Bu son gelişmelerin ardından, Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank, İtalya'nın en büyük bankalarından UniCredit ve İsviçre'nin önemli bankalarından Credit Suisse gibi bankaların piyasa değerleri ciddi oranda azaldı. Bu bankaların yanı sıra Commerzbank, Eurobank, Banco Bilbao Vizcaya Argentaria (BBVA) ve Sberbank gibi bankalarda da kayıplar yaşandı.
Kriz döneminde zararları artan ve sermaye yeterliliklerini kaybeden bankalar, sermaye artırımında oldukça zorluklar yaşamış ve bunun sonucunda da bankalar devlet müdahalesiyle kurtarılabilmişti.
Finansal krizlerin ardından "şartlı dönüştürülebilir" (CoCo) şeklinde adlandırılan ve bankaların sermaye yeterlilik oranlarının kritik seviyeye düştüğünde otomatik olarak hisse senedine dönüştürülebilen tahviller kullanılmaya başlandı. Deutsche Bankın zor duruma düşmesinin ardından ise bu tahviller tekrar gündeme geldi.
Frankfurt Finans ve Yönetim Okulu Ekonomi Profesörü Grigory Vilkov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piyasalarda yaşanan durumun ilginç olduğunu ve banka hisselerinin bu yıl en iyi performansını göstermediğini dile getirdi.
Piyasaların güvene karşı hassas durumda bulunduğu, şu an endişe seviyelerinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Vilkov, "Öyle ki Deutsche Bankın CoCo hisselerinin dönüştürülmeye başlanması ya da böyle bir değişiklikle ilgili söylentiler, piyasalarda ekstra satışı tetikledi. Sonunda durum istikrara kavuşabilir ve mevcut durumu kritik olarak değerlendirmiyorum" dedi.
DekaBank Başekonomisti Ulrich Kater ise sermaye piyasalarındaki mevcut belirsizliklerin, dünya genelinde büyük ölçüde bankacılık sektörünü baskı altına aldığını kaydetti.
HSH Nordbank Avro Bölgesi ve Gelişen Piyasalar Başekonomisti Cyrus de la Rubia da bankaların çeşitli risklere maruz kaldığını belirterek, "Aynı zamanda bankalar, düzenleyicilerin artan incelemeleri altındalar. Bunların ışığında, hisse senetlerindeki tüm gelişme, çok büyük oranda psikolojik temelli ve güvende geriye dönüş her an mümkün" diye konuştu.