|

Araç sahiplerini çıldırtan bedelin sebebi

Zorunlu trafik sigortası yenileyenler büyük zamlarla karşılaşıyor. ​En düşük trafik sigortası primi yüzde 75 oranında artış gösterdi. Bu nedenle trafikteki her beş araçtan birinin trafik sigortası yok. Vatandaş yüksek sigorta bedellerini protesto edip trafik sigortası yaptırmazken; sigortacılar, vatandaşların geriye yönelik kaza tazminatlarını toplu biçimde almaya başladığı için sigorta şirketlerinin çok zor durumda kaldığını savunuyor.

Yeni Şafak ve
09:52 - 25/01/2016 Pazartesi
Güncelleme: 13:45 - 25/01/2016 Pazartesi
Yeni Şafak


Türkiye'deki rakamlara göre son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında 50 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 1 milyonun üzerinde kişi yaralandı. Trafik kazaları ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Vatandaş, zorunlu trafik sigortasından geçmişe yönelik kaza tazminatı almak için toplu davaları açmaya başlarken, sigorta şirketleri zor durumda kaldıklarını belirtiyor. Ancak bu kez de bir yıl önce 250, 300 liraya yaptırılabilen zorunlu trafik sigortası, bu yıl neredeyse üç kat daha pahalı hale geldi. Dolayısıyla vatandaşla birlikte taksiciler, minibüsçüler gibi ticari araç sahipleri de isyanda. Peki trafik sigortalarının bedeli neden bu kadar yükseldi? Kimine göre sebep sigorta priminin belirlenmesinde açık bir kriter yok kimine göre de vatandaşın aldığı toplu tazminatlar. İşte görüşlerle sebepler...



"HESAPLAMA YÖNTEMİ AÇIKÇA BELİRTİLMİYOR"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, kamuoyunda yoğun şikayete konu olan zorunlu trafik sigortası priminde yüksek artışın, sigorta şirketlerinin hasar maliyeti hesabı yapmasını imkansızlaştıran yasal boşluklardan kaynaklandığı söyledi.



Çağlar, "Araç sahipleri son derece haklı; bu kadar yüksek prim olmaz. Öte yandan prim ve poliçe sayısı artarken, sigorta şirketlerinin zarar etmediği tek bir yıla bile rastlamak mümkün değil. Primler yükselirken acentelerin komisyonu aşağı iniyor. En önemlisi de prim yüksek diye trafikte zorunlu sigortasız dolaşan araç sayısı 4 milyonu buldu. Bu önce can güvenliği açısından risk oluşturuyor. Türkiye ekonomisi açısından ise ciddi bir kayıp. Sigorta bedellerini ödenebilir seviyeye geri çekmek için gerekli düzenleme bir an önce yapılmalı. Zorunlu sigortadaki prim artışı sigorta sektörü ve yargının 'tazminat hesaplama yöntemi' arasındaki farklılıktan kaynaklanıyor. Benzer kazalarda aynı özelliklere sahip iki kişiden biri 100 bin lira tazminat alıyor, diğeri ise 200 bin lira. Yani hesapta standart yok. Üstelik geriye dönük açılan 10 yıllık davalar bile var. Geçmiş 10 yıllık tazminatı sigortacılara ödetmenin bedeli ise sektöre zarar, araç sahiplerine de prim artışı olarak dönüyor. Hesaplama yönteminin yasalarda açıkça belirtilmesi çok yerinde olur" şeklinde konuştu.



Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Ramazan Ülger, "Trafik sigortası ortalama primi ülkemizde 105 Euro seviyesindeyken, Avrupa ortalaması 230 Euro seviyesinde. Hasar frekansında Avrupa ortalaması yüzde 6 seviyesindeyken, ülkemiz yüzde 9'la ilk sıralarda yer alıyor" derken "Türkiye, Avrupa'da ortalama trafik sigortası primi en düşük, buna karşılık hasar frekansı en yüksek ülkeleri arasında yer alıyor. Özellikle İstanbul'un hasar frekansı, Türkiye ortalama hasar frekansından 2 kat daha yüksek" dedi.



"VERGİ GİBİ GÖRMEYİN"

Trafik sigortasıyla ilgili gündemdeki tartışmalara da değinen Ülger, bu sigorta kapsamında; maddi, tedavi ve sürekli sakatlık ile destekten yoksun kalma teminatlarının sunulduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Ülger, 'Öncelikle trafik sigortası bir vergi gibi görülmemelidir. Sağladığı birçok teminatla bireylerin, ailelerin, toplumun geleceği için önem taşımaktadır. Maalesef kazalar günlük hayatımızın bir parçasıdır ve hepimizin bir gün bu riskle karşılaşma ihtimalimizdeki en önemli güvencemiz trafik sigortasıdır' diye konuştu.



