Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Başkanı Pierre Krahenbuhl, 2017 yılında UNRWA Danışma Komisyonu Başkan Yardımcılığı, 2018 yılında ise Danışma Komisyonu Başkanlığını üstlenecek olan Türkiye'yi ziyaret etti. Ankara'da TİKA, AFAD, Kızılay başta olmak üzere bir dizi görüşmelerde bulunan Krahenbuhl, Filistinlilerin yaşadığı insani drama ilişkin Yeni Şafak'ın sorularını yanıtladı.
Ortadoğu'da yaklaşık 5.3 milyon Filistinli mülteci var. Bunların 1.2 milyonu Gazze'de, 750 bini Batı Şeria'da, 2.2 milyonu Ürdün'de, 440 bini Suriye'de ve yaklaşık 300 bin kişi de Lübnan'da bulunuyor. Filistinli mültecilere ilişkin konular özellikle 3 bölgede ortaya çıkıyor. Bunlar Suriye, Gazze ve Batı Şeria. Suriye'deki durum malumunuz. Suriye'deki savaştan önce orada 560 bin Filistinli mülteci yaşıyordu. O dönemde orada iş bulabiliyorlardı. Ve Filistin'le İsrail arasında siyasi bir çözüm bulunmasını bekliyorlardı. Ama bu itilafın başlamasıyla birlikte artık tamamıyla UNRWA'nın insani yardımlarına muhtaç duruma gelmiş bulunuyorlar. Bu 560 bin Filistinli mültecinin 120 bini o ülkeden ayrılmış durumda.
İnsani durumlar açısından diğer sorunlu yerlerden biri Gazze. Gelecek yıl Gazze'ye uygulanan bu abluka ki, gayri meşru bir ablukadır, 10. yılını dolduracak. Gazze'de şu anda 2 milyon kişi yaşıyor. Bunların yüzde 70'i yani 1.2 milyonu da Filistinli mültecilerden oluşuyor. Gazze'de 9 yaşında bir çocuk, bu kadar kısa hayatına rağmen 3 tane savaşa şahitlik ett. Gazze'de UNRWA'nın yardımlarına doğrudan ihtiyaç duyan nüfus 930 bin. Bu da neredeyse Gazze nüfusunun yarısına denk geliyor. Halbuki bu ablukadan önce birçok kişi kendi işini yapıyordu, kendi kendilerine yetebilecek durumdaydılar. Bir konu var ki, bizleri ve beni de derinden endişelendiriyor. O da gençler.
Çünkü bugün 22 yaşında olan bir genç, Oslo Barış Anlaşması'nın yapıldığı zamanda doğmuştu. Ve o zamandan bu zamana kadar da eğer müzakerelere devam ederseniz, diplomasi ve siyaseti kullanırsanız bir çözüm bulunabilir. Bu çözüm de Filistin devletinin de kurulması anlamına gelen bir çözüm. Söylenen buydu. Ancak aradan geçen zamanda Filistin devleti kurulmadığı için bu şans kaybedilmiş durumda. Ve gençlerin bu alandaki inancı zayıflıyor. Siyasetin çalışmadığına inanmaya başlayan bir nesil geliyor. En endişelenmesi gereken konulardan biri de gençlerin bu alandaki umutlarını kaybetme durumuyla karşı karşıya olmaları ve bu beni endişelendiriyor.
Dünyanın hiç bir yerinde insani yardım siyasi bir sorunu çözmüş değil. Böyle de bir örnek olmayacak. Çünkü siyasi sorunlar ancak siyaset ile çözüme ulaştırabilir.
Türkiye'nin insani yardım konusunda çok gurur dolu bir geçmişi olduğunu düşünüyorum. Elbette ülkenizin doğal afetler konusunda sıkıntılar yaşadığı oldu, Türkiye'nin bu konularda önemli tecrübeleri var. Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin gelişiyle yaptıkları cömertlik bir çok açıdan muhteşem, takdir edilecek seviyede. Türk insanı çok cömert bir şekilde mültecileri kucakladı. Türk hükümeti ve kurumlar büyük sorumlulukla son derece bonkör bir şekilde onlara yardım ettiler.