ABD’nin Teksas eyaletindeki 26 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamı gerçekleştiren saldırganın beyaz ve 26 yaşındaki ABD vatandaşı Devin Patrick Kelley olduğu açıklandı. Kiliseye girmeden önce etrafa ateş açtığı bildirilen saldırganın, daha sonra aracında ölü olarak bulunduğu belirtildi. Saldırganın intihar ettiği ihtimali üzerinde duruluyor. Evli ve bir çocuk babası olduğu bildirilen saldırganın, 2009- 2013 yılları arasında ABD Hava Kuvvetleri’nde görev aldığı ifade edildi. Saldırganın İncil okulunda kısa süreli öğretmenlik yaptığı da ileri sürülürken, saldırının ardındaki tetikleyici neden henüz bilinmiyor. Saldırıyı, Yeni Şafak’a değerlendiren Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörü Hilmi Demir, ABD medyasında saldırganın kimliğine dair açıklanan bilgilerin eylemi neden yapmış olabileceği konusunda yeterli olmadığını belirtiyor.
Failin ailesinin Babtist olduğuna dikkat çeken Profesör Demir, Baptistlerin katı ve aşırı aidiyet duygusu içerisinde olan insanlar olduğunu kaydetti. Demir, “Saldırganın nasıl radikalleştiğine yönelik bu geçmişi bize bir şeyler veriyor olabilir. Çok katı, dindar yapılardaki bireylerin, dış dünyada karşılaştıkları öfkeler, ani travmalar onları çok kolay bir şekilde şiddete doğru yöneltebiliyor” ifadelerini kullandı. Profesör Demir kişinin radikalleşemesinde apokaliptik mitler gibi Hristiyan kültlerinin etkili olabileceğini belirterek, “Bazıları saldırgan kişinin ateist olduğunu falan söylüyor ama yine de böyle olması bunların izini taşıyor oluşunu yalanlamıyor” değerlendirmesini yaptı. Saldırıyla birlikte ABD’de silahlara kolay erişimin de yeniden gündeme geldiğini hatırlatan Profesör Demir, bunun ana neden olamayacağını söyleyerek, “Herşey kullanıcıya bağlı olarak bir silaha dönüşebilir. Burda eylemin düşünülmesini sağlayan şey silaha erişim değildir. Arkasındaki ideolojik motivasyondur” dedi. Saldırganın sosyal medya hesaplarının kapatılmasına da dikkat çeken Profesör Demir, bu gizliliğin kafalarda soru işareti yarattığını söyledi.