Ülger, serbest tarifenin kusurlu sürücü oranının azalmasında etkili olduğunu belirtti ve "Zorunlu trafik sigortası primleri 2008-2013 yılları arasında kademeli serbest tarifeyle 2013 tarihinden bu yana ise serbestçe sigorta şirketleri tarafından belirlenmektedir. Özellikle son yıllarda tazminata sebebiyet vermeyenlere indirim uygulanmakta, tazminata sebebiyet verenlerin ise primleri artırılmaktadır. Böylelikle kusurlu sürücünün oluşturduğu maliyet kusursuz sürücüye yüklenmeyerek, adil ve sigorta tekniğine uygun politika izlenmektedir. Bunun aksi bir uygulamaya gidilmesi, hiç kaza yapmayan araç ile bir sene içerisinde 10 kaza yapan aracın farkını ortadan kaldıracaktır. Bu durum öncelikle aracını kurallara uygun ve dikkatli kullanan, herhangi bir hasara yol açmayan araç sahiplerine büyük bir haksızlık olacaktır. Diğer taraftan hasar frekansı yüksek olan sürücülerin zorunlu trafik sigortası primlerindeki artışın caydırıcı gücü, sürüş güvenliğine katkı sağlayarak trafik kazalarını önleyici etkiye sahiptir' dedi.



TAKSİCİ İSYANDA: 4 BİN 500 LİRALIK SİGORTA

Trafik sigortalarını protesto için bu akşam Türkiye Sigorta Reasürans Birliği binası önünde İstanbul taksicilerinin buluşmasıyla basın açıklaması yapılacaktır.İstanbul taksicileri ve özel araç sahipleriyle buluşacak olan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur ise "Zarar ettiklerini söyleyen sigorta şirketlerinin trafik sigortası uygulaması hakkında haklı bir gerekçesine şahit olamadık" derken, "Her gün beş bin kişi fahiş fiyatlarla sigorta poliçesi ödemek zorunda kalıyor. Emek harcamadan daha fazla kazanmak için vatandaşa zulmediyorlar. Bu zulme dur demedikçe biz de eylemlerimize devam edeceğiz. Hükümetimizin her kesime, her sektöre destek veren politikalarının aksine bu şirketler zorunlu trafik sigortasını suiistimal ediyor. Keyfe keder harcamalarını vatandaşa ödetiyor" şeklinde görüş verdi.



Kendisinden de örnek veren Uğur, sigorta şirketlerine seslenerek "On yıldır kaza yapmayan birinin geçen yıl bin 60 liraya yaptırdığı sigortayı bu yıl dört bin 500 liraya yaptırmak zorunda kalmasını hangi işletmecilikle bağdaştırıyorlar? Yıllık enflasyon yüzde 7'yken her yıl yüzde 400'e varan zamları nasıl açıklarsınız? Bugün ilk kez sigorta yaptırmış birine on sene önceki kaza tazminatını ödetmek hangi iş ahlakına sığıyor? Tavan fiyat uygulamasını esnaf aleyhine bahane ederken özel otomobillere hangi gerekçeyle zulmediyorsunuz? Hiç kaza yapmamış vatandaşla trafik canavarlarını bir tutan, haksız kadar haklıyı da cezalandıran sigorta şirketlerini şiddetle kınıyoruz" dedi.



ARTIŞIN SEBEBİ GÜVENCE HESABI

Konuyla ilgili görüş veren Avukat Serdar Tokdemir, "Ülkemizde pek çok trafik kazası oluyor. Bu kazalarda ne yazık ki birçok kişi sakat kalıyor, yakınlarını kaybediyor. Bu kazalardan dolayı bedeninize gelen zararı, yakınlarınızı kaybettiğiniz zamanki zararı zorunlu trafik sigortasından talep edebilirsiniz. Size çarpan aracın zorunlu trafik sigortası olmasa bile, size çarpan aracın belirlenememesi halinde bile bu tazminatı alabiliyorsunuz. Yani 8- 15 yıllık zamanaşımı süreleriyle birlikte ele alırsanız, vatandaşların böyle bir tazminat hakkının varlığından son yıllarda haberdar olup; geçmiş senelerdeki kazalarla ilgili davaların toplu olarak açılmaya başladıkları düşünülünce sigorta şirketlerine ciddi bir külfet yükleniyor"



Sigorta şirketlerine göre talep edilen tazminatın "Güvence Hesabı"ndan temin edilebileceğini öğrenenler sigorta şirketlerine geriye dönük dava açıp bu miktarı alabiliyor. Peki nedir bu "Güvence Hesabı"?



Güvence Hesabı, kapsamında bulunan zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin bedeni olarak (sakatlık ve ölüm) zarar görenlere kaza sonrasında sakat kalma halinde sakatlık tazminatı, ölüm halinde ise ölenin desteğinden yoksun kalanlara destekten yoksun kalma tazminatı ödüyor. Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar,


zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde (Güvence Hesabı kapsamında kalan Zorunlu Sigortalar ile sınırlı olarak) ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar güvence hesabından karşılanabiliyor.



BEDEL NASIL GERİ ALINIR?

Zorunlu trafik sigortası yapmayanları uyaran Avukat Cevat Kazma ise, "Sigorta şirketlerine haksız bedel için dava açılması mümkün değil. İdari işlem yani alınmış olan artış kararı Danıştay tarafından iptal edilirse ilgili bedellerin iadesi söz konusu olabilir" diyor.


#Zorunlu trafik sigortası
#Sigorta
#Taksi
#Yahya Uğur
#İstanbul taksiciler odası
#İstanbul Ticaret Odası
#Türkiye Sigortalar Birliği
#İbrahim Çağlar
8 yıl önce