Terör devleti İsrail ordusu, Gazze ablukasını delmeyi hedefleyen '3. Özgürlük Filosu'na uluslararası sularda müdahale etti. 5 tekneden oluşan filodan “Marianne” teknesi Aşdot Limanı'na götürüldü. İsrail ordusu teknede yer alan aktivistleri ise gözaltına aldı. Ordunun, “Marianne” adlı öncü tekneye müdahalesi nedeniyle diğer tekneler geri dönmek zorunda kaldı.
Tunus'un eski cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki ve İsrail parlamentosundaki Filistinli milletvekillerinden Basil Gattas'ın bulunduğu Marianne teknesi uluslararası sulara ulaştı. Ardından İsrail donanmasına ait botlar, tekneyle 500 metre kadar yaklaştı. Donanmanın yaklaşmasıyla birlikte gemi ile irtibat kesildi. Marianne teknesini takip eden diğer tekneler ise geri dönmek zorunda kaldı. Müdahalenin ardından İsrail ordusu yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Askerler, Gazze deniz ablukasını delme girişiminde bulunan tekneyi ziyaret ederek arama yaptı” ifadesine yer verildi.
Açıklamada müdahalenin “başarılı olduğu ve teknenin Aşdot Limanı'na doğru götürüldüğü” belirtildi. Müdahalenin, İsrail hükümetinin emriyle gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yorucu diplomatik çabaların ardından İsrail hükümeti, donanmayı, Gazze deniz ablukasını delme girişiminde bulunan bir tekneye yönlendirdi. İsrail ordusu tekneye bir kaç kez yönünü değiştirmesi tavsiyesinde bulundu. Bunun reddedilmesinin ardından, Gazze Şeridi'ne uygulanan deniz ablukasının delinmesini önlemek için askerler uluslararası sularda tekneyi ziyaret ederek arama yaptı."
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, balıkçı teknelerine donanma ile müdahale eden orduyu kutladı. Büyük bir deniz zaferi kazanmışçasına tebrik mesajı yayınlayan Netanyahu, saldırının uluslararası hukuka uygun olduğunu ileri sürdü. Netanyahu, müdahalenin ardından yaptığı açıklamada, “Bu filo, bölgemizdeki dehşeti görmezden gelerek Hamas terör örgütüne yardım eden bir yalan ve ikiyüzlülük gösterisinden başka bir şey değil” ifadesini kullandı.
Netanyahu, Gazze'ye yönelik herhangi bir ablukanın uygulanmadığını, İsrail'in Gazze'ye malzeme ve insani yardım girişine yardım ettiğini ileri sürerek ülkesinin, Gazze'de can güvenliğinin sağlanması, çocukların barış ve huzur içinde yaşaması için uluslararası hukuka uygun olarak barış arayan bir devlet olduğunu belirtti.
İsrail'in müdahale ettiği, 3. Özgürlük Filosu'ndaki yolcular dünyaya seslendi. Sivil toplum kuruluşlarının saldırıyı kınaması gerektiğini ifade eden yolcular, “Dünyanın dört bir yanındaki insanlar tıpkı bizim yapacak olduğumuz gibi bu adaletsizliğe karşılık vermeye ve Gazze limanı açılıp işgal ve kuşatma bitene kadar mücadele etmeye devam edecek" dedi.
Birleşmiş Milletler Gazze Bağımsız Araştırma Komisyonu Başkanı Mary McGowan Davis, “İsrail ordusu 2014 yılında oruç açmak üzereyken 551 çocuğu öldürdü” dedi. Birleşmiş Milletler Gazze Bağımsız Araştırma Komisyonu Başkanı Mary McGowan Davis, Gazze'de 2014'teki çatışmalarda yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin raporunu BM İnsan Hakları Konseyi'nin 29. oturumunda sundu.
İsrail ordusunun hem gece yarısı evlere hem de ramazan ayında oruçlarını açmak için bir araya gelen ailelere saldırılarının özellikle de 551 çocuğun ölümüne neden olduğunu ifade eden Davis, saldırıların zamanına, yoğun nüfuslu yerlerde kullanılan silahlara ve saldırıların siviller üzerindeki korkunç etkisine bakıldığında, saldırıların hükümetin yüksek kanadınca onaylanmış olabileceğini akıllara getirdiğini söyledi. Davis, "Topladığımız bilgiler, uluslararası savaş hukuku ve uluslararası insan hakları hukukunun hem İsrail hem de Filistinli silahlı gruplar tarafından ciddi bir şekilde ihlal edildiğini gösteriyor hatta bazı durumlarda savaş suçu ile eş tutulabilir" dedi. Komisyon'un raporunun BM İnsan Hakları Konseyi'nde ele alındığı oturuma, İsrail delegasyonu katılmadı ve rapor hakkında söz hakkını kullanmadı.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, İsrail'in teknelere müdahale etmesini korsanlık olarak tanımladı. Koalisyon, İsrail'in uluslararası sularda tekrarladığı ve işgal ve abluka politikasının tüm doğu Akdeniz'e uzandığını gösteren işaretleri taşıyan korsanlık eylemlerinin endişe verici olduğu belirtti. İsrail'in bu tavrına bir son vermesi gerektiği kaydedilen açıklamada, “İsrail hükümetinin insani yardım desteği için uluslararası sularda seyahat eden barışçıl sivilleri yasadışı alıkoyma uygulamasına son vermesini talep ediyoruz” ifadesine yer verildi. Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise İsrail donanmasının, Özgürlük Filosu'na müdahalesinin, uluslararası kanunlara aykırı olduğunu vurguladı. Zuhri, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve uluslararası topluma, İsrail'in bu ihlallerine karşı "Suskunluklarını bozma" çağrısı yaptı.
İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, sergilediği tavır ile “Doğu Akdeniz benimdir” mesajı veren İsrail'in bütün ülkelere kafa tuttuğunu söyledi. Yıldırım, “Bu durum Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) güvenirliğini tartışılır hale getirdi. Uluslararası sularda İsrail'in Mavi Marmara müdahalesinden bir sonuç çıkarmaması UCM'nin anlamsızlığını da tartışmaya açacaktır” dedi. Yıldırım, İsrail müdahalesinin gemide bulunan aktivistler açısından psikolojik baskı olmakla birlikte, İsrail'e karşı dünyada sivil bir cephenin oluşmasına katkı sağlayacağını vurguladı. Yıldırım İsrail'in saldırı ile NATO ve BM'yi tanımadığı mesajını verdiğini söyledi.
Gazze Ablukasının Kırılması için Avrupa Komitesi üyesi Rami Abduh, Yunanistan'ın izin vermesi halinde, 3. Özgürlük Filosu'na bağlı bir teknenin, Gazze'ye doğru yola çıkacağını bildirdi. Abduh, Gazze'de yaptığı basın açıklamasında, filoya ait daha önce çeşitli nedenlerle yola çıkamayan 5. teknenin Atina yönetiminin izin vermesi durumunda, 48 saat içerisinde hareket edeceğini belirterek, "Tekne, bazı prosedür ve idari engellerin aşılmasının ardından yola çıkacak ancak Yunanistan hükümeti, izin konusunda işgalci İsrail ve yandaşlarının baskısına maruz kalıyor" dedi. İsrail'in Marianne teknesine müdahalesine değinen Abduh, "Filo, mesajını tüm dünyaya ulaştırdı. İsrail'in engellemelerine rağmen bu abluka devam edemeyecek" ifadelerini kullandı. İsrail'in 2007'den beri Gazze'deki uyguladığı ablukayı delmeyi amaçlayan 3. Özgürlük Filosu bir süre önce yola çıkmıştı.
