuptur. Niyazov ve ekibinin, adil, dürüst ve güven verici yönetimi, her dinden ve her kesimden, harekete olan ilgiyi ve teveccühü günden güne arttırmaktadır. Bu vesileyle de Niyazov'la birlikte hareket eden milletvekillerinin sayısı şu anda 29'a çıkmıştır. Bu güne kadar siyasi ve içtimai hareket olarak kısa zamanda oldukça başarılı bir performans sergileyen Refah (Rahatlık) Hareketi, Mart 2001'de yapılan toplantısında, Avrasya Partisi adı altında partileşme kararı almış ve Müslüman Türk çekirdeği etrafında daha geniş halk kesimlerine açılarak bir kitle partisi haline gelmeyi hedeflemiştir. Daha şimdiden, 02 Kasım 2001'de kurultayı yapılacak olan bu partiye katılan ve ya katılmayı deklare eden milletvekillerinin sayısı 20'yi aşmiştir. Avrasya Partisinin merkez ve bölge teşkilatlarının çogunlugu Refah (Rahatlık) Hareketinin kadrolarından teşekkül edecek ve Refah (Rahatlık) Hareketi de eğitim, kültür ve gençlik teşkilatlanmasi gibi içtimai faaliyetlerle iştigal ederek, partinin yan kuruluşu şeklinde çalışmasını sürdürecektir.





#Rusya Federasyonu
#AVRASYA PARTİSİ
#Müslümanlar
23 yıl önce