Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Arakanlılar ile doğrudan temas kurmak ve dünyanın dikkatini Güneydoğu Asya’daki drama çekmek üzere Bangladeş’e gitti. Emine Erdoğan’a, oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan da refakat ediyor. Heyette, TİKA Başkanı Serdar Çam, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Kızılay Genel Müdürü İbrahim Altan, TÜRGEV Başkanı Arzu Akalın ve KADEM Başkanı Sare Aydın da yer aldı.
Arakanlı sığınmacıların Bangladeş’te barındıkları kampları ziyaret edecek olan Emine Erdoğan ve beraberindeki heyet, yaşanan olaylar hakkında mağdurlardan bizzat bilgi alacak, Türkiye’nin oluşturacağı insani yardım köprüsü için hazırlıkları tamamlayacak. Emine Erdoğan, Bangladeş’teki temaslarını tamamladıktan sonra, oradan Kazakistan’a geçecek. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Cumhurbaşkanımızın Myanmarlı mevkidaşı ile yaptığı görüşme sonrasında, bölgeye ilk yabancı yardım kuruluşu olarak Myanmar TİKA yetkililerinin girişine ve ilk etapta bin tonluk yardım yapılmasına izin verildi” dedi.
İbrahim Kalın saldırılardan kaçarak dağlık bölgelere yayılan Arakanlılara ilk etapta dağıtılacak acil yardım paketlerinin, temel gıda maddesi olan pirinç, kurutulmuş balık ve giyim malzemesinden oluştuğuna işaret etti. İlk etapta 100 bin aileye yardım ulaştıracağını kaydeden Kalın, bölgedeki belirsizlik ve güvenlikle ilgili endişelerin devam etmesi nedeniyle yardımların Rakhine Eyalet Hükümeti ile işbirliği içinde bugünden itibaren askeri helikopterler aracılığıyla ulaştırılmaya çalışılacağını kaydetti. Türkiye’nin yardımlarının bunlarla sınırlı kalmayacağını belirten Kalın, “Rohingyaların acil ihtiyaçları olan başta gıda ve giyim malzemeleri olmak üzere, ilaç ve benzeri sağlık malzemeleri de düzenli aralıklarla Rakhayn Hükümeti ile eş güdüm halinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacaktır.” ifadesini kullandı.
Türkiye, Myanmar’daki insani krizin çözümü için gece gündüz yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Birleşmiş Milletler, Ankara’nın “Sınırları açın, masrafları karşılayalım” teklifini “pozitif ve cesaret verici bir adım” olarak tanımladı. BM’den yapılan açıklamada, diğer ülkelerden de benzer adımların atılması çağrısında bulunuldu. Dünyaya çağrı yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyu uluslararası platformlarda gündemde tutacak. Erdoğan ilk olarak 9-10 Eylül’de Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenecek 1. İslam İşbirliği Teşkilatı Bilim ve Teknoloji Zirvesi’nde, krizin çözümü konusunda görüş alışverişinde bulunacak. 19-25 Eylül arasında ABD’nin New York kentinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurulu’na katılacak olan Erdoğan, enerjisinin bir kısmını Arakan krizinin çözümüne ayıracak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Bangladeş Cumhurbaşkanı Abdul Hamid olmak üzere farklı liderlerle yaptığı görüşmelerde, yaşanan insanlık dramına acilen çözüm bulunması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Myanmar’ın Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii ile önceki gün telefonda görüşmüş, Arakanlı masum sivillere yönelik ihlallerin endişeye yol açtığına değinerek sorunun diyalog ve işbirliğiyle çözüme kavuşturulmasının önemli olduğunu vurgulamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kurban bayramı arifesi itibarıyla Moritanya’dan Endonezya’ya 16 İslam ülkesi lideriyle görüş alışverişinde bulunmuştu. Türkiye, 31 Ağustos - 3 Eylül tarihlerinde Asya Parlamenter Asamblesi (APA) Sosyal ve Kültürel İşler Komitesi Toplantısı’nda, Arakanlı Müslümanların durumunu gündeme taşıdı. Toplantıya 20 Asya ülkesinin temsilcileri iştirak etti. Türk Dışişleri Bakanlığı başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunarak konuya müdahil olmalarının beklendiğini bildirdi. Bakanlık ABD ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle kesintisiz temaslar yürüttü. Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke’de 40’tan fazla ülkenin hac organizasyonu başkanlarının, ilim ile fikir adamlarının katıldığı bir etkinlik düzenledi ve Arakan’ın konuşulmasını sağlamıştı.
Arakan’da insani yardım faaliyetinde bulunan gönüllüler, bölgede yaşanan dehşeti Yeni Şafak’a anlattı. Deniz Feneri Derneği gönüllüsü olarak Arakan’a giden Mehmet Faruk Ertekin, katliamın yaşandığı günlerde muson yağmurlarının yağdığını belirterek, “Halk dağlara kaçınca kurşun gibi yağan muson yağmurları altında da can verdi” diye konuştu. Ertekin, “Askeri cuntanın Burist rahipleri kullanarak gerçekleştirdiği bu katliamlar sayesinde bölgenin boşaltılarak Müslümansızlaştırılması hedefleniyor.” ifadesini kullandı. Geçtiğimiz hafta gittiği Arakan’dan dün sabah dönen İHH Sakarya Başkanı Sebahattin Aydın da Budist rahiplerce gerçekleştirilen katliamlarda kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 2bin kişinin öldürüldüğünü söyledi. 3 bine yakın Arakanlı Müslüman’ın yaralandığını anlatan Aydın, “500’e yakın ağır yaralı Bangladeş’e götürüldü. Olaylar sırasında 3 bin 300 ev boşaltıltı. 70 köy boşaltıldı. 23 cami yakıldı. 300’den fazla işyeri tahrip edildi. 100 bine yakın insan Bangladeş’e geçti 10-15 bin civarında insan dağlık alanda sıkışıp kaldı” dedi.
- Kızılay’dan kritik anlaşma
- Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, resmi Twitter hesabı üzerinden Cenevre’de alınan önemli kararı duyurdu. Kızılay Kızılhaç Federasyonu Yönetim Kurulu toplantısı için Cenevre’de temaslarda bulunan Kınık, Arakan krizini de her platformda dile getiriyor. Bu kapsamada toplantının ardından yapılan Çin Kızılhaç heyeti ile yapılan ikili görüşmeden kritik bir anlaşma çıktı. Çin Kızılhaç Başkanı ile Asean çerçevesinde Arakan krizine yönelik görüşme yapıldı. Kınık, Dr. Zhu Chen’den işbirliği sözü aldığını paylaştı.
Myanmar İnsan Hakları Ağı (BHRN), Arakanlı Müslümanlara yönelik ordu eliyle yürütülen şiddet kampanyasıyla ülke çapında “Müslümanlardan arındırılmış bölgeler” oluşturulduğunu bildirdi. BHRN’nin, Myanmar’ın merkezi ile Arakan (Rakhine) ve Karen eyaletlerindeki 46’dan fazla kasaba ve köyde, 8 ay boyunca 350’den fazla kişiyle mülakat yaparak hazırladığı Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik saldırıları ve insan hakları ihlallerini içeren 104 sayfalık raporu yayımlandı. Raporda, Myanmar’daki Müslümanlara yönelik zulümlerin, özellikle 2012’den bu yana artarak devam ettiği kaydedilerek, “Ülke çapında ‘Müslümanlardan arındırılmış bölgeler’ oluşturulmuş, Müslümanların ibadethaneleri kapatılmış ya da kullanılamaz hale getirilmiştir.” tespitine yer verildi. Myanmar’da “sözde sivil yönetim” döneminde de Müslümanlara zulmün devam ettiğine işaret edilen raporda, “Müslümanların büyük bölümüne kimlik kartları verilmiyor. Arakanlı Müslümanlara yönelik ordu eliyle yürütülen bir şiddet kampanyası var.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bangladeşli yetkilier Myanmar’ın Arakanlı Müslümanların geri dönmesini engellemek için Bangladeş sınırına mayın döşediğini belirtti. Uzun yıllardan bu yana devam eden katliamlardan dolayı 500 binin üzerinde Arakanlı Müslüman, Bangladeş’e sığınmış durumda. Reuters ajansına konuşan kaynaklara göre Myanmar, ülkedeki şiddet olayları nedeniyle Bangladeş’e kaçan Arakanlı Müslümanlar’ın geri dönmesini engellemek için bu yola başvurdu. Kaynaklardan biri yaptığı açıklamada “İki ülke arasındaki dikenli telin kendi taraflarında kalan kısmı boyunca mayın döşüyorlar” dedi. İki kaynak da mayınların döşendiğini fotoğraf kanıtları ve muhbirler vasıtasıyla öğrendiklerini aktardı. Kaynaklardan biri “Güçlerimiz 3-4 kişilik grupların dikenli tel yakınlarında çalıştığını ve toprağa bir şey koyduklarını gördü. Daha sonra muhbirlerimiz mayın döşediklerini doğruladı” diye konuştu.
