Japonya Başbakanı Abe, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Kuzey Kore'nin nükleer denemeleri ve bölgede artan gerginliğe ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey Kore'nin sadece bu yıl 21 balistik füze fırlattığını ve 9 Eylül'de başarılı nükleer test gerçekleştirdiğini duyurduğunu aktaran Abe, "BM Güvenlik Konseyi'nin bu tehlikeye karşı kararlı tavır sergilemesi gerekir." dedi.
Bu ülkenin giderek amacına yaklaştığını ve nükleer silaha sahip olma yolunda ilerlediğini ifade eden Abe, "Uluslararası topluma yönelik ciddi tehdit giderek artıyor. Bu soruna karşı bugüne kadar olandan farklı bir mücadele yöntemi izlenmesi ihtiyacı var." diye konuştu.
Çin Başbakanı Li Keqiang da Genel Kurul'daki konuşmasında Kore yarımadasının nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini söyledi.
"Kore yarımadasındaki nükleer sorunun kapsamlı bir siyasi çözüme ulaştırılması için yeni çaba gerekli." diyen Li, çatışma yerine diyaloğun öncelenmesi ve BM kurallarının uygulanması çağrısı yaptı.
Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii de BM Genel Kurulu'na ilk kez hitap etti.
Konuşmasında ülkesindeki demokratik gelişmelere dikkati çeken Suu Çii, Budistlerin Müslümanlara baskı uyguladığı Rakhine (Arakan) eyaletindeki son durumu da değerlendirdi.
Uluslararası kamuoyunun son yıllarda Rakhine'daki soruna odaklandığını, kendilerinin de bundan rahatsızlık duymadıklarını anlatan Suu Çii, uluslararası denetimlere açık olduklarını, kalıcı ve barışçı bir çözüm için uğraştıklarını savundu.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan başkanlığında Rakhine Danışma Komisyonu kurulduğunu hatırlatan Suu Çii, komisyona yönelik bazı kesimlerin tepkisi olduğunu ifade etti. Suu Çii, "Bu muhalefete rağmen biz Rakhine eyaletinde barış, refah ve uyumun sağlanması için çabalarımızı sürdürmeye kararlıyız." dedi.
Myanmar'da radikal milliyetçi Budistler, Annan'ın Danışma Komisyonu başkanı olmasını protesto etmişlerdi.
Pakistan Başbakanı Navaz Şerif de Cammu Keşmir'de Hindistan askerlerinin direnişçileri öldürmesini eleştirdi.
Keşmirlilerin meşru direnişlerinin son iki aydır "vahşi bir baskıyla" karşılaştığına dikkati çekerek yüzden fazlasının öldürüldüğünü vurguladı. Şerif, Pakistan'ın bu baskı ve hak ihlallerine ilişkin belgeleri topladığını ve BM Genel Sekreteri ile bunu paylaşacaklarını kaydetti.
Şerif, yaşanan ölümler ve baskının araştırılması için uluslararası bağımsız bir komisyon kurulmasını talep etti.
