|

Sosyal medya Batı'da 1. tehdit

Batının, Arap Baharı ve Gezi’de devrim aracı olarak gördüğü sosyal medyayla başları derde girdi. ABD’de Trump’ın iktidara gelişi ile Avrupa’da aşırı sağın yükselişi sosyal medyadaki örgütlenmelere bağlanıyor. The Economist dergisi, sosyal medyayı demokrasiye tehdit ilan ettiği bir kapakla çıktı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/11/2017 Cumartesi
Güncelleme: 00:49 - 4/11/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Batılı ülkeler sosyal medyayı demokrasi düşmanı ilan etti
Batılı ülkeler sosyal medyayı demokrasi düşmanı ilan etti

İngiliz The Economist dergisinin bu haftaki sayısı, Batı’nın iki yüzlülüğünü bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Arap Baharı süresince sosyal medyanın demokrasiyi güçlendireceğini savunan Batılı medya organları, bumerang Batı’nın çıkarlarını ve istikrarını tehdide yönelince sosyal medyayı “tehdit” ilan etti. The Economist dergisinin bu haftaki sayısı, “Sosyal medyanın demokrasiye tehdidi” başlığıyla çıktı. Kapak yazısında, “Facebook, Google ve Twitter, önyargı ve yalan haberlerin önüne geçerek siyaseti korumalıydı. Bir şeyler çok yanlış gitti.” ifadeleri kullanıldı.

ZEHİR YAYIYOR

2011 yılı başlarında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı saran Arap Baharı süresince sosyal medyanın etkisini destekleyen ve zaman zaman Arap Baharı için “sosyal medya devrimi” ifadesini kullanan Batılı medya organları, Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak seçilmesinden sonra adeta sosyal medyaya savaş açtı. ABD başkanlık seçimleri süresince Rus destekli aktörlerin, Facebook üzerinden yayınladığı içeriklerle 146 milyon kullanıcıya ulaşarak seçimleri etkilediğini savunan The Economist baş yazısında, “Sosyal medya bilgilendirme yapmaktan çok uzakta, zehir yayıyor” denildi.


TRUMP MASKEYİ DÜŞÜRDÜ

ABD’de Trump’ın Başkan olarak seçilmesinden sonra Avrupa’da da ırkçı aşırı sağın yükselişe geçmesinin ardında sosyal medyanın büyük bir rol oynadığı belirtiliyor. Ana akım medyada yer almayan aşırı sağ, sosyal medya üzerinden örgütlenerek daha fazla insana ulaşıyor. Sağ popülist partilerin bir zamanlar demokrasinin beşiği olarak anılan Avrupa’nın yeni normali olması pek çok kesimde endişeyle izleniyor. Almanya, Avusturya, Hollanda gibi aşırı sağın yükselişte olduğu Avrupa ülkelerinde üst düzey siyasetçiler dahi sosyal medyayı kullanarak özellikle Müslümanları hedef alan ırkçı ifadeler kullanmaktan çekinmezken, Batı medyasının olaylara tepkisizliği kafalarda soru işareti yaratıyor.

GÜVENİLMEZ ÇIKTI!

Rusya, ABD’ye siber saldırı uyguladıktan sonra ABD’nin kendi içindeki çatışmaların son bulduğuna dikkat çekilen yazıda, yasa kurucuların, bu şekilde, Washington’ı çıkmaza sokan sosyal medyayı yavaşlatmak istediği kaydedildi. Sosyal medyaya savaş açılan yazıda, ABD’lilerin sadece yüzde 37’sinin sosyal medyaya güvendiğini ortaya koyan bir ankete yer verilmesi de dikkat çekti. Ankete göre, yüzde ellilik bir kesim ise yazılı gazete ve dergilerden aldıkları haberlere güveniyor. 


CIA’in paravan şirketleri

Yeni Şafak, 17 Nisan 2016 tarihli sayısında ABD istihbarat teşkilatı CIA’in kur- duğu özel şirketler üzerinden yürüttüğü casusluk faaliyetleri- ni gündeme taşımıştı. Sosyal medyada Twitter mesajlarına, Facebook gönderi- lerine ve Instagram fotoğraflarına erişmek için 38 şirket kurduğu ortaya çıkan CIA’in, faaliyetlerini saklamak için de risk sermayesi şirketi In-Q-Tel’i kullandığı belirlenmişti. Ancak Batı medyası, CIA’in sosyal medyayı casusluk faaliyetleri için kullanmasını görmezden gelmişti.


Türkiye’ye yönelik hamleler

Türkiye’de, 2013 yılında çıkan Batı destekli Gezi olayları sırasında ve 17-25 Aralık darbe girişimleri sırasında da sosyal medyanın rolü uzun süre tartışmalara konu olmuştu. Sosyal medyanın, olayların yaygınlaştırılmasındaki rolü Batılı medyada öne çıkarılmış ve övülmüştü. Pek çok sosyal medya uzmanı da, Gezi kalkışması sürecinde “sosyal medyanın alternatif olmasa bile bir bilgi kaynağı haline geldiğini” iddia etmişti. Türkiye’ye yönelik hain bir darbe girişimi olan 17-25 Aralık sürecinde ise Türk ekonomisi hedef alınarak sosyal medyadan algı çalışmaları yürütülmüştü.

#Sosyal Medya
#Twitter
#Facebook
6 yıl önce