İsrail’in Mescid-i Aksa’da uyguladığı ihlallere şahit olurken bir grup sanatçı “Kudüs için ayaktayım, çünkü insanım” sloganıyla kampanya başlattı. Yazar çizer Hasan Aycın, piyanist besteci Tuluyhan Uğurlu ve sanatçı Ömer Karaoğlu da İsrail’in Mescid-i Aksa’da uyguladığı ihlalleri değerlendirdi. İsrail’in ihlal davranışının ardındaki nedeni, Süleyman Tapınağı’nı inşa edip hakimiyetini tescillemek istemesiyle açıklayan Aycın, “Kudüs’ün dışında, dünyanın başka yerlerinde yaşıyor olabiliriz, ama Kudüs, kıyamete kadar asla vazgeçmeyeceğimiz, terk etmeyeceğimiz yerdir” dedi. “Kudüs öncelikle ümmet meselesidir. Sonra Arapların meselesine indirgendi ve son olarak Filistinlilerin meselesine dönüştürüldü. Şimdi Hamas’ın meselesiymiş gibi bir algı oluşturuluyor. Hamas’ı da terör örgütü ilan ettiler zaten. Yahu dün hiç ortada yokken, uluslararası rüzgarı arkana alıp geliyorsun. Oraları adım adım işgal edip işi bu raddeye getiriyorsun. Sen terörist olmuyorsun da sana direnç gösterenler mi terörist oluyor?” diyen Aycın, tüm İslam alemini, aralarındaki çekişmeleri ertelemeye ve Kudüs meselesini öncelemeye davet ediyor.
Geçtiğimiz aylarda Kudüs Platformu organizasyonunda Aya İrini’de konser veren Tuluyhan Uğurlu, şunları söyledi: “Bu zulme dur diyecek bir biz varız. Dolayısıyla biz de elimizden geleni yapmalıyız. Sanat, kültür, ilim, insan hakları ve demokrasi anlayışımızla farklı düşünceleri, farklı inançları aynı çatı altında toplama noktasındaki büyük gayretimiz, başarımız ve Osmanlı’dan Selçuklu’dan gelen tecrübemiz ile bunu başarmaya çalışmalıyız. Hazreti Ömer ruhunu tekrar yaşatmamız, hayata geçirmemiz gerekiyor. O zaman bu sıkıntıların hepsi ortadan kalkar.”
İslam ülkelerini zulme, merhametsizlere, düşmana odaklı ve uyanık olmaları konusunda uyaran Ömer Karaoğlu, inancı, ahlakı, adalet duygusu, basireti, merhameti, letafetiyle Müslüman olmaya ve Müslüman kalmaya niyetlenmek gerektiğinin altını çiziyor. “Siyonist İsrail, bölgede zulümle, şiddetle genişleme iştahını, yeni işgaller ve katliamlara aday olduğunu dünyaya ispat etme iddiasındadır. Buna yönelik adımlarını ve bölgedeki kaotik koşulların oluşumunu, elbette kendi katkılarıyla birlikte izleyerek gerçekleştirmeyi deniyor” diyen Karaoğlu, İsrail’de yaşayan azgın topluluğun aslında tüm insanlık için tehdit olduğunu, ancak bu tehdidin çok ortaklı bir cephe olduğunu kaydediyor.
