Suriye’de bir dönem muhalif güçlerin Genelkurmay Başkanlığını ve Savunma Bakanlığını yapan Selim İdris, Yeni Şafak’a konuştu. Esed karşıtı blokun önemli isimlerinden İdris, Suriye’nin ABD, Avrupa ve Rusya tarafından fiilen bölündüğünü, bunun resmen ilan edilmesinin ise zaman meselesi olduğunu anlattı. ABD, Avrupa ve Rusya’nın 3 ayrı güdümlü bölge konusunda anlaştığını açıklayan İdris, Suriye’nin daha en az 10 yıl boyunca savaş ve krizlerle boğuşmak zorunda kalacağını kaydetti. İşte Özgür Suriye Ordusu’nun uzun yıllar komutanlığını yapan Selim İdris’in çarpıcı açıklamaları:
“ÖSO ve rejim arasında kazananı olmayan 6 yıllık savaşta ABD’nin planı ‘aradan yeni bir gücün doğması’ idi. Geldiğimiz nokta itibariyle bunun PYD merkezli ayrılıkçı bir Kürt devleti olduğunu hepimiz gördük. Bu konuda gerçekten tutarlı(!) ve samimi davrandılar. Savaş 2014 yılında kırılma yaşadı. O dönem ABD tüm yardımları kendi insiyatifine aldı. O döneme kadar merkezi güç tüm cephelerde etkindi. 2014’te askeri meclislerin etkinliği kırılmaya başladı. Bir yıl sonra da tamamen yok edildi. Bize ABD’liler açıkça ‘milli güç olmanızı istemiyoruz’ dediler. Şimdi PYD’den devlet ürettiler. Bizi ise en küçük parçalara bölerek yok olmanın eşiğine getirdiler.”
“Özgür Suriye Ordusu büyük bir umut ve özgürlük tutkusu ile kuruldu. 1,5 yılda ülkenin yüzde 64’ünde kontrol sağladık. Rejim, İran destekli militanların desteğiyle tutunmaya çalışıyordu. Aynı dönemde Batılı güçler bize Suriye İstihbaratı ile Esed ordusunun ayakta kalması gerektiği yönünde telkinlerde bulunmaya başladı. Hatta bir adım daha öteye giderek ‘bir gün ÖSO ve Esed ordusunun birleşmesi gerektiğini’ söylediler. Bunlar dostumuz olduğunu söyleyen Batının gerçek yüzünü görmemizi sağladı. Ancak kendi içimizde birlik olamadık ve mevcut sonuç ortaya çıktı.”
“Varşova Paktı sonrası ABD öncülüğündeki Batının düşman konsepti İslam ve Müslümanlar oldu. Suriye’de olan bitenler bu niyetin sahadaki tatbikinden ibaret. Yani İslam’a karşı açılan bir cephedir Suriye. Bizim Dera, Hama, Şam, Deyr Zor, Lazkiye, Halep, İdlip dahil tüm Suriye’de kaydettiğimiz ilerlemeler karşısında hep ‘İslamcı tehlikeden’ bahsediyorlardı. Aslında hepimizi topyekün düşman görüyorlardı ve sırf bu nedenle Esed onlar için daha iyi seçenekti. Libya, Mısır, Irak, Afganistan da aynı amaçla açılan cephelerdir.”
Suriye’nin petrol ve doğalgazı konusunda Putin ile Esed arasında 50 yıllık anlaşma yapıldığını hatırlatan Selim İdris, tarafları Suriye’nin yeraltı zenginliklerinin yüzde 80’inin Rusya’ya verilmesi konusunda anlaştığını kaydetti. Ancak Rusya-Esed cephesinin petrol ve doğalgaz bölgelerini ABD-Batı cephesine kaptırdığını dile getiren İdris, şunları söyledi: “Deyr Zor, Rakka ve Haseke’de herkesin bildiği gibi zengin petrol yatakları var. PYD bu kaynakların sömürülmesi için üretilen bir güç. Ürdün, Suriye ve Irak sınırının bulunduğu Tenef bölgesi ise Şii koridorun tek bağlantı güzergahı. Ayrıca bu bölge bakir doğalgaz yataklarına sahip. Her iki sebeple Rusya-İran-Esed ittifakına karşı Batılılar bu bölgede hakimiyet sağlamak istiyor. Bunu da kendilerine yüzde yüz itaat eden yapılarla sağlamak istiyorlar. ABD ve İngiltere bu bölge için gerekirse doğrudan kendi askerlerini bölgede savaştırır. Bu bölgede güç savaşı büyük çatışmalara evrilme potansiyeli taşıyor. Şayet Haseke, Rakka ve Deyr Zor’la birlikte Tenef bölgesi ABD ve Batının kontrolüne geçerse Rusya için bu büyük hüsran olacaktır. Bunun için Ruslar Esed’i Deyr Zor ve Rakka için zorluyor. Ancak Haseke’nin PYD'ye verilmesini kabul etmiş durumdalar. Kavga diğer bölgeler için veriliyor.”
