|

İslam dünyasının gözü bu ziyarette

Başkan seçilirse Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı açıklamasıyla İslam dünyasının tepkisini çeken ABD Başkanı Donald Trump korkulan açıklamayı yapmadı. İslam dünyasının yakından takip ettiği Trump’ın ziyareti öncesi İsrail lobisi “Kudüs” baskısını arttırdı. Ancak Trump Kudüs’e yönelik beklenen açıklamayı yapmadı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 23/05/2017 Salı
Güncelleme: 01:05 - 23/05/2017 Salı
Yeni Şafak
​İslam dünyasının gözü bu ziyarette
​İslam dünyasının gözü bu ziyarette

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ve Filistin’deki temaslarına dün başladı. Ben Gurion Havalimanı'nda karşılama töreninde konuşan ABD Başkanı Trump, “İsrail’e ziyaretimin asıl sebebi, ABD ile İsrail arasındaki ilişkinin bozulmasının imkansız olduğunu göstermek içindir” dedi. Trump, bu sözleriyle Filistin-İsrail barışını sağlama beklentilerini boşa çıkarırken daha önce yaptığı, başkan seçilirse Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı kararından da geri adım attı.

TRUMP ÇARK ETTİ

Trump, İsrail lobilerinin artan “Kudüs’ü tanıyın” baskılarına ve son olarak İsrail’in aşırı sağcı Kültür Bakanı Miri Regev’in 70. Cannes Film Festivali’nin açılışında giydiği kıyafetle verdiği ve Müslümanların tepkisini çeken mesajına karşın bu kararını değiştirdi. Trump, İsrail ziyareti öncesi yaptığı açıklamalarda, İsrail-Filistin barışının sağlanmasına ilişkin büyük imkanların olduğuna inandığını söyledi, ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması konusundaki soruları ise, “Üzerinde çalıştığımız çok önemli konularımız var, daha sonra konuşuruz” ifadeleriyle geçiştirdi. Ağlama duvarını ziyaretinde İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu’nun kendisine eşlik etmesini istemediği iddialarıyla gündeme gelen Trump’ın bugün Filistin’in Beytüllahim kentine giderek Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile de biraraya gelmesi bekleniyor.

İsrail’in son dönemde tartışmalı bölgeler olan Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da artan inşaat faaliyetleri ve bu doğrultudaki kararları uluslararası tepki çekiyordu. Eski Hamas Lideri Halid Meşal’in açıkladığı ve 1967 sınırlarının kabul edilmesini önerdiği yeni yol haritası da İsrail ve Filistin barışında önemli bir adım olarak yorumlanmıştı. Türkiye ve İsrail’in Mavi Marmara ardından başlattığı ilişkileri düzeltme çabaları ve Gazze’ye yönelik ambargoların en azından Türkiye’nin yardım girişimlerinde esnetilmesi gibi gelişmeler de barış umutlarını arttırmıştı. İsrail’in Trump yönetimiyle birlikte yeniden alevlenen işgalci tutumu, Trump’ın ilk açıklamalarından geri adım atması suretiyle boşa çıkmış oldu.


BÜYÜK ANLAM YÜKLENDİ

İsrail’de aşırı sağcı kanat, Trump’ın ziyaretinin Kudüs’ün işgalinin 50. yıldönümüne ve bugün Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasıyla sonuçlanan Balfour Deklerasyonunun 100. yıldönümüne denk gelmesi dolayısıyla bu ziyarete büyük anlamlar yüklemişlerdi. Ancak ziyaret öncesi kamuoyuna yansıyan gelişmeler, bu ziyaretin İsrail’in aşırı sağ lobilerinin beklentilerini karşılamaktan hayli uzak olduğunu gösterdi. Doğu Kudüs ve Batı Şeria, 1967’den beri İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. Uluslararası hukuka göre buralardaki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.

İran asla nükleer sahibi olamayacak

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de bir araya gelen ABD Başkanı Trump, görüşme sonrası ortak basın toplantısında İran’a yüklendi. Trump, “Buradan söylüyorum, İran asla nükleer silah sahibi olamayacaktır.” dedi. Selefi Barack Obama döneminde İran ile yapılan nükleer anlaşmayı hatırlatan Trump, şu görüşlere yer verdi: “İran, 2015’te kendisiyle yapılan nükleer anlaşması için ABD’ye minnettarlık duymalıdır. Böylece ABD, İran’ın gelişmesine katkı sağlamıştır. Dolayısıyla İran’a terörist milis güçlere destek vermeyi bırakması çağrısı yapıyorum.” Trump ayrıca, ABD’de tartışmalara yol açan Rusya ile istihbarat paylaşma konusuna ilişkin, “Ruslarla yaptığım görüşmede İsrail’in adını asla zikretmedim.” dedi.


#İslam dünyası
#Tel Aviv
#Kudüs
7 yıl önce