Alman İstihbaratından sonra 15 Temmuz darbe girişimi ve Fetullahçı Terör Ögütü (FETÖ) ile ilgili bir açıklama da İngiltere Parlamentosu'ndan geldi. İngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasının Dış İlişkiler Komisyonu "Baskı mı İyileşme mi? Türkiye İçin Karar Zamanı - Milletvekilleri Olumlu İngiliz Rolünü Destekliyor" başlıklı bir rapor hazırladı. Raporda, İngiltere ile Türkiye'nin ikili ilişkilerinin taşıdığı potansiyel vurgulandı. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin de yer aldığı raporda, bu olayın ülkenin demokrasisini hedef aldığı ve İngiltere'nin bu konuda Türkiye'ye verdiği desteğin yerinde olduğu ifade edildi.
Raporda İngiltere Dışişleri Bakanlığının 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'ye verdiği hızlı desteğin, Türkiye'de İngiltere'nin yakın bir müttefik ve dost olarak algılanmasını sağladığı belirtildi. Türkiye'ye darbe girişimine karşı sunulan desteğin anlatıldığı raporda, Türkiye'ye inanıldığı belirtilirken darbenin arkasında ise FETÖ olduğunun görülemediğine ilişkin bir tespit yer aldı. Raporda, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'nin FETÖ ile darbe girişimi arasındaki ilişki konusunda verdiği bilgilere inandığı ancak FETÖ konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı iddia edildi. Böylelikle İngiltere de darbedeki FETÖ etkisine karşı karartma uygulamış oldu.
İngiltere'nin Türkiye ile ilişkilerinin masaya yatırıldığı ve İngiliz hükümetine Türkiye ile ilişkilerinde tavsiyelerde bulunan rapor için tahkikata geçen yıl temmuz ayında başlanmıştı. İngiliz hükümetine tavsiye niteliğine sahip rapor kaleme alınmadan önce komisyon üyeleri Türkiye'de temaslarda bulunmuş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'la görüşmüştü.
İngiltere, kanıt bulamasa da Türkiye'ye inandığını söylerken, Almanya İstihbaratı doğrudan “kanıt yok” açıklaması yapmıştı. Alman Dış İstihbarat Teşkilatı Federal Haberalma Servisi'nin (BND) Başkanı Bruno Kahl, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimiyle ilgili yaptığı açıklamada, darbe girişiminin arkasında Gülen'in bulunduğuna dair bir kanıt olmadığını ileri sürmüştü. FETÖ'nün Türkiye'de iddia edildiği gibi radikal İslamcı ve hatta terörist bir örgüt olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Kahl, örgütü 'dini ve seküler eğitim için çalışan sivil bir cemaat' olarak nitelendirmişti.
