Suriye'deki savaşta yaşadığı trajedinin boyutuyla ters orantılı olarak dünya gündeminde adı neredeyse hiç yer almayan Yermuk Mülteci Kampı'ndaki dram sürüyor. Abluka ve keskin nişancı korkusuyla kamp içinde sıkışıp kalan 18 bin Filistinli dünyaya seslerini duyuramadıkları için ölüme terk edildi. Rejimin aralıksız devam eden varil bombalı saldırılarıyla boğuşan bölgede çocuklar açlıktan can çekişiyor.
İki aylık Emira bebeğin yürek burkan görüntüsü, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un “ölüm kampına" benzettiği Yermuk'un geldiği durumu özetliyor. Fotoğrafın hikayesini paylaşan BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) Sözcüsü Chris Gunness, “Bu, dünyanın utanması gereken bir görüntü. İki aylık bebek Emira, bir kilo ağırlığında. Silahlı grupların Yermuk'a girmesinden ve çatışmalar abluka altındaki Şam kampını sarmadan kısa süre önce dünyaya geldi. Babası hasta ve Emira ile onun 3 kardeşine bakmak için mücadele veriyor. Emira'nın annesi, küçük çocuğunu 'kuşatmanın bebeği' olarak tanımlıyor" dedi.
BM'nin, var olma savaşı veren Emira ve ailesi gibi Yermuk'taki sivillere insani yardım sağlanması için uğraştığını hatırlatan Gunnes, yıllardır kuşatma altında yaşayan hlaka ulaşmak için güvenliğin sağlanmasının birinci öncelik olduğunu vurguladı. Bunun uluslararası sistem için bir sınav olduğunu kaydeden UNRWA Sözcüsü, “Başarısız olmamalıyız" dedi. Yermuk'tan kaçabilen 3 bin sivile yardım ulaştıran UNRWA'nın verilerine göre, kampta 5 yaş altı çocukların yüzde 20'si, ciddi derecede gıdasızlıkla mücadele ediyor. UNRWA Sözcüsü Gunness, Yermuk'taki duruma dair geçtiğimiz ay Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada, “Aileler çöplerden topladıkları gıdalarla besliyor. Acımasız savaş sokaklarda şiddetleniyor. Yiyecek yok, su yok, ilaç yok. İki yıldır, günde ortalama 400 kalorinin altında yiyecekle yaşıyorlar. Hayatta zor kalıyorlar" derken, uluslararası kamuoyuna da “Masum insanların katledilmesine izin vermeyin" sözleriyle seslenmişti.
Başkent Şam yakınlarındaki Yermuk'ta, hamile kadınların ilaç yokluğu nedeniyle doğum sırasında öldüğü, çocukların da açlıktan hayatını kaybettiği ifade ediliyor. Kampta rejimin 2012 yılından bu yana uyguladığı abluka nedeniyle yaklaşık 200 kişinin açlık ve susuzluktan öldüğü belirtiliyor. Filistinli mülteciler, kamptan çıkmalarına izin verilmediği gibi içeriye de gıda yardımına müsaade edilmediğini söylüyor. Rejim güçleri ayrıca, Yermuk'taki hastaneleri ve klinikleri de vuruyor. Saldırılarda yaralananların tıbbı yardım için dışarıya çıkması da engelleniyor.
