|

50 liraya internet fenomeni ol

Teknolojiye karşı nerede o eski arkadaşlar, komşuluklar diye hayıflanırken şimdi de sosyal medyadan arkadaş satın alma modası başladı. Ücretleri 10 ila 30 bin arasında değişen ‘takipçi satışı’ piyasasında, bireyler ve şirketler hesaplarını şişirmek için sıraya girmiş durumda. Uzmanlar, bu yeni tüketim modeli için sosyologları; kayıtdışı siteler için de maliyeyi defansa çağırıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/08/2015 Pazartesi
Güncelleme: 11:59 - 3/08/2015 Pazartesi
Yeni Şafak
SERBEST PİYASA


Araştırmacılar teknoloji karşısında insan ilişkilerini sorgulayadursun, sosyal medya ekonomisinin yeni tüketim çılgınlığı parayla takipçi ve arkadaş satın almak. Türkiye'de 40 milyon kullanıcıya her gün yenileri eklenirken, sektör kendi tüketim kültürünü de peşinden sürüklüyor. İşin piyasası öyle bir noktaya geldi ki, takipçi sayısını az bulan bireyler ve markası duyulsun isteyen şirketler yüzlerce lira ödeyerek hesaplarını şişiriyor.



SEKTÖR KAYITDIŞI; TAKİPÇİLER SAHTE

Sadece bunun için kurulmuş şirketlere, hizmet ve talebe göre 10 lira ile 30 bin lira arasında değişen ücretler ödemeniz gerekiyor. Üstelik aynı durum Facebook, Instagram, Youtube gibi mecralar içinde geçerli. Mesela, 'Trend Topic' diye bilinen günün en çok konuşulan kişisi olmak için 50 lira isteyenler var. Hesaplar sahte, şirketler kayıtdışı, sektörde dönen para on milyonlarca lira olunca uzmanlar, bu yeni tüketim modelini araştırması için sosyologları, ekonomistler ise maliyeyi defansa çağırıyor.



DİJİTAL PAZARA TEZGAH AÇIYORLAR

Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Dijital Eğitimler Koordinatörü ve Akademisyen Adnan Bayrak, süreci 'Ciddiye alınmayacak kadar ciddi bir iş' olarak tanımlayıp, “Öncelikle takipçiler gerçek değil yani sahte veya daha önce bir havuzda biriken hesapları sistemden otomatik olarak sizinkine ekliyor. Bireylerden ve şirketlerden ciddi talep olunca; bilgisayardan anlarım diyenler, 16 yaşında ergenler kısaca herkes kendi sitesini kurmuş durumda" diyor.



SANATÇILAR İLK SIRADA

Türkiye'de en fazla sanatçılar sonra siyasetçilerin takipçi satın aldığı bilgisini paylaşan Bayrak, “Merdivenaltı ajanslar, firmalara yüzbinlerce kişiye ulaşma, beğeni sayısını artırma gibi vaatler sunuyor. Ancak sonu hayal kırıklığı. Hedef kitle ile etkileşimde olmadığı sürece, görülen sayı sadece kuru kalabalıktan ibaret, verilen hizmet ise uydurma bir halkla ilişkiler faaliyetinden öteye gitmiyor" tespitiyle şimdiden uyarıyor.



ŞİRKETLER İÇİN BİR İLLÜZYON

“Bir insan günde en az 100 marka ile temasta bulunurken, ona bir şey vaat etmiyorsa yanından yürüyüp geçer" diyen Bayrak konuyu bir örnekle anlatıyor: “Mesela siz, bir peynir markasının Facebook sayfasına neden girersiniz, ancak bedava bir şeyler dağıtması lazım. Bu nedenle, binlerce ziyaretçi, favori gibi şeyler, markalar için bir illüzyon."



