NATO'da görevli 4 Türk subayı ile bir askeri ataşenin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Norveç'e yaptıkları sığınma başvuruları bu ülke tarafından kabul edildi. Norveç Göçmen Dairesi'nin kabul ettiği başvurular sayesinde FETÖ'cü subaylar, Norveç'te oturma ve çalışma hakkı kazanmış oldu. Hain kalkışmanın ardından görevden el çektirilen ve Türkiye tarafından iadeleri istenen Norveç'te görevli 5 asker, 'geri dönmeleri durumunda tutuklanmaktan korktuklarını' söyleyerek iltica talep etmişlerdi. Aile üyelerinin de sığınma başvuruları kabul edilen 'eski' askerlerin Norveç'te gizli tutulan bir adreste yaşamlarını sürdürdükleri belirtiliyor.
FETÖ eliyle yapılan 15 Temmuz darbe girişiminden parmak izlerini silmeye çalışan Avrupa, buna ilişkin kanıtları ortaya dökecek teröristleri Türkiye'den özenle saklıyor. Hem NATO'cu hem FETÖ üyesi eski askerleri korumaya alan Avrupa ülkeleri aynı zamanda suç ortağı oldukları için bu kişilere kalkan oluyor. Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İngiltere ve Yunanistan'ın ardından Norveç'in de FETÖ'cülere kucak açması, Avrupa'nın terör örgütüne nasıl sahip çıktığını bir kez daha gözler önüne serdi. Hainlerden 8'i darbe girişimi sonrası kaçtıkları Yunanistan'da adeta 'adli koruma' altına alınmış ve Yunan mahkemeleri 8 FETÖ'cüyü Türkiye'ye iade etmemişti.
Örgüte en açık desteği sunan ülkelerin başında gelen Almanya ise FETÖ'nün bu ülkedeki çok sayıda okul ve derneğini 'legal' ilan etmiş, üstelik 15 Temmuz'un FETÖ ile ilişkisi bulunmadığını ileri sürmüştü. Almanya'da halen 200'ün üzerinde 'FETÖ üst düzey imamı' bulunuyor. Kumpas davalarının kilit isimleri eski savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara da bu ülkede. FETÖ, 15 Temmuz sonrası Türkiye'den Almanya'ya kaçırdığı 1 milyar avroya yakın parayı da, militanlarına burada şirket kurmak ve onlara oturum izni almak için kullandı. Alman istihbarat kurumu BND'nin şefi Bruno Kahl da FETÖ'ye sahip çıktıklarını sözleriyle açık etmişti.
Hem Kandil hem Suriye PKK'sına ağır silahları göstere göstere sevk eden Avrupa ülkeleri, 'müttefik Türkiye'ye ise ambargo uyguluyor. FETÖ'cü teröristleri tıpkı PKK'lılar gibi koruma altına alan pek çok NATO ülkesi, özellikle 15 Temmuz sonrası Türkiye'ye açıktan cephe aldı. Almanya'nın Türkiye'ye silah sevkiyatını temmuzdan beri 11 kez veto ettiği ortaya çıkmıştı. Ankara'ya gönderilmeyen kargolar arasında, üretimi yurtiçinde devam eden çeşitli askeri araçların kritik parçaları da var. Ambargo kararlarından birine de Avusturya parlamentosu imza atmış, sözkonusu kararlar diğer ülke meclislerini de benzer yönde tetiklemişti. Türkiye'ye ambargo uygulayan ülkeler bununla sınırlı değil. FETÖ'nün dünyadaki bir numaralı hamisi ABD de çeşitli kısıtlamalarla Türkiye'ye ayar vermeye çalışıyor. ABD'nin hem F-16'lardan atılan akıllı füze mühimmatı hem de silahlı İHA'ların kameraları konusunda ambargo uyguladığı öne sürülüyor.
16 Temmuz sabahı Yunanistan'a kaçan 8 darbeci asker için bu ülkede yargı süreci yeniden başlıyor. Türkiye'nin yeni iade talebi ve FETÖ'cülere yönelik yeni suçlamaları sonrası hainler, Yunan savcılarının talebi üzerine yeniden yargılanacak. Ancak bu süreçten de bir sonuç beklenmiyor. Yunanistan Yüksek Mahkemesi, Türkiye'nin iade taleplerini daha önce reddetmişti.
Avrupa'nın FETÖ aşkına ilişkin püf noktalarını, Almanya'da FETÖ davasını takip eden Avukat Bülent Döğer'e sorduk. Teröristlere kucak açmanın doğru bulmadığını söyleyen Döğer, “Türk yetkililer, mevkidaşları ile görüştüklerinde, bu teröristlerin iadesini konuştuklarında Avrupalılar 'Öyle bir liste var mı, keşke bize gönderseniz' diye numara yapıyor. Çok ucuz kaçamak cümlelerle karşılık veriyorlar" dedi. Türkiye'de idam cezası olmadığı gerçeğine rağmen darbecileri iade etmeyen Avrupa'nın, Ortadoğu'da etkili olmak için birçok terör örgütünü kullandığını anlatan Döğer, şunları söyledi:
“15 Temmuz sonrası Ramstein NATO Üssü'ndeki 40 FETÖ'cü asker iltica talebinde bulunmuştu. Almanya bu konuda hukuki olarak değil, siyaseten bir karar verecek. FETÖ elemanları burada 'hapis veya tutuklamaya maruz kalacağımı düşünüyorum' deyip iltica hakkında bulundular. 2 FETÖ elemanı Alman medyasının önüne çıkarak 'Türkiye'ye gidersek kesinlikle tutuklayacaklar. Türkiye, seküler olan askeri tayfasını yok etmeye çalıyor' yalanını söyledi. Fakat bunlar, kendilerini FETÖ'cü olarak ilan etmemiş, 'Batı yanlısı' kişiler olduklarını iddia ettiler. Avrupa, Türkiye'ye karşı elinde birer alet olan FETÖ'cüler ve PKK'lıları kullanıyor. AB süreci zaten oyalamadan ibaretti. Bu oyalamayı şimdi de iade süreçlerinde kullanıyorlar."
