|

Camilere kilit

Paris’te kanlı terör saldırıları sonrasında Avrupa genelinde yayılan İslamofobi Müslümanları endişelendiriyor. Operasyonların devam ettiği Belçika'da da kayıt yaptırmayan dini mekanları kapatmayı öngören yasa üzerinde çalışılırken yalnızca 4 caminin bulunduğu İtalya’dan da “kayıt dışı” ibadet merkezlerini kapatma sinyali geldi.

Yeni Şafak
04:00 - 29/11/2015 Pazar
Güncelleme: 00:05 - 29/11/2015 Pazar
Yeni Şafak

Belçika'da saldırılarla beraber terörizmle bağdaştırılan Müslümanlar, gelişmeleri kaygıyla izlerken, kendilerini “güvenlik tedbirleri ve özgürlükler kıskacında” hissediyor. 130 kişinin öldüğü ve DAEŞ'in üstlendiği Paris saldırılarının ardından Belçika, güvenlikçi politikalara yöneldi. Saldırılara bazı Belçika vatandaşlarının yanı sıra Brüksel'de yaşayan bazı Fransız vatandaşlarının karıştığının tespit edilmesinden sonra, art arda yapılan baskınlarda 30'dan fazla kişi gözaltına alındı. Çoğu ertesi gün serbest bırakılırken, operasyonların toplum üzerinde oluşturduğu algı, Müslümanları endişelendirmeye başladı.



Güvenlik bahanesi


Belçika hükümeti yeni bir güvenlik paketini yasalaştırmaya çalışıyor. Başbakan Charles Michel tarafından iki hafta önce açıklanan 18 maddelik yeni güvenlik önlemleri taslağında sınırlardaki polis kontrollerinin artırılması, 520 askerin iç güvenlikte görevlendirilmesi, gözaltı süresinin 24'ten 72 saate çıkarılması gibi teklifler bulunuyor. Daha önce saat 24.00-06.00 arasında yasak olan ev baskın veya aramalarının 24 saat yapılabilmesine olanak tanınan taslakta, yurt dışındaki savaş veya çatışmalara katılıp dönenlere hapis cezası verilmesi öneriliyor. Nefret içerikli konuşan din adamlarının sınır dışı edilmesine izin verilen taslağa göre, kaydını yaptırmayan dini mekanlar ile nefret söylemi içeren internet siteleri kapatılabilecek.



İntikam tehditleri


Müslümanları endişelendiren sadece açıklamalar değil, artan tehditler de kaygıya neden oluyor. Geçen hafta Brüksel'in Molenbeek Mahallesi'ndeki camiye bir tehdit mektubu gönderildi. “Hristiyan devleti” imzalı mektupta, “Değişik saldırılarda öldürülmüş kardeşlerimizin intikamı alınacak ifadesine yer verilirken, “Müslümanların domuz gibi kesileceği” tehdidinde bulunuldu.Buna ek olarak, AB Komisyonu binası yakınlarındaki Suudi Arabistan destekli Büyük Cami'ye içinde beyaz toz olan bir mektup gönderilmesi cami yetkilileri tarafından Müslümanları “yıldırmaya dönük saldırılara başka bir örnek” olarak değerlendirdi.



Hedef haline getiriliyoruz


Bu tür tehditler ve güvenlikçi politikalar karşısında Belçika'da yaşayan Türk ve Müslüman sivil toplum kuruluşları harekete geçti. Think-Out adlı sivil toplum kuruluşu, Belçika parlamentosunda “Güvenlik tedbirleri ve özgürlükler kıskacında Müslümanlar ve azınlıkların geleceği” konulu bir konferans düzenledi. Think-Out yöneticilerinden Bekir Güneş de yaptığı konuşmada “Terör eylemlerinin Müslümanlara mal edilmesini de istemiyoruz” dedi. Halihazırda Müslümanların hakların bir şekilde gasbedildiğini söyleyen Güneş, “Bu tür terör saldırıları aldığından Müslümanlar daha çok hedef haline getiriliyor, daha çok haklarımız gasbedilmek isteniyor” değerlendirmesini yaptı.



1,5 milyona kısıtlama


İtalya hükümeti terörle mücadele kapsamında ülkede kayıtlı olmayan camileri kapatmaya hazırlanıyor. İtalya'da resmi olarak kayıtlı 4 cami ve 800 ibadet merkezi olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Angelino Alfona “Yasa dışı ve kuralsız yerleri kapatacağız. Bu inancı engellemek için değil, yasalarımızın öngördüğü izinlere sahip mekanlarda yerine getirilmesini sağlamak için bunu yapacağız” ifadelerini kullandı. İtalya'da yapılan bir araştırmaya göre 1 milyon 628 bin Müslümanın yaşadığı ülkede resmi olarak “cami” statüsünde tanınan dört cami bulunuyor. Ravenna, Roma, Colle Val D'Elsa ve Milano'daki dört caminin dışında da ibadet yeri olarak kullanılan mekanlar olsa da bunlar ya “minaresiz” olması ya da ibadet mekanı olarak kayıtlı olmaması nedeniyle “cami” kategorisinde yer almıyor. Bazı ibadet mekanları “kültür merkezi” adı altında faaliyet gösterirken, Müslüman cemaatler spor salonu, mağaza, garaj ve depo gibi mekanları da ibadet amacıyla kullanıyor.



Algı yanılgısı


Belçika Federal Meclisi Milletvekili Veli Yüksel, yaptığı açıklamada, “Burada Müslümanlara dönük bir cadı avına çıkılmaması ve Müslümanlarla terör arasında bir bağlantı kurulmamasını istiyoruz” diyerek “Terör konusunda hepimiz aynı saftayız. Terör karşısında dik duracağız. Terörün dini, ırkı, milliyeti olmaz ancak terör konusunda alınan önlemlerin veya atılan adımların Müslümanlara dönük bir tavırmış gibi gösterilmemesi lazım” şeklinde konuştu. Yüksel, terör saldırılarından sonra Müslüman topluma dönük bazı kaygıların ortaya çıktığını belirterek, “Bu kaygıların ortadan giderilmesi, Müslüman toplumların bu olaylarda hedef gösterilmemesi, 'Müslüman eşittir terörist' algısının oluşturulmaması lazım” dedi.



Diyalog korunmalı


Avrupa Konseyi Kuzey Güney Merkezi Başkanı Jean-Marie Heydt de toplum kesimleri arasındaki diyaloğun devam ettirilmesinin önemine işaret etti. Sadece Fransa'nın başkenti Paris'te değil, son zamanlarda Tunus dahil diğer ülkelerde yaşanan saldırılar karşısında diyaloğun korunmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Heydt, “Paris saldırısı korkunçtu. Ancak kafamızın karışmaması gerekiyor. Bazı teröristlerin davranışlarıyla, ister Hristiyan ister Müslüman olsun, toplum kesimleri arasında bir bağ kurulamaz. Olanlar karşısında öncelikle bizim toplum kesimleri arasında diyaloğa ihtiyacımız var” dedi.





#Bekir Güneş
#Think-Out
#belçika
#islamofobia
8 yıl önce