Köylerinin 2 sene boyunca cephe hattında kaldığını söyleyen Muhammed, "Köyümüz bir ÖSO'nun bir DEAŞ'ın eline geçiyordu. Sonunda köyümüz tamamen DEAŞ'ın kontrol altına girince biz de çareyi köyümüzü terk etmekte bulduk" dedi.
"6 çocuğum ve eşimle birlikte Türkiye sınırındaki mülteci kaplarına yerleştik" diyen Muhammed şöyle devam etti: "Köyümüzü tahliye ederken Türkmen olduğumuz için DEAŞ akrabalarımı katletmeye başladı. Köyden çıkamayalım diye de köy çevresine mayın döşedi. 10 akrabam DEAŞ kurşunları ve mayınlar yüzünden hayatını kaybetti. 25 sene yaşadığım köyümü terk ederek kendi ülkemizde mülteci konumuna düştüm."
Türkiye sınırındaki birçok kampta kalarak yaşama mücadelesi verdiklerini söyleyen Muhammed, "Bu sırada köyümüzden kötü haberler geliyordu. Akrabalarım dışında köyümüzde yaşayan diğer Türkmenler de DEAŞ tarafından katlediliyordu" diye konuştu.
3 sene mülteci kamplarında yaşadıklarını ve Fırat Kalkanı Harekatı sayesinde köylerinin DEAŞ’tan temizlendikten sonra döndüklerini anlatan Muhammed, "TSK köyümüzde DEAŞ’ın döşemiş olduğu mayınları da tek tek temizleyerek güvenli bölge haline getirdi. Biz de köyümüzü yeniden inşa etmeye başladık. Yavaş yavaş bir şeyler yapmaya çalışıyoruz" dedi.
