|

Doktor Kıyamet'ten Türkiye yorumu

Uluslararası finans piyasalarındaki isabetli kriz tahminleri nedeniyle “Dr. Kıyamet" olarak tanınan yatırım uzmanı Marc Faber Yunanistan'ın krizde olmasından büyük oranda batılı finans kuruluşlarının sorumlu olduğunu, borçlarının gizlenerek avro birliğine alındığını öne sürdü.

Yeni Şafak
11:14 - 3/07/2015 Cuma
Güncelleme: 11:33 - 3/07/2015 Cuma
AA

Faber, Yunanistan'ın Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan borç ödemesini gerçekleştirememesine ilişkin, “IMF ne yapabilir ki? Bundan 150 yıl önce borcunu ödemeyen ülkeye ordunuzu gönderir paranızı alırdınız. Artık bunlar olmaz. Eğer birine borç verirseniz size faizini ödeyecektir. Ama borcu veren olarak siz de aldığınız riskin bedelini ödersiniz" dedi.



Batılı finans kuruluşlarının Yunanistan'ın durumun uzun süre görmezden geldiğinin altını çizen Faber, “Avrupa Merkez Bankası (ECB) dahil olmak üzere Avrupalı finans kuruluşları Yunanistan'a bu kadar borç vererek tedbirsiz davrandılar. İkinci konuysa Yunanistan avro birliğine katıldığında ECB Başkanı Mario Draghi Goldman Sachs'taydı. Onun sorumluluğunda Yunanistan'ın borçları gizlensin ve avro birliğine alınsın diye birtakım takas düzenlemeleri yapıldı. Bu bir gerçek. Tüm bunlardan sonra şimdi Draghi Yunanistan'a borç veriyor. Çipras'ın Marksist - sosyalist görüşlerini desteklemiyorum. Ama eşit şekilde batılı finans kuruluşlarına da karşıyım" şeklinde konuştu.



Uluslararası finans şirketlerinin uzun yıllar boyunca Yunanistan'ın daha fazla borçlanmasını sağlayarak risk aldığını belirten Faber, “Belki tamamen finans şirketlerine ait değil sorumluluk. Fakat Yunanistan'da vergiler düzgün ödenmedi ve defalarca iflasa düştü. Bu durumda kredi verenlerin temkinli olması gerekiyordu, olmadılar" ifadesini kullandı.



“Yunanistan avro birliğinden çıkmalı"


Faber, Yunanistan'ın Avrupa ekonomisi içerisindeki payının yüzde 2'nin altında olduğunu, buna rağmen, bu kadar küçük bir ekonominin uluslararası finans piyasalarını etkileyebilmesinin tüm dünyada devam eden kırılganlıktan kaynaklandığını söyledi.



Yunanistan'a yapılan kurtarma operasyonlarını işe yaramadığını belirten Faber, “Şu anda Yunanistan'ın ekonomik büyümesine baktığımızda borçlarının faizini bile ödeyebilecek durumda değiller. Ana borcun ödenmesi mevzu bile edilemez şu anda. Aslında Yunanistan Başbakanı Çipras doğru olanı yapıyor, doğruları söylüyor; 'paramız yok, borcumuzun ana parasının ciddi bir kısmının silinmesi gerekiyor' diyor. Aslında Yunanistan'ın baştan birliğe alınmaması gerekiyordu ve şimdiyse çıkarılmalı" dedi.



“Türkiye yükselen ülkeler içerisinde"


Marc Faber, jeopolitik nedenlerle Yunanistan'ın avro birliğinden ayrılmasına izin verilmeyeceği öngörüsünü aktararak, “Son dönemde Rusya'ya uygulanan yaptırımlarla birlikte ABD, Avrupa'nın Yunanistan'a sırtını dönmesi durumunda Yunanistan'ın Çin ve Rusya'nın etkisinde kalabileceğinden endişe ediyor. Avrupa referandumda 'hayır' çıksa bile Yunanistan'ı Avro Bölgesi'nde tutmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.



Batılı devletlerin küresel ekonomi içerisindeki etkilerinin azaldığını belirten Faber, “Yeni bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Batılı güçlerin etkisi giderek ortadan kalkıyor. Yeni ülkeler yükseliyor; Brezilya, Hindistan, Türkiye ve benzeri ülkeler. Bu yeni bir dünya düzeni. Çipras'ı IMF'yi zorladığı için seviyorum" diye konuştu.



“ECB ve bürokratlar Yunanistan'ın birlikten ayrılmasıyla ekonomisinin toparlanmasından korkuyor"


Faber, Yunanistan için en etkili çözümün Avro Bölgesi'nden ayrılmak olduğunu öne sürerek, “Bence Yunanistan'ın iflasını ilan ederek, avro birliğinden ayrılması, eski para birimi drahmiye dönmesi en iyisi. Böyle bir durumda tabii ki yeni para birimi büyük oranda değer kaybedecektir. Ama aynı zamanda büyük miktarda fon Yunanistan'a giriş yapacak, Yunan varlıklarını satın almak isteyecektir. Bence en iyi önlem bu" değerIendirmesinde bulundu.



Ünlü yatırım uzmanı, sözlerini şöyle tamamladı:



“Yunanistan bir yandan kendi para birimini kullanırken bir yandan da bazı ödemelerini avro cinsinden yapabilir. Latin Amerika'da da benzer şekilde yerel para birimleri ile birlikte dolarla ödeme yapabiliyorsunuz. Bu koşullar oluşursa Yunanistan ekonomisinin iyi bir performans sergileyeceğini düşünüyorum. ECB'nin ve Brüksel'deki bürokratların korkusunun Yunanistan'ın ayrılması ile ekonomisinin toparlanması olduğunu düşünüyorum. Çünkü o durumda bir anda İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler de ekonomilerinin toparlanması için birlikten ayrılmak isteyebilir."



Yunanistan'ın halihazırda toplam borcu 320 milyar avro seviyesinde bulunuyor. Toplam borcun 240 milyar avroluk kısmını ise Avrupa'dan alınan kurtarma paketi oluşturuyor. Yunanistan ekonomisi 2010 yılında bu yana yaklaşık yüzde 25 daraldı. İşsizlik oranının yaklaşık yüzde 26 seviyesinde olduğu Yunanistan'da nisan ayı itibarıyla genç işsizlik oranı ise yüzde 49,7 olarak kaydedildi.


#Yunanistan
#kriz
#finans kuruluşları
#Londra
#Marc Faber
9 yıl önce