2011’de başlayan Suriye savaşı şehirlerin demografik yapılarında dramatik değişiklikler yaşanmasına neden oldu. Katliam ve bombardımandan kaçan milyonlarca Suriyeli ya başka ülkelere sığındı ya da Suriye içindeki nispeten güvenli bölgelere geçmek zorunda kaldı. Yaşadıkları yerlerden ayrılmamakta direnen Suriyelilerin direnişi ise acımasız kuşatmalarla kırılmaya çalışıldı.
Son süreçte Suriye genelinde yüz binlerce insan uluslar güçlerin de desteğiyle yerlerinden edildi. Suriye’de şu ana kadar Halep, Kabbun, Berze, El Tal, Derayya, Zebadani, Sirkaya ve Halep’ten 300 bine yakın sivil tahliye edilerek Türkiye sınırına yakın bölgelere getirildi. Suriye’nin en önemli kenti olan Halep’in Şam yönetimi-Rusya ve İran askeri ortaklığının eline geçmesinin ardından 2016’nın son günlerinde on binlerce sivil İdlib’e tahliye edilmişti.
Tahliyesi planlanan diğer bölgeler ise şunlar: Humus kuzeyinde Rastan, Telbise ve Hula. Dumeyr, Batı Kalamun, Ruhayba, Şam banliyolarındaki Doğu Guta ve Yermük Kampı, Karakir ve Beyt Cin. Bu bölgelerde sadece Humus kuzeyinde 250 bin, Batı Kalamun’da 5 bin, Doğu Guta’da 400 bin, Yermük’te ise 15 bine yakın sivil kuşatma altında yaşamaya çalışıyor. Eğer hava saldırıları ve kuşatma durdurulmazsa artık dayanamayacak hale gelecek olan 750 binin üzerinde sivilin de burayı tahliye edilmesine zemin hazırlayacak. Muhalifler, tehcir kararının 2015’teki Zebadani kuşatmasından bu yana gündemde olduğunu söylüyor.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, şehirlerindenayrılmak zorunda kalan Suriyelileri güvenli bir şekilde yeni alanlara yerleştirmek için sahada aktif bir şekilde görev almış bir isim. Vaer’dan tahliye edilen binlerce siville de temasa geçen Kınık, “Bu insanlar 2017 yılında, tüm dünyanın gözü önünde bir tehcir yaşadı” dedi.
