Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da "15 Temmuz Darbe Girişimi - Küresel Satranç" temalı Uluslararası Demokrasi Kongresi'nde konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Türkiye'de ilk defa bir sendika 15 Temmuz konusunu bu kadar geniş bir organizasyonla ele alıyor ve farkındalığı oluşturuyor. 43 farklı ülkeden emekçilerin temsilcileri var, onlar da burada Türkiye'deki emekçi kardeşleriyle dayanışma için bu etkinliğe geldiler.
Avrupalı dostlarımızın bir kısmı malesef 15 Temmuz'da gerektiği gibi durmadı, açık bir şekilde bu darbe girişimini kınamadı ve Türkiye ile dayanışma içerisinde olmadılar. 15 Temmuz bizim için takvimdeki günlerden bir gün değil, bizim için demokrasi şehitlerimizi anma günüdür. Ve bugün resmi olarak her yıl anılacak.
O gün 80 milyon vatan evladının bu toprak, bu vatan, bu millet, bu devlet için her şeyini ortaya koyduğunu burada bir kez daha bizlerle paylaştı. Kahramankazan'da 8 bin kişi o alçakça planın icra edildiği üsse akın etmiş ve orada bunların hayasızlıklarına karşı göğsünü siper etmiştir. 9 şehidimiz, 94 gazimizle Kazan kahraman olmayı o gece hak etmiştir.
- 16 Temmuz sabahı nasıl karanlıktan aydınlığa uyandıysak, bundan böyle 16 Nisan'la bir daha vesayetlerin, demokrasi dışı güçlerin hayallerinin hayata geçmeyeceği bir günü bu ülkeye kazandıracağız. Bu alçakça darbe girişiminde, yaptığınız bu çalışmayla daha fazla can kaybı yaşanmamasını siz sağladınız. Siz emekçiler, Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklere hiçbir gücün asla halel getiremeyeceğini yedi düvele gösterdiniz. Bu mesaj bütün darbe heveslilerine çok ağır bir derstir. Milletin verdiği bu büyük mücadele bütün dünya halklarına, bütün insanlığa önemli bir mesajdır. Hiçbir güç, hiçbir odak millet iradesinin üzerinde değildir. Halka rağmen varolmaya çalışan karanlık odaklar milli iradenin karşısında diz çökmeye mahkumdur.
O gece darbecilerin ilk hedefi Sayın Cumhurbaşkanımızı alaşağı etmek, seçilmiş hükümeti devirmek, parlamentoyu kapatmaktı. Bunu başaramadılar. Milletine ve ordusuna layık bir cumhurbaşkanı ve hükümet olarak, omuz omuza durarak karşı durduk. FETÖ'cü hainler, halktan gasp ettikleri uçakları, helikopterleri, tankları milli iradenin merkezi Meclis'in tepesinden bombalar yağdırdılar. Bombalara rağmen milletvekillerimiz Meclis'ten ayrılmadılar, bu alçaklığa karşı kahramanca direndiler. Hainler tankların önüne çıkan vatandaşlarımızın üzerine yağmur gibi kurşun yağdırdılar. 250 kardeşimiz şahadet şerbetini içti.
15 Temmuz ardından demokrasi ve hukuk için istiklal ve özgürlük için hükümet olarak muhalefet olarak bir olduk beraber olduk, Yenikapı ruhunu yaşattık. Bütün siyasi partilerin genel başkanları, Cumhurbaşkanımız, meclis başkanımız da aynı yerde saf tuttu. O gecede görsel ve yazılı basınımız da darbeye karşı çok önemli bir sınav verdi. 81 ilimiz, 80 milyon vatandaşımız o gece ayaktaydı. Milyonlarca gönüldaşımız kalbi bizimle beraber attı. Dünyanın dört bir yanından dost ülkeler desteklerini bize iletti.
Türkiye otoriterleşiyor diyenlere bu tabloyu iyi okumalarını öneriyorum. Verilen bu mesajı, kardeşlik ruhu iyi değerlendirilmeli. O gece hainler kaybetti, millet kazandı. Devletine, meclisine emniyetine vatandaşına kurşun atan alçaklar kaybetti, demokrasi kazandı. Şimdi Allah'a şükür çok daha güçlüyüz, İnşallah 16 Nisan'da büyük bir değişime imza atacağız. Daha güçlü bir demokrasi, daha dinamik bir yönetimle Türkiye hedeflerine ulaşacak. Mevcut sistemin yol açtığı boşluklar da doldurulacak. 2023 hedeflerine muasır medeniyetler seviyesine kararlı adımlarla yürüyeceğiz.
Demokrasiyi koruma ve geliştirme konusunda STK'ların rolü büyüktür. Sizler demokrasinin temel taşlarısınız. Bir ülkenin demokrasi kalitesi STK'ların gelişmişliğiyle doğru orantılıdır. Sendikaların önemi ve rolü büyüktür. Sizler gücünüzü emekten alıyorsunuz o yüzden mücadeleniz kutsaldır. Merkezde ve taşrada çalışan orman işçilerimiz var. Orman varlığımız geçtiğimiz 15 yıl içerisinde 1,5 milyon hektar arttı. Özellikle yangınlar konusunda sizlerin ortaya koyduğunuz başarı çok önemlidir. Gösterdiğiniz fedakarlık için teşekkür ediyorum. Yangınla mücadele çalışmalarında bugüne kadar 113 orman şehidimiz oldu, onlara Allah'tan rahmet diliyorum. Her ilde bir orman projesi başlattık. Bugüne kadar 145 şehir ormanı kuruldu. Tüm dünyada ormanlık alanlar azalırken, orman varlığını artırabilmeyi başardık. Ormanlarımızı kırsal kalkınmanın lokomotifi haline getirdik.
Geçici orman işçilerinin sorunlarının çözümü konusunda taleplerinizi sağır sultan bile duydu. Sorununuzu en açık bir şekilde ilettiniz. Şimdi bize düşen sizin sorunlarınızı torunlara havale etmek değil çözmektir. Türkiye'de mevsimlik işçi, geçici işçi, taşeron işçi gibi kamuda var olan önemli bir sorunumuz var. Sorunları çözerken asla popülizm yapmadık. Ümit verip arkasını getirmek bizim en büyük hassasiyetimizdir. Konunun çözümünün kolay bir iş olmadığını biliyoruz. Sorunları çözmek için arkadaşlarımıza gereken talimatları verdim, çalışmalar yapılacak. İnşallah uygun biz çözüm mutlaka bulunacak. Biz hiçbir konuyu bugüne kadar çözümsüz bırakmadık, bırakmayız.
