Ekonomi bürokrasisi Temmuz ayından itibaren aylık 51,47 lira artan asgari ücretlinin eline yıllık 12 bin liradan fazla geçeceği için gelir vergisi diliminin yüzde 20 olacağını ortaya koydu. Verginin ilk diliminin ücretler yönünden artırılması ile bu sorunun çözüleceği üzerinde durulurken, asgari ücretin işverene yükünün de bin 560 lira olacağı, bu nedenle işveren yükünü hafifletecek önerilerin de masada olduğu öğrenildi.
Türkiye'de 3 çocuğu olan asgari ücretli kişilerden sıfır oranda gelir vergisi alınırken, çocuk sayısının 3'ten az olması halinde vergi alındığı belirtiliyor. Bu kapsamda da gelir vergisinin ilk dilimin 12 bin liraya kadar olan bölümü için yüzde 15 olduğunu belirten bürokratlar, 6'şar ay arayla yapılan artışlar nedeniyle yılın son iki ayına gelen kısımda toplam 12 bin lirayı aşması halinde kalan 2 ay için aylık yüzde 20 gelir vergisi dilimine girildiğini belirttiler.
Bu kapsamda bürokratlar, ücretler yönünden gelir vergisi ilk diliminin 12 bin liraya kadar yüzde 15 olduğuna işaret ediyor. Gelir vergisi tarifesinin ilk dilimini sadece ücretler yönünden artırılması halinde, örneğin; 12 bin liradan 15 bin liraya çıkartıldığında birinci basamak üzerinden ödenmesi sağlanarak ikinci dilime girilmesinin önlenebileceğini belirtiyor. Bu sayede yılın tamamında asgari ücretinin vergi nedeniyle eksilmesi önlenmiş, tam olarak alınmış olmasının sağlanmış olacağı vurgulanıyor. Böyle bir uygulamanın Bakanlar Kurulu Kararı ile olacağına işaret eden bürokratlar, çok rahat fedakarlık edilebileceğini ifade ettiler.
Asgari ücretlinin yüzde 20 vergi dilimine girmemesi için aranan formüller arasında yükün bir kısmının Hazine tarafından karşılanması da bulunuyor. Bu kapsamda, artış oranın ya tamamının ya da bir bölümünün Hazine tarafından karşılanması formülünün, bütçe üzerindeki yükü hesaplanıyor. Bir diğer öneride ise belli sayıda işçi çalıştıran bir işyerinden gelir vergisinin 10 yıl alınmayacağının bir formül olabileceği belirtiliyor. Bir başka öneride ise SGK primlerinin işveren payının alınmayacağı, sadece işçi payının alınabileceği böylece işveren üzerindeki yükün hafifletileceği bir formülün de ele alınabileceği dile getiriliyor.
Bürokratların asgari ücretin TL'deki değerleme oranında artırılması üzerinde de durdukları öğrenildi. Ayrıca, artışın işveren yükünün nasıl hafifletileceği ve bütçe üzerindeki yükü ile ilgili de çalışılıyor. Bürokratlar, yine TL'nin yüzde 20 civarında değerlendiğinde, bu kapsamda yüzde 20 gibi bir artış ile birlikte asgari ücretin bin 200 liraya çıkarılması üzerinde de duruyor. Ancak bu artırılan tutar kadarının matrah dışında tutulabileceği yönünde çalışılıyor.