İtalya'daki halk oylamasında 'Hayır' çıkması ve Başbakan Matteo Renzi'nin görevi bırakacağını açıklamasının ardından Avrupayı yeni bir belirsizlik dönemi bekliyor. Dikkatler yeniden 360 milyar avronun üzerinde batık kredisi olan İtalyan bankacılık sistemine ve ülkenin Avrupa Birliği (AB) içindeki geleceğine çevrildi. 2008 krizinden en çok etkilenen güney ülkelerinden biri olan İtalya'da hükümet krizinin derinleşerek ekonomiyi daha da kötüye götürmesinden endişe ediliyor. Uzmanlar, AB karşıtı partilerin güçlenmesi ihtimaline işaret ederken, piyasalar bu tedirginliği ilk günden hissetti.
İtalyan bankacılık endeksi güne yüzde 4'ün üzerinde kayıpla başladı. Böylece endeksin yılbaşından bu yana kaybı yüzde 50'nin üzerine çıktı ve dünyanın en çok değer kaybeden endeksi haline geldi.
Dün Almanya hariç Avrupa borsaları düşüş yaşadı. Avro/dolar paritesi İtalya'daki referandumun ardından 1,0506 ile Mart 2015'ten bu yana en düşük seviyeyi gördü.
KapitalFX araştırma uzmanı Enver Erkan Brexit ve ABD seçimlerinden sonra Avrupa'da yükselen popülizmin kendini iyice gösterdiğini kaydetti. Erkan, referandumda "hayır" kampanyası yürüten AB ve avro karşıtı ana muhalefet partisi 5 Yıldız Hareketi'nin yükselişine dikkati çekerek, "Rüzgarı arkalarına alıp genel seçimi de kazanabilirler. 'Itexit','Italyexit' veya ne dersek diyelim bundan sonra daha çok konuşulacak gibi görünüyor" dedi. Referandumun AB tarafından yakından izlenmesinin nedenlerinden biri, Renzi'nin uygulamaya çalıştığı reformların sekteye uğrama ihtimali. Kaygı duyulan nokta ise, İtalya yeniden bir siyasi istikrarsızlığa sürüklenebilir. Ayrıca seçime gidilmesi halinde, euro'dan ayrılmak için referandum düzenlenmesini savunan popülist 5 Yıldız Hareketi'nin iktidara gelme ihtimali de mevcut.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise İtalyan bankaları için piyasa bazlı bir toparlanmanın mümkün görünmediğini belirterek, söz konusu batık kredi sorununun çözümü için devletin bir hamle yapmasının daha olası olduğunun altını çizdi.