İtibar kalpazanlığı


Dijital Araştırmalar Derneği Başkanı Gökhan Yücel, takipçi toplama işinin sosyal medyanın ana gündemi haline geldiğini belirterek “İnsanlar hesaplarını şişirmek için yüzlerce lira ödüyor. Ne yazık ki bireylerin ve firmaların sosyal medyadan anladıkları şey; sayıya indirgenen, etkileşimden uzak, tek taraflı bir iletişim." Gökhan Yücel ile konuşurken 'sosyal medya kibri' diye bir tüketim kültürünün oluştuğu konusunda mutabık kalıyoruz.



SOSYAL MEDYA KİBRİ

Yücel'e göre, insanlar daha fazla beğenilmek ve prestij istiyor, Yücel devam ediyor: “Bu tüketim çılgınlığını fırsat bilenler de haliyle tabirimi mazur görün ama itibar kalpazanlığına yöneliyor. Yüzbinlerce takipçisi olan lise öğrencileri var. Faydası, olmayan bir uygulamadan insanlar kendilerine bir kimlik ve sosyallik inşa ediyor."



Sanal prestijin bir bedeli var


Gökhan Yücel, para karşılığı takipçi satın alma konusunu etik bulmadığını belirtiyor. Sosyo-ekonomik nedeni konusunda sohbetimiz bakın nasıl ilerliyor: “Bireylerin sanal dünyada farklı kimlikleri var. İnsanlar elinde telefon varken gündelik yaşamlarından farklı biri olabiliyor. Daha cesur, daha fütursuz, daha esprili, daha kaba, daha yakışıklı ve daha ve dahası…Gerçekte var olmayan bir dünyada, varlığından daha fazla bir şeye dönüşüyor. İnsanın kibrini satmak ve bunun üzerinden bir katma değer oluşturmak için ödediği bir bedel var. Bu hem maddi hem de manevi." Haliyle ödenen bu bedel de haberimize konu oluyor.



Türkiye'de sosyal medya


Sektörün şimdiden on milyonlarca dolara ulaştığı tahmin edilirken internetten rahatlıkla ulaştığınız siteler, kendisini 'sosyal medya danışmanı', 'dijital menajer' olarak tanıtıyor. Firmanıza sosyal medya danışmanlığı almak isterseniz, aylık 10 bin lirayı bulan fiyatlar söz konusu. Twitter'da 100 takipçi için 10 lira; 15 bin kişilik paketlere 500 lira ödüyorsunuz. İnstagram ve Facebook'tan beğeni yorum ve takipçi satın alabilirsiniz.




30 DAKİKALIK ŞÖHRET

Türk takipçi talebinize göre fiyatlar 30 bin liraya kadar yükseliyor. Takipçiler 1 saat içerisinde hesabınıza yüklenirken, eğer 'Trend Topic' olmak isterseniz firmalar bin lira karşılığında 30 dakikalık şöhreti size garanti ediyor. 'Bu işi 50 liraya yaparım abi' diyenler de mevcut. Interactive Advertising Bureau Türkiye'nin verilerine göre, dijital reklam gelirleri 2014'te yüzde 20.5 artarak 1.41 milyar dolara ulaştı. Bu rakam bile sektörü anlamamız için yeterli.



Allah'ını seven defansa gelsin


Sosyal medya bazen; onun ortaokul arkadaşı, bunun alt komşusunun birbirini takip ederek halı sahada bir araya gelmesidir. 'Fark etmez, her yerde oynarım' 'Beyler paslı devam ediyoruz', 'Canko sakin abi', ' O kadar para verdik bir golde biz atalım' sözleriyle gündem an be an değişir. Geride kalan yegane adamın 'Allah'ını seven defansa gelsin' feryadı da her zaman trend topic olarak varlığını korur. Kibir ise, maç sonunda en yakın arkadaşınızın kaleci olduğunuzu unutup, 'Orhanorhun sen para verme istersen. Neden mi? Bütün maç gezindin çünkü' diyerek DM'den üstünüze yürümesidir. Gördüğünüz gibi, sosyal medya gündemi en çok para ile ilgilidir.





#Trend Topic
#Gökhan Yücel
#Facebook
9 yıl önce