|

Dünya kendini sorguluyor

Güney Afrika'da bu gün başlayacak olan "Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı BM Konferansı"nda ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük konuları tartışılacak.

Yeni Şafak
23:00 - 30/08/2001 Perşembe
Güncelleme: 16:10 - 16/05/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Dünya ülkeleri gerçek çehreleri ile yüzleşiyor. 21. yüzyılda gelişmiş ülkelerin bir numaralı sorununu hala ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük oluşturuyor. İslam'ın 1400 yıl önce çözüme kavuşturduğu, dünya'nın en kadim sorunu bugün hala tartışma konusu. Köleliği ve ayrımcılığı hep geçmişte kitaplarda kalan bir kavram olarak düşünürüz. Oysa ki her ikisi de farklı şekiller ve adlar altın da olsa çağımızın hala en temel sorunları arasında. Teknoloji çağında yaşamamıza rağmen, politik engeller, ırçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük hala toplumlarımızı yok etmeyi sürdürüyor. Son yıllarda "etnik temizlik" gibi çok korkunç şeyler ortaya çıktı ve çağımızın en iyi buluşlarından sayılan internet üzerinden maalesef ırkçı düşünceler daha bir yayılır oldu. Küreselleşme dahi kendisi ile birlikte bir çok eşitsizliği taşımakta ve bunun da ileride insanları etnik ve ırksal ayrımcılığa iteceği belirtiliyor. Irksal ayırım ve etnik şiddet artık uluslararası toplumu tehdit eden iki önemli etken. BM tarafından üçüncü kez düzenlenen, ırkçılık ve ayrımcılığın tartışılacağı konferans, Güney Afrika'nın Duban kentinde bugün başlıyor.



Liderler ve medya orada


7 Eylül tarihinde sona erecek konferansa dünyanın bir çok tanınmış lideri katılacak. Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın yanı sıra Küba lideri Fidel Castro, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Joseph Kabila, Kongo Devlet Başkanı Denis Sassou Nguesso, Bosna-Hersek Devlet Başkanı Joso Krizanoviç, Nijerya Devlet Başkanı Olusegun Obasanjo, Senegal Devlet Başkanı Abulaye Wade, Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni, Zambiya Devlet Başkanı Frederick Chiluba, Cezayir Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika, Yeşil Burun Adaları Devlet Başkanı Pedro Pires, Letonya Devlet Başkanı Vaira Vike-Freibanga, Panama Devlet Başkanı Dominador Kayser Bazan, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ve Togo Devlet Başkanı Gnassingbe Eyadema konferansa katılması beklenen isimler arasında yer alıyor. Listedeki isimlerin kesinlik kazanmadığı ve konferansın başladığı güne kadar değişiklik yapılabileceği belirtiliyor. Bu arada, dünya'nın tanınmış gazetelerinden 800 kadar gazeteci konferansı an be an izleyecek. Konferansın bitmesinden kısa süre önce CNN televizyonu sunucusu Riz Khan yüksek düzeydeki katılımcılar eşliğinde, "Irçılık ve medya haberleri, insan haklarının teşvik edilmesinde medyanın rolü ve ırkçılıkla mücadele" konulu bir panel düzenleyecek.



Gündem, ırkçılık ve ayrımcılık


Bir çok konunun tartışılacağı BM konferansında asıl gündemi, ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük, çocuk ve kadın ticareti ve azınlık hakları gibi konular oluşturacak. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın başkanlık edeceği konferansta, ırk ayrımcılığının önüne geçilmesini amaçlayan süreçte gelinen nokta ve atılacak adımlar ele alınacak. Konferansta, ırkçılığın ön plana çıkarıldığı şiddet eylemlerindeki artış vurgulanacak ve BM'nin ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele çerçevesindeki girişimleri tartışılacak.



Eski sömürgeciler endişeli


Güney Afrika'da yapılacak konferansın gündemine Ortadoğu'daki kriz ile Afrikalıların kölelik tazminatı talepleri gibi iki konunun gündeme dahil edilip edilmemesiyle ilgili anlaşmazlıklar devam ediyor. Bazı Afrika ülkeleri, 19'uncu yüzyıl başlarına kadar, 2 yüzyılı aşkın süren köle ticaretiyle ilgili, güçlü sözlü kınamaların yanısıra mali çözüm bulunmasını istiyor. Eski sömürge güçleri ise doğrudan tazminat konularının ele alınmasından, kitlesel hukuk davalarıyla karşılaşacakları endiseşiyle kaçınıyor.



Öte yandan ABD'de ırkçılık hala temel sorunlardan biri. Konferans öncesi ırkçılık tanımı ve ırkçı baskılar kurbanlarının tazminat talepleri üzerine tartışmaların başlaması ABD'yi zor durumda bırakıyor. ABD, siyonizmin ırkçılık olarak tanımlanması ve kölelik kurbanlarının tazminat taleplerinin gündeme gelmesi halinde Durban konferansını protesto edeceği tehditinde bulundu. ABD'de siyahların % 24'ü ve Güney Amerika kökenlilerin % 23'ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor, beyazların ise sadece % 8,2'si. 1997 yılı istatistiklerine göre siyahlar arasında işsizlik oranı % 16,5; beyazlar arasında % 9,9. New York polisinin 1998 yılında trafik kontrolü için durdurduğu şoförlerin yarısı siyah Amerikalı idi, oysa New York'ta yaşayan siyahların oranı % 25. Siyahların yaşadığı semtlerde her 100 bin kişiye 24, beyazların mahallelerinde ise 69 doktor düşüyor. ABD'de Ku-Klux-Klan (KKK) örgütü hala faaliyetlerini sürdürüyor.



ABD ırkçılıktan sabıkalı


Siyahlar ve diğer azınlıklar ABD'nin ırkçı ve ayrımcı politikasına karşı tepkileri sürdürüyorlar. Örneğin Coca-Cola firması geçen kasım ayında, sistematik olarak düşük ücret ödediği ortaya çıktığı için siyah işçilerine 150 milyon dolar tazminat ödemek zorunda kaldı. Son istatistiklerine göre 281 milyonluk Amerika nüfusunun % 75'ini beyazlar, % 12'sini siyahlar ve % 13'ünü Latin Amerika kökenliler oluşturuyor. Siyahlar ve Latin Amerikalılar arasında yüksek doğum oranı bu nüfusun artışını sağlayacak.



#Güney Afrika
#Irkçılık
#Ayrımcılığa Karşı BM Konferansı
#Yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük
#ABD
23 yıl önce